Önceki yazımızın sonunda, her yıl Davos'ta düzenlenen toplantıları organize eden Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) kurucusu ve yürütme organının başı Klaus Schwab'ın şu sözlerini aktarmıştık:
'1950'li ve '60'lı yıllarda, Amerikan kapitalizminin altın çağında büyük bir refah yaratmış olan ekonomik sistem, şimdilerde eşitsizlik ve iklim değişikliği yaratıyor...
İyi niyetle yapılan her şey, istenmeyen olumsuz sonuçlar doğuruyor.'
***
Schwab, yazdığı kitaplar ve düzenlediği toplantılarda, bir 'Büyük Reset' (The Great Reset' yapılırsa bu gidişin tersine çevrilebileceği düşüncesini savunuyor ve bu düşüncesini şu sözlerle ifade ediyor:
'Yine de daha iyi bir ekonomik sistemin mümkün olduğuna -hem de bunların hemen yanı başımızda olduğuna- inanmak için nedenler var. Covid krizinin ilk şok dalgası geri çekilirken oyun kurucular, küçük bir azınlığın değil herkesin yararlanacağı kamusal refah adına hareket ettiklerinde, nelerin mümkün olduğuna ilişkin belirtiler görüyoruz.'..
Burada hemen akla şu soru geliyor: Yazarın savunduğu reform ya da ayarlamalarla Amerikan kapitalizmi '1950'li ve '60'lı yılların altın çağına' geri döndürülebilir mi?
***
Bu sorunun cevabını verebilmek için Schwab'ın hastalığı nasıl tarif ettiğine ve önerdiği reçetenin ne olduğuna bakmamız gerekiyor...
Schwab,'Amerikan kapitalizmi' olarak adlandırdığı sistemin bugün içine girdiği bunalımı, 'teknolojik gelişmelerin çoğu zaman tekelleşmiş bir ekonomi içinde yer almasına' ve bu gelişmelerin 'toplumun yararına değil, tek bir şirketin karlarını artırmak için kullanılmasına' bağlıyor... Çareyi de, sistemi yöneten 'oyun kurucuların', herkesin yararlanacağı kamusal refah devletini yeniden yaratmalarında arıyor...
Yani, her yıl Davos'ta bir araya gelen küresel dev şirketlerin temsilcileri ve onların çıkarlarını savunan siyasetçiler düşünce tarzlarını değiştirip toplumu düşünecekler ve böylece 'Amerikan kapitalizmi' parlak günlerine geri dönecek!
***
Bu mantık, günlük yaşamda karşımıza çok sık çıkar...
İşler kötüye gittiği zaman, bu durum bazı yöneticilerin düşünce ve davranışlarına bağlanır ve eğer bu yöneticilerin yerine farklı düşünen insanlar gelirse, sistem aynı kalsa bile, işlerin düzeleceğine inanılır...
Bu arada, yöneticilerin tercihlerini içinde bulundukları ekonomik ve toplumsal koşulların belirlediği ve bu koşulların uygulanacak politikalar için 'nesnel' bir çerçeve çizdiği gerçeği bir kenara bırakılır.
***
Bu düşünce tarzının yanlışlığını gösteren en son örnek, Amerikan Başkanı Trump'ın içine düştüğü durumdur...
Obama yönetimini en ağır ifadelerle suçlayarak iktidara gelen Trump, hem Amerika'da hem de dünyada kendisinden önce uygulanan politikaları kökten değiştireceğini ilan etmişti... Ortadoğu'dan çekilecek, Rusya ile anlaşacak, Çin'e açtığı ticaret savaşı sayesinde yurtdışına giden sanayi işletmelerini ABD'ye geri getirecek, ekonomiyi canlandıracak ve böylece işleri düzelterek ve ABD'yi 'eski parlak günlerine' döndürecekti!..
Ancak nesnel koşullar buna izin vermediği için dört yıllık başkanlık döneminde, düşündüklerinin hiçbirini yapamadı; bazı küçük 'rötuşlar' dışında selefinin uyguladığı politikaları devam ettirmek zorunda kaldı ve sonunda koltuğunu onu işleri rayından çıkarmakla suçlayan rakibine bıraktı.
***
Bu durumun nedeni, evrendeki tüm sistemlerin 'zamanın akışı içinde geri dönüşümsüz bir biçimde aşınmaları ve yıpranmaları'dır...
'Entropi yasası' olarak bilinen bu olgu, termodinamiğin iki evrensel yasasından biridir...
'Amerikan kapitalizminin altın çağı', II. Dünya Savaşı sonrasınında dünyada oluşmuş objektif koşulların yarattığı bir sistemdi... Bu sistem bir kriz içine yuvarlandı, çünkü onu yaratan, başka bir deyişle ABD'yi dünya kapitalizminin rakipsiz lideri yapan koşullar ortadan kalktı.
***
Nasıl eskimiş bir motor 'rektifiye' edilerek eski performansına ulaştırılamazsa, eskimiş bir sosyo-ekonomik sistem de yapılacak bir takım 'ayarlamalar'la eski parlak günlerine geri döndürülemez. 'Ayarlamalar'la yapılabilecek tek şey, o da eğer doğru bir şekilde yapılırsa, sistemin ömrünü biraz daha uzatmaktır...
Günümüzde uygulanması düşünülen reformun ilham kaynağı olan Keynes, Schwab tarafından 'altın çağ' olarak adlandırılan dönemi inşa ederken, bu gerçeği 'uzun vadede hepimiz ölüyüz' sözleriyle ifade etmişti.
***
Özetlersek, toplumsal, ekonomik ve siyasal koşulların oluşturduğu karmaşık sistemleri 'reset etmek' mümkün değildir; çünkü bu sistemler, basit elektronik aletler olan bilgisayarlara benzemezler!