Kuğulu Park'ta çürüme dolayısıyla 9 ağacın kuruduğuna ilişkin haberi okurken, bir yakınımı yitirmiş gibi hissettim kendimi….

Karmaşık duygular içinde zaman yolculuğuna çıktım detayları okurken…

Çok eskilere, çocukluk yıllarıma uzanan bir yolculuk….

Adımın baş harflerini kazıdığım o ağacı anımsadım.

Parkta gezintiye çıkan bir ak saçlının beni utandıran ''onun da bir canı var'' uyarısını da…

O zamanlarparkın hemen bitişiğinde sıra sıra dizilmiş odun-kömür ardiyeleri vardı…

Yağışlı günlerde ardiyelerin bulunduğu noktadan parkın girişine kadar uzanan bölgede toprak zemin zifte bulanmış gibi karaya çalan bir renk alırdı.

Yemyeşil dallarıyla gök yüzüne uzanan ağaçların gölgeliği, parkın girişinde bulunan çeşmenin silindir şeklindeki demir musluğundan akan ve damakta doyumsuz bir tat uyandıran buz gibi soğuk su, Kuğulu Park'ı şimdilerde olduğu gibi geçmişte de cazibe merkezi yapan en büyük özelliği idi.

O zamanlar da göz bebeğiydi Kavaklıdere'nin…

Elbette ki Ankara'nın…

Beni yıllar öncesinegötüren haberin devamını okudum bir çırpıda…

Şöyle diyor Başkan Alper Taşdelen haberin devam bölümünde:

''Parkta yapılan tespitte 43 ağacın yaşından dolayı çürümeye maruz kaldığı ve bu ağaçların yaşaması için budama yapılması gerektiği anlaşılmıştır.

Koruma Kurulu'nun uygun görüşü ile Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri parkta gerekli tespitleri yapmış, yaşından dolayı çürüme ve devrilme riski bulunan 43 ağaç 2017 yılında budanmıştır.

34 ağaç bu işlemle tekrar hayat bulmuştur.''

Ardından yürek burkan o sözler geliyor:

Yaşından dolayı yoğun çürümeye maruz kalan 9 kavak ise geri döndürülememiştir. Bu 9 kavak ağacının yerine parkın ekosistemine uygun yeni ağaçlar dikilmesi için Koruma Kurulu'ndan gerekli izin alınmıştır.''

Anlatılmaz duygular kapladı tüm benliğimi…

''Adımın baş harflerini taşıyan ağaç da var mıdır dönüşü olmayanlar arasında'' diye iç geçirdim.

Taşdelen'in sözleri teselli oldu:

''85 ile 100 yaş aralığında olan 9 kavak ağacı yaşları dolayısıyla yoğun çürümeye maruz kalmış ve biyolojik ömrünü doldurmuştur.Yerlerine dikeceğimiz ağaçlar Kuğulu Park'ta hayat bulacaktır''

Başkanın sözleri üzüntümü bir nebze hafifletti...

Gidenlerin yerine gelecekleri düşündüm…

Boy boy…

Yeşil yeşil

Teselli oldu…