Lüleburgaz’da yayımlanmaya başlayan bir yerel gazetenin ilk sayısının ilk sayfasındaki haberlere baktım da…

26 Nisan 1962 tarihli o gazetenin ilk sayfasındaki haberler, çıkış yazısı ve ilk fıkra çok şey söyledi bana…

O yılların Türkiye’sine dair…

O yıllardaki yaşama, kültüre, gazeteciliğe ve gazetelere dair, ne çok şey…

Ve bugüne…

***

İşte manşetteki haberin başlığı:

“Birlik Bankası'' geliştirilecek.

Bu başlık altında yer alan haberi özetleme yoluna gitmeyecek, zaten kısa olan metni bütünüyle alacağım buraya:

“Yıllardır dar imkânları oranında halka ve küçük esnafa yardımcı olan Birlik Ticaret Bankasını kudretli ve daha yararlı bir banka haline getirmek için çalışmalar yapılmaktadır.

Bu maksatla Özdilek Gazetesi sahibi Gültekin Arda’nın Başkanlığında bir heyet, gerekli yerlerle görüşmek ve yardım sağlamak üzere Ankaraya gitmiştir.

İfade edildiğine göre, heyetin Ankaradan sevindirici haberlerle dönmesi muhakkak gibidir.''

Haber bu kadar.

Hemen yanındaki haber, “Köylülerle Öğretmenlerin İşbirliği: Bir ATATÜRK'' başlığını taşıyor. Oklalı Köyü’nde öğretmenler ve iki köylünün elele vermesi sonucunda köye Atatürk büstü de olan bir park yapıldığını duyuruyor.

Bir başka haber, “Öğretmenler Korosu Tekirdağ’da'' başlığını taşıyor. O kısacık haber de şöyle:

“Lüleburgaz ilkokul öğretmenleri korosu ile Kepirtepe İlköğretmen Okulu korosu’nun Cumartesi günü Tekirdağ’a giderek konser vereceği öğrenilmiştir.

Bilindiği gibi, bu korolar 7. Milli Eğitim Şûrasında, Hasanoğlan Atatürk İlköğretmen Okulunda, İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsünde, Kırklareli ve Çorluda başarılı konserler vermişlerdi.''

Kapital harflerle “PEK ERKEN BIKMIŞLAR'' üst başlığı altında ise, “İki genç kendilerini astılar'' yazıyor. Haber yine kısacık:

“İlimiz Üsküp bucağı halkından Nevzat Uraz, kendisini yatak odası tavanına iple asmıştır.

16 yaşında olan Urazın bu genç yaşında canına niçin kıydığı anlaşılamamıştır.''

Bu iki tümceden sonra bir ara başlık var:

“Üsküpdere Kövünde''.

Ara başlıktan sonraki kısım da iki tümceden ibaret:

“Üsküpdere köyü halkından Veysel Dündar’ın oğlu 15 yaşındaki Selât ta dün köy içindeki Ceviz ağacına kendini asmak suretile intihar etmiştir.

Her iki intihar olayı çevrede üzüntü yaratmıştır.''

***

Hiç fotoğraf ya da çizim kullanılmamış olan birinci sayfadaki haberleri, yaklaşık 55 yıl sonra okuduğumda bu dört haber özellikle ilgimi çekti.

Şimdi yeniden başa dönersem…

Birlik Bankası dikkatimi çekiyor. Nasıl bir banka o? O yörenin kalkınmasında etkisi neydi? Bankanın daha da güçlenmesi için Ankara’ya heyet gönderilmesi… O heyetin girişimlerinin sonucu…

Ve bugün?

Var mı öyle bankalar?

***

Sonra öğretmenlerin ve köylülerin emek ve paralarını birleştirerek park ve Atatürk büstü yaptırması…

Bir ilçedeki ilkokul öğretmenlerinin koro oluşturup, kalkıp gidip Milli Eğitim Şurası’nda, Ankara’daki Hasanoğlan Atatürk İlköğretmen Okulu’nda konserler vermesi…

Bunlar bana, bütün yoksunluklara karşın idealleri olanların çabalarındaki güzelliği gösteriyor.

İdealsiz ya da bütün ideali para demetlerini çoğaltmak olanların alkışlandığı günümüze geçmişten bir anımsatma…

***

İki gencin intihar haberine gelince…

Bir insan henüz 15-16 yaşındayken niye intihar eder?

Bu soruyu yeniden soruyorum kendime…

“O yıllarda da, bu yıllarda da, ülkeyi yönetenlerin, toplumsal baskı oluşturanların, o genç yürekler üzerindeki baskılarla geleceği şekillendirme çabasına girenlerin intiharlardaki sorumluluğu nedir?'' diye soruyorum.

Geçmişi, bugünü, geleceği yeniden düşünüyorum, 55 yıl öncesinin gazete sayfasındaki haberleri okuyarak…

***

O gazete mi?

Yayınını daha sonra Keşan’da (Edirne) sürdüren Önder Gazetesi.

Çıkarken yazısı ve ilk sayının fıkrasına yeni yazımda değineceğim…