Kanal İstanbul projesine uluslararası planda duyulan ilgi artıyor...
Hiç kuşkusuz bu ilgi, projenin geleceğini etkilerken uluslararası dengeleri de değiştirecek...
Bu konuyla ilgili önceki yazılarımızda ABD ve Rusya'nın projeye olumlu yaklaştıklarını belirtmiştik... Bugün bir başka önemli aktör olan Çin'in projeye yaklaşımını ele alacağız.
***
Öncelikle bir noktayı belirtelim...
Çin, uluslararası sahnede yer alan en önemli aktörlerden biri olmasına karşın, ağırlığını siyasi ve askeri güç gösterilerinden çok ekonomik gücüyle hissettiriyor...
Ve özellikle 'üçüncü dünya' ülkelerinde yaptığı alt yapı yatırımlarıyla bir etki alanı yaratıyor.
***
Türkiye'nin, 'yeni İpek Yolu' üzerinde yer aldığı malûm...
Bu yeni 'yol', eskisi gibi yalnızca kara yollarından ibaret değil...
Uzak Asya'dan Avrupa'ya kadar 150 ülkede yapılacak yaklaşık iki trilyon dolar tutarında çok sayıda projeyi içeriyor.
***
'Yol'un en önemli hattı Çin'in Hanzou eyaletinden başlayıp Tahran ve İstanbul üzerinden Moskova'ya, oradan da Avrupa'da Rotterdam'a kadar uzanıyor...
Bu nedenle Çin'in, bu 'yol' üzerinde yer alacak olan Kanal İstanbul projesine ilgi duymasında yadırganacak bir şey yok...
Nitekim, dünyanın en büyük bankalarından biri olan Bank of Chine'nın da aralarında bulunduğu Çinli finans ve inşaat firmaları tarafından oluşturulan bir konsorsiyumun Kanal İstanbul projesinin yapımının kendilerine verilmesi karşılığında 30 milyar dolarlık döviz getireceği ve toplam 65 milyar dolarlık yatırım yapacağı söylentileri yaygın.
***
Çin Halk Cumhuriyeti'nin İstanbul Ticaret Ataşesi Huang Songfeng'in, konuya ilişkin bir soruya verdiği cevap da bu bilgiyi doğruluyor...
'Şirketlerimiz başta yol ve köprü projeleri, elektrik santralleri, enerji otoban, tren yolu yapımıyla ilgileniyor' diyen Songfeng, şu anda 1000'e yakın Çinli firmanın Türkiye'de faaliyette bulunduğunu, en büyük 50 firmanın kontrol ettiği kaynakların toplamının hemen hemen Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası toplamına ulaştığını söyledikten sonra bu yatırımların 'Kuşak ve Yol' projesiyle ilişkisini şu sözlerle vurguluyor:
'Türkiye önemli bir nokta. Bir kuşak, bir yol projesinde zaten kaçınılmaz bir noktada. Avrupa'dan Çin'e, Çin'den Avrupa'ya (giden yol) mutlaka buradan geçecek. O yüzden Türkiye'nin bu avantajını beraber değerlendirerek yeni bir ipek yolu inşa etmek, zenginlik getirmek üzerinde çalışıyoruz.'
***
Geçtiğimiz günlerde Çin' in en büyük gazetelerinden biri olan People's Daily'de, 'Türk Hükümeti, Kanal İstanbul projesinin uygulanmasını hızlandırıyor' başlıklı bir haber yayınlandı. Haberde, projeden övgüyle bahsedildi ve Çinli yatırımcıların süreci yakından takip ettiği belirtildi...
Çin'in ekonomi portalı Hexun'da yayınlanan bir diğer haberde de Kanal İstanbul projesi övüldü ve projenin İstanbul'un ticaret merkezi konumunu güçlendireceği' savunuldu.
Bu arada Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Twitter hesabından Kanal İstanbul'u tanıtan Çince bir paylaşım yaptı ve 'İstanbul, Kanal Projesi ile daha hızlı ve daha ekonomik bir ticaret kanalı haline gelecek' ifadesini kullandı... Bu paylaşım, Türkiye'deki yönetimin Çinli yatırımcıların ilgisine karşılık vermeye hazır olduğunu gösteriyor.
***
Sonuçta, ABD, Rusya ve Çin, farklı açılardan da olsa projeye olumlu bakıyorlar...
Projenin yap-işlet-devret yöntemiyle yapılacağının açıklanması ve bu yöntemle yapılan başka projelerde olduğu gibi belirli bir gelir garantisinin verilmesi hiç kuşkusuz tüm yatırımcıların iştahını kabartıyor...
Projenin ekonomik ve ekolojik faturasına gelince...
Öyle görünüyor ki, o her zaman olduğu gibi vatandaşın üstüne kalacak!