Süreç daraldı… Rakip sayısı da 3’e düştü…
En önemlisi de baraj da aşağıya çekildi… Yani 40 puan Ankaragücü’nü kümede bıraktıracak… O zaman kimseye minnet etmeden kalan deplasmandaki Kayseri ve içerdeki Adana Demirspor maçlarından bir puan (Tıpkı Gençlerbirliği’nde olduğu gibi) alındı mı gelecek sezon Başkentin değerleri yine bulundukları ligde yerlerini korumuş olacak.
Şampiyonluk düğümünün çözüldüğü Galatasaray maçının değerlendirilmesini de yapacağız ama bizim ilgi alanımız artık sadece küme düşmemeye fokuslandı… Çünkü Ankaragücü için düşünülecek tek konu var o da tehlikeyi bertaraf etmek.
Bu nedenle Giresun- Trabzon maçının sonucu düşecek 2’nci takımı belirleme açısından son derece önem taşıyordu. Maç öncesi yazımızda da buna değinmiştik. Ortalıkta dolaşan ve kulaktan kulağa fısıldanan gerçekten çirkin söylentilerdi. Biz buna, “Bjelica ile yeni bir yapılanmaya giren ve son zamanlarda performansını artıran Trabzon’un, Karadeniz takım sayısının Ç. Rize ve Samsun ile artması gibi bir avantajı kaçırmak istemeyecek gibi kapalı kapılar ardında seslendirilen çirkinlik söz konusu. Ancak 17 yıl takip ettiğim ve fair- play ruhundan taviz vermeyen bordo- mavililer için Giresun’u kollayacak gibi art bir düşünceye kapılmak bence yersiz. Ankaragücü’nün içi rahat olsun” sözleriyle karşı çıkmıştık.
Sonuçta haklı olduğumuz da ortaya çıktı. Trabzonspor çıkıp, elinden geleni, futbol kuralları çerçevesinde sahaya yansıtarak gereğini yaptı. İşin normali de bu ama öyle bir döneme girdik ki normal olmak da artık çok önemli bir meziyet haline geldi.
Neyse girişte de anlattığımız gibi, düşecek 2’nci takım olmamak için mücadele eden 4 takım gibi gözüküyor ama Antalya, cumartesi Hatay maçının hükmen yenilgisiyle puanını 41 yaparak devreden çıkacak.
İş, Giresun (34), İstanbulspor (35) ve Ankaragücü (39) arasında gibi gözüküyor… Karşılaşılacak rakipler açısından en çok zorlanacak olanlar Giresun ve Ankaragücü gibi duruyor. İstanbulspor da cumartesi G.Antep hükmen galibiyeti ile puanını 38’e çıkartarak, haftalar öncesi ligden düşmesi kesinleşmiş olan ve kadrosunda sorunlar yaşayan Ümraniye ile son hafta karşı karşıya gelecek ve ona gerekli olan galibiyet de almakta da pek zorlanmayacak gibi görünüyor.
Giresun, deplasmanda Ümraniye ve evinde Antalya maçlarını kazansa bile ancak 40 puana çıkacak. Bu durumda da son 2 mücadelesinde daha zorlu rakiplerle karşılaşacak olan 39 puanlı Başkent ekibine bir beraberlik alması yetecek çünkü puanlar eşitlendiğinde 2’li averajda üstün olan Sarı-lacivertliler ligde kalmayı başaracak.
Gelelim maça…
Tolunay Kafkas, elindeki kısıtlı ve 2 oyuncusunun da sakat olmasından dolayı eksik kadrosuna rağmen gerek kalite açısından dünya yıldızlarını barındıran gerekse hocasının elini oldukça rahatlatan geniş kadrosuna sahip rakibi karşısında özellikle ilk yarıda çok iyi mücadele ortaya koydu.
Güç dengesizliğine karşın ezilmediği gibi, yakaladığı pozisyonlarla rakibinin yüreğine korku da saldı… 44.dakikada Ghayas Zahid’in üst direkte patlayan şutu golle sonuçlanıp soyunma odasına eşitlikle girilebilseydi ortaya farklı bir hikâye çıkabilirdi. Son haftaların golcüsü Milson, Galatasaray savunmasını oldukça zorladı. Djokanovic yararlı futboluyla öne çıktı. Gökhan, stoperler Arda ve Mujakic’in İcardi karşısındaki çaresizliğine karşı birçok tehlikeyi önlemeyi başardı. Skor olarak eşit çıkılacak ikinci yarıda bu oyuncuların performansının daha da artacağı beklenilebileceği gibi, oyuna müdahale için yapılan değişikliklerin havası bile farklı olabilirdi.
Bana göre oyunun kırılma noktası, 72.dakikada, Beridze’nin Abdülkerim ile girdiği güç savaşında yetersiz kalarak kaybetmesiyle oluşan hızlı kontratakta Barış Alper’in ayağından gole dönüşmesiydi. Zaten bu dakikadan sonra da sarı-lacivertlilerin tüm direnci kırıldı.
Şimdi, ligin 37’nci haftası 3 – 4 Haziran, 38’nci yani son hafta maçları da 6 - 7 Haziran tarihlerinde oynanacağından Ankaragücü’nün gelecek planlarını yapabilmesi ve gereksinim duyduğu 1 puanı alabilmesi için son 7 gün de diyebiliriz.