Trump'ın Suriye'den çekilme kararının altında yatan 'Rusya ile yumuşama, Çin'e karşı sertleşme' politikası üzerinde durduğumuz önceki yazımızda ABD-Çin mücadelesinin teknoloji alanındaki yansımasına bakmış ve Çinli Huawei şirketinin yönetim kurulu başkanının kızının (aynı zamanda şirketin finansman yöneticisi) Kanada'da İran'a karşı yaptırımları ihlal etme suçuyla gözaltına alınmasına dikkat çekmiştik...

Hiç kuşkusuz, iki ülke arasında yoğunlaşan mücadele yalnızca teknoloji alanıyla sınırlı değil...

Çin'in Rusya ile ittifak yaparak ABD'ye karşı 'küresel bir alternatif' yaratma çabaları ekonomik, siyasi ve askeri yönleri olan büyük bir girişim...

Bu girişim, yakın zamana kadar kendisini 'küresel dünyanın rakipsiz efendisi' olarak gören ABD yönetimini hayatın hemen tüm alanlarında 'Çin yayılmasına' karşı önlemler almaya zorluyor.

***

Ne var ki Trump'ın 'şampiyonluğunu' yaptığı bu strateji, ABD yönetiminde kısmi bir itirazla karşılaşıyor...

Çin'in hedef alınması konusunda Trump'la fikir birliği içinde olan 'küresel elit', Trump'ın stratejisinin 'Rusya ile yumuşama' kısmına karşı çıkıyor...

Bu kesim özellikle Savunma Bakanlığı ve Pentagon içinde güçlü.

***

2017 yılının Mayıs ayında ABD Senatosu Ödenek Komitesi'ne konuşan ABD Savunma Bakan Yardımcısı Bob Work, Çin ve Rusya'nın birlikte karşıya alınmasını savunan şu sözleriyle dikkat çekmişti:

'Soğuk Savaş bittikten bu yana tüm potansiyel düşmanlar karşısında askeri ve teknik üstünlüğümüz vardı. Bu yaklaşık 25 yıl süren çok sıra dışı bir zaman dilimiydi. Uzay, hava, kara ve denizde kimse sorun çıkarmıyordu. Ama rakiplerimiz potansiyelini geliştirmeye başladı. Çin ve Rusya, bu amaç için diğerlerine göre daha fazla para harcıyor... Rakiplerimizin odaklanışı, yatırım seviyesi ve ABD'yle mesafeyi kapatma kararlılığı karşısında askeri ve teknik üstünlüğümüzün erimeye başladığını görüyoruz. Bu eğilim bizleri gelecek için endişelendiriyor.'

Trump ile Savunma Bakanlığı yetkilileri arasındaki bu 'taktik' farklılık, CIA ve FBI gibi etkili istihbarat örgütlerinin Trump'a karşı yürüttüğü 'Rusya ile işbirliği yaparak seçim kazanma' soruşturmalarının ve Suriye savaşından çekilme kararına karşı Pentagon'un yürüttüğü muhalefetin en önemli sebebini oluşturuyor...

Nitekim, ABD Savunma Bakanı Mattis'in 'Suriye'den çekilme' kararı üzerine istifa etmesinden önce, geçen yıl ABD Başkanı Donald Trump, kendisine karşı yürütülen 'Rusya soruşturması' bağlamında 2016 yılında etkin görevler yürütmesiyle tanınan FBI Direktör Yardımcısı McCabe'i görevden almış...

ABD Merkezi Haberalma Teşkilatının (CIA) eski Direktörü John Brennan, bunun üzerine bir açıklama yaparak, 'Amerika'yı yıkamayacaksın, Amerika seni yenecek' sözleriyle Trump'a meydan okumuştu!

***

Trump'ın Rusya ile kurduğu iddia edilen yasadışı bağlantıların odak noktasında 'siber ilişkiler' yer alıyor...

Amerikan istihbarat birimleri, 'Rusya'nın ABD'deki başkanlık seçimlerine Trump'ın kazanmasını sağlamak için siber saldırılar yoluyla müdahale ettiği'iddiasından bir türlü vazgeçmiyor...

Buna karşılık, Trump, suçlamalara 'Sadece aptal insanlar Rusya ile iyi ilişkiler kurmanın kötü olduğunu düşünebilir' diyerek cevap veriyor.

***

Bütün bu gelişmeler göz önüne alındığında Trump'ın Suriye'den çekilme doğrultusunda aldığı son kararın, 'küresel elit' temsilcileri tarafından kendisine yöneltilecek yeni 'Rusya ile işbirliği' suçlamalarına neden olması kaçınılmaz görünüyor...

Tam da bu dönemde ABD'nin talebiyle Çin'in en büyük 'siber teknoloji' şirketinin kilit isimlerinden birinin 'İran yaptırımlarını ihlal' suçlamasıyla Kanada'da gözaltına alınması bu açıdan ilginç...

Bu durumda ister istemez insanın aklına, acaba Trump, Çin'in en büyük siber teknoloji şirketine karşı yaptığı bu atakla aynı zamanda ülke içindeki rakiplerine 'Suriye'yi ve Rusya'yı bırakın, Çin'e ve İran'a bakın!' mesajı mı vermek istedi sorusu geliyor.