Bu cümleyi eğer söz konusu Orta Doğu ise espri ile karışık bir dille mutlaka duyarız. Geçtiğimiz hafta başlayan İsrail - Filistin meselesi ile iyice günlük kullanımımıza girdiği söylenebilir. Ülkemiz açısından baktığımızda bölgedeki gerginlik elbetteki bizleri de etkiliyor. Akıllara ilk gelen sorular ise yeni bir göç dalgası mı geliyor? Türkiye’nin tavrı nasıl olacak? “Batı Bloğu” ile aramız bu durumdan dolayı limonileşecek mi? Ve dahası...
Tutumu henüz halen barışcıl olan Türkiye, bölgedeki ilişkilerini ancak tarafsızlık politikasını sürdürerek ve taraflar arası gerginliğe katkıda bulunmayarak koruyabilir. Bu durum bize Ukrayna – Rusya arasında yaşanılanlarda da önemli bir rol vermişti.
Bir diğer yandan dünya bu konuda ikiye bölünmüş bulunmakta. Protestocular sıklıkla alanlarda karşı karşıya geliyorlar ve sıklıkla eylemlerin şiddet boyutu dikkat çekiyor. Sağduyuya davet edilmesi gerekilen kitleler sıklıkla daha da alevli tartışmaların içine atılıyor. Bu konuda kesinlikle Batı’nın dış politikasını yanlış buluyorum.
İsrail vatandaşlarına şuanda yapılan vahşi eylemleri bu satırları yazarken görmezden gelmeyeceğim elbette ancak yıllardır Filistin halkına yapılan zulümlerde bu kadar sessiz kalınması ve insanları öyle yaşamaya mecbur bırakmak da insani bir suçtu.
Bugün ülkemizde ise objektiflik kesinlikle söz konusu değil. Yaptığımız tartışmalar “Filistin topraklarını sattı.” ekseninden çıkamıyor. Bu olsa bile bir halkın yaşadığı acıları böylesine baside indirgemek ve geçiştirmek olacak iş değil. Bunu yapan ekonomik sınıfı da doğru ele almak gerekir. Yani elbette “vatan” her ülkede olduğu gibi orada da kutsanıyor ancak vaktinde zengin Filistinlilerin yaptığı hataların bedelini alt sınıf ödüyor. Üstelik ortada yıllardır terörize edilen bir kitle var.
Sırf bu yüzden keyfilik ve özelleştirme el ele yürüyen iki canavardır. Mülk anlayışı böylesine geçişken olursa gün gelir devletin egemenliği tehlikeye girer. Başka ülkelerin vatandaşlarına satılan topraklar bir gün gerçekten o ülkenin vatandaşı için ve doğrudan ulus devleti için bir tehdit olacaktır.
Neyse ki tarih böyle çıkarımlar yapmak için vardır. Ülkenizi parsel parsel yabancılara satıp özelleştirmelerle kamusal alanları yok ederseniz bir gün siz de Filistin ile aynı acıları yaşamak zorunda kalabilirsiniz...