Fırıncı ekmeği pahalı satıyor, soğan stokçusunun peşine düşülüyor… Öyle ki vatandaş mağdur olacak diye kahroluyor yönetenler! Vatandaşın işi gücü soğan yemek olduğu için ciddi önem taşıyor bu konu… Soğan ucuzlarsa kurtuluşumuz olacak! Kış tepemize binmişken, 'kombiyi acaba ne kadar düşük tutarsam fatura aşağı düşer' hesapları yaparken, 'elektrik faturası ile doğalgaz aynı anda gelmese de sıkıntım artmasa' temennisi ile kendi kendine bütçesini dengelemeye çalışan vatandaş… Tam da 'Zillet İttifakı' gündeminin ortasında!
Soğan stokçusu ile birlikte yeni gündem 'zillet ittifakı' bugünlerde… Kimi ne kadar ilgilendiriyor bilemiyoruz ama soğanın da, zilletin de arka planı gayet belli… Yoksulluk sınırının altındaki asgari ücret, emeklilikte yaşa takılan ancak görmezden gelinen vatandaş, 4 milyonu bulması beklenen işsizlik rakamı ki bunun 1 milyon 111 bini üniversiteli…
DİSK İşsizlik raporu açıklıyor ve diyor ki;
Gerçek işsizlik oranı yüzde 17,3,
OECD içinde en yüksek dördüncü işsizlik Türkiye'de,
Gerçek işsiz sayısı 5 milyon 872 bin,
Ne eğitimde ne istihdamda olan genç sayısı 2,5 milyonu aştı,
Kentsel genç isşizliği yüzde 19,
Genç kadın işsizliği yüzde 22,
Kentsel genç kadın işsizliği yüzde 25,
Yüksek öğrenim işsizliği yüzde 10,9
Araya kaynıyor tüm bu gerçekler… 'Zillet İttifakı' gündemi içerisinde…
15 yaşındaki çocuk pancar posalarının altında kalarak yaşamını yitiriyor… Kağıt toplamak isterken Adana'da… Hem de Çocuk Hakları Gününde… Unutuldu gitti şimdiden… Çünkü gündem 'Zillet İttifakı'…
Malum şimdilerde asgari ücretin belirlenmesi için görüşmeler var… Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin vehametini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir mektup yazdığını söyledi.
'Zillet İttifakı' gündemi içerisinde ilgi görürse eğer mektupta; 'Asgari ücretle çalışan işçilerin ücret gelirlerinin tamamının, asgari ücretin üzerinde ücret alan işçilerin ise gelirlerinin asgari ücret miktarı kadar olan kısmının vergi dışı bırakılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.' Görüşü bildirildi… Atalay'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TBMM'de grubu bulunan partilere de gönderdiği mektupta ayrıca 'Anayasamızın bu hükümlerine rağmen; çalışanların ücretleri Türkiye ekonomisinin büyümesine eşdeğer bir düzeyde artmamakta, sadece enflasyona endeksli yapılan ücret artışları, hem doğrudan ödenen vergiler hem de temel ihtiyaçlar için yapılan harcamalardan alınan dolaylı vergilerle geri alınmaktadır. Yılbaşında yüzde 15 olarak kesilen vergi miktarı, iki kattan daha fazla artarak yıl sonunda yüzde 35'e çıkmaktadır... Bu nedenle işçilerin ücret gelirleri yönünden mevzuatımızda öngörülen vergi yükümlülüklerinin azaltılması, işçilerin ücret gelirlerinin vergi oranının indirilmesi ve işçi lehine belirli bir orana sabitlenerek işçilerden vergi kesilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.' İfadeleri yer aldı.
Üstü örtülmek istenen gerçek gündemimiz… Önem ve özetle bir solukta dile getirebildiğimiz böyle… Güneş ne kadar balçıkla sıvanabilirse…
