Gençlerbirliği’ne geçen haftanın en çok konuşulan maçında Galatasaray’a kök söktüren Alanyaspor karşısında şans tanıyanların sayısı doğrusu çok azdı.
Lige iyi başlamayan ancak 3.haftada Beşiktaş’ı yendikten sonra üst üste çıktığı deplasmanlarda Konya galibiyeti ile Fenerbahçe ve Başakşehir beraberlikleriyle hem sonuç hem de oyun olarak çıkışa geçen Alanya doğrusu zorlu bir rakipti.
Gençlerbirliği de hakem kararları nedeniyle yaşadıkları haksızlıklar yüzünden ancak 5 haftadan sonra galip gelmiş, 9 kişi kaldığı Kayseri deplasmanında da bir puana razı edilmiş durumdaydı. Üstelik sakatlıklar yüzünden kısıtlı kadrosuna 2 cezalı futbolcu daha eklenmişti.
Ancak Başkent’te oynanan bu zorlu puan mücadelesi, her yönüyle son derece kaliteli ve izleyenlere keyif veren bir karşılaşmaya dönüştü. Üstelik yine hakem Atilla Karaoğlan’ın sadece Gençler aleyhine verdiği hatalı kararlara rağmen
Yine mi hakem şikâyeti diyeceksiniz ama nedir bu Karaoğlan’ın bitmek tükenmeyen Gençler (!) sevgisi Allah aşkına… Adamın, biri VAR olmak üzere bu seneki 3’üncü Gençler maçı… Samsun’da acemi hakem Ali Yılmaz’ın FİFA’nın karşı kararına rağmen verdiği penaltıyı onaylayan Karaoğlan… Gaziantep’te uzatma dakikalarında Nalepa’nın rakibini çekme hareketini ceza alanı içine taşıyarak penaltıyı veren, üstüne de bir de 2’nci sarıdan futbolcuyu atan Karaoğlan…
Gelelim 3’üncü Karaoğlan vakası olan Alanya maçına… Kaleci Ertuğrul’un, 20’de Zan Zuzek’in kafa ile arka direk dibine gönderdiği top yerine Thalisson’un yüzünü yumruklamasını es geçmesi, 34’de Niang’ın attığı müthiş golü 3 dakikalık VAR incelenmesi sonrası çizginin nasıl çekildiği belirsiz soru işaretiyle, Onyekuru’nun omuz ucunun kıl payı ofsayt olduğu gerekçesiyle geçersiz kılınması, her Alanyalı topçuya dokunulmasının bile faul addedilmesi, Makauta’nın yaptığı sert faullerin görülmeyerek Karaoğlan’ın torpili sayesinde oyunda kalmasının sağlanmasıyla yapılan korumanın en bariz olanlarıydı.
Tüm bunlar, Başkent takımının nasıl zorlu bir mücadele sergilediğinin göstergeleriydi. Kırmızı -siyahlılar gerçekten tüm eksikliklere ve aleyhine verilen tüm haksız kararlara karşın her geçen gün oyununu biraz daha geliştiriyor ve pes etmeyi asla kafasından geçirmiyor. Allah’tan Hüseyin Hoca yaptığı hatalardan çabuk dönmesini de biliyor. Tıpkı aksayan sol kanada 46’da Metehan ve 61’de Hanousek’i Onyekuru ve Abdurahim Dursun’un yerine alarak işlerlik kazandırması gibi… Metehan 2.yarıda 3’ü isabetli 13 orta ve 3 kilit pas yapması da bunun kanıtıydı.
Karşılaşmanın, hakemin kötü ve tarafgir yönetimine rağmen seyir zevkinin yüksek olmasının atılan 4 golün yanı sıra her iki kalecinin tam 5’er net kurtarış yapması ve Gençlerin 11 şutundan 7’sinin, Alanya’nın da 12 şutundan 6’sının isabetli olması ayrıca ev sahibi ekibin 7 korner atışına karşın konuk takımın 5 atışla karşılık vermesiydi.
Bir de hakkını yemeyelim, stoper Goutas bence savunmaya yapılan en iyi transfer… Güçlü fiziğiyle sadece kesiciliğiyle değil aynı zamanda yaptığı pasların isabetliliğindeki başarısıyla da dikkat çekiyor. Alanya maçında verdiği 67 pasta tam 62 isabet sağlayan Yunanlı futbolcu, savunmanın bel kemiği olmayı sürdürüyor.
Bir de ilerdeki yalnızlığına rağmen inanılmaz çaba gösteren Niang da bu çalışkanlığın semeresini attığı 1 gol ve yaptığı asistle aldı.
Başkent’in koca çınarı, son 3 haftada hakemlerin (Kayseri maçı da dahil) tüm çabalarına karşın yenilmeme başarısını gösterdi. Belki milli maç arasından sonra zorlu bir fikstür onları bekliyor ama iyi bir hazırlık döneminden sonra nasıl kötü hakemlere rağmen bu sonuçları alabiliyorsa iyi yönetilen maçlarda beklenmedik sonuçlar da alabileceğinin sinyallerini bu takımda gördük.