Son günlerde nedense, hani başka ülkeler tartışma yaratsa anlayacağım da, Türkiye'de Sevr ve Lozan antlaşmaları tartışılıyor ya…

Anlayamıyorum bir türlü…

Siz anlıyor musunuz?

Örneğin Osmanlı topraklarının parçalanmasını, işgalini içeren Sevr Antlaşması'nın taraflarından Fransa'da, İtalya'da, İngiltere'de, Yunanistan'da, Ermenistan'da böyle bir tartışma başlatılsa şaşırmam. Türkiye'de başlatıldığı için şaşırıyorum.

Anlayamıyorum bir türlü (Bu şaşırmada, bir 'anlıyorum' anlamı var elbette!)…

Siz anlıyor musunuz?

***

Bu sorunun ardından dört dize paylaşacağım sizlerle:

'Uçun kuşlar uçun!.. Doğduğum yere; / Şimdi dağlarında mor sümbül vardır. / Ormanlar koynunda, bir serin dere, / Dikenler içinde sarı gül vardır.'

***

Bu dizeler kimin biliyor musunuz?

Belki Ahmet Kaya'nın söylediği bir türkü olarak anımsadınız ama şairi kim?

'Peki, Sevr ve Lozan antlaşmalarıyla ilgili tartışmaları anımsatıp bu dizelere niye geçtin?' diye düşünüyorsunuz değil mi?

Birbiriyle çok ilgili. Çünkü, Sevr anlaşmasının altında imzası olan bir kişinin bu dizeler…

Bütün şiirleri tek ciltte, 'Serab-ı Ömrüm'de toplanan Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın…

O bir şair…

Yıllar yıllar sonra şiiri Ahmet Kaya tarafından bile ne güzel söylendi türkü olarak… Hepimiz duygulandık… Hüzünlendik… Göz yaşı döktük belki… Döküyoruz…

Hepimizi duygulandırdı…

Ama biliyor musunuz?

Osmanlı'nın yıkılış sürecinde, yıkılışın son imzası olan Sevr Antlaşması'nda (10 Ağustos 1920) imzası olan şairdir o…

Damat Ferit Hükümeti'nin baştemsilcisiydi… Şura-yı Devlet reisiydi. Tevfik Paşa'nın antlaşmayı imzalamayı onuruna yedirememesi üzerine Damat Ferit'in imza için görevlendirdiği üç kişiden (Diğerleri Bern Sefiri Reşat Halis Bey ve Maarif Nazırı Bağdatlı Mehmed Hadi Paşa) biri oldu.

Kurtuluş Savaşı'nı bazı özleyenler gibi Yunanlılar değil de Türkler kazanınca, yurtdışına kaçtı…

Ankara hükümeti onu 'vatan haini' ilan etti. Vatandaşlıktan çıkardı. 1943'te aftan yararlanarak dönebildi Türkiye'ye…

***

Bölükbaşı, 'vatan haini'ydi… Yurtdışındayken, vatandaşlıktan çıkarılmışken, memleket özlemiyle yazdığı 'Uçun Kuşlar' şiirinde, çocuklğunun geçtiği yerlere, memleketine özlemi dile getiriyordu.

Neresi mi oralar?

Edirne.

Kurtuluş Savaşı kazanılmasa, Lozan Antlaşması imzalanmasa, altına imza attığı Sevr Antlaşması yürürlüğe girse Yunanistan toprağı olacaktı o özlediği yerler.

Ne diyeceğiz şimdi?

Kahraman mı?

***

Sevr'in maddeleri ortada.. Lozan'ın da… Yalnızca Türkçe kaynaklarda ya da ders kitaplarımızda değil, uluslararası kaynaklarda da…

İlkokul kitaplarında bize okuttukları… Onlar işte!

İlkokul kitaplarımız yalan söylemedi… İlkokul öğretmenlerimiz yalan söylemedi… Ama şimdi deniyor ki, küçümsenerek, 'kitaplarda anlatıldı…'

Lozan Antlaşması'yla, Abdülhamit'in döneminde Lozan'ın bir kasabasında yapılan anlaşma birbirine karıştırılıyor.

Bilmemek mi? Bilerek ve düşünce tembeli birçok kişinin direk o söyleneni doğru olarak algılayıp beynine kaydedeceğini düşünmenin getirdiği bir kurnazlık mı?

***

Türküyü anımsıyorum yeniden:

'Uçun kuşlar uçun doğduğum yere…'