Amazon, Airbnb, Uber, Microsoft ve Google gibi dijital platformlar çeşitli kullanıcı grupları arasında aracı görevi görerek etkileşimleri, işlemleri, iş birliğini ve inovasyonu mümkün kılmaya başladı. Ancak, platform ekonomisi, geleneksel iş modellerini altüst ederken, ciddi şekilde çalışanların sosyal haklarını da etkilediği dile getiriliyor.

ILO Ankara Direktörü Yasser Ahmed Hassan, ILO’nun dünya ve Türkiye genelindeki çalışmalarını anlattı. Önümüzdeki yıl ILO’nun platform ekonomisi ile ilgili çalışmalar yaptığı dile getiren Hasan, “Dijital çalışma platformu da lojistik başta olmak üzere birçok alanı kapsayan sektörleri içeriyor. Özellikle işçilere fırsat yaratan bir ekonomi. Teknik çalışmalar yapıldı. ILO standartlarında bu çalışma konularında nasıl tatbik edileceği tartışıldı ve iş standardının desteklenmesi sağlandı. Bu çerçevede iş standardı, istihdam durumu, çalışma seti, sosyal güvenlik unsuru, sözleşmelerin belirlenmesi, işçi hakları, sosyal diyaloğa erişimi içeriyor” dedi.

Kargo taşıyıcısı ortak gösteriliyor

Lojistik alanında kargo taşıyıcı çalışanlarla ilgili çalışmada sorumluluğu yerine getirilmediğini anlatan ILO Direktörü Ahmed Hassan, “ILO açısından çok boyutlu bir alan. Kargo taşıyıcısını ortak gösteriyorlar. Ya da tedarikçi taşeronu gibi formüllerle işçi haklarını tam vermiyorlar” değerlendirmesi yaptı.

Biyolojik tehlikeler

ILO Türkiye Direktörü Yasser Ahmed Hassan 2025 yılında “İş Ortamında Biyolojik Tehlikelere Karşı Koruma ve Önleme Sözleşmesi”nin kabul edildiğini de hatırlattı. Sözleşme çalışanları virüsler, bakteriler, mantarlar, parazitler ve diğer biyolojik ajanlara karşı koruma altına almayı hedefliyor. Sözleşme, salgın hastalıklardan kaynaklı risklerin yanı sıra, laboratuvarlarda, hastanelerde, tarım ve gıda üretimi gibi biyolojik tehlikelere açık sektörlerde çalışan milyonlarca işçiyi kapsamına alıyor. Artık bu tür risklerin sadece bireysel korunma önlemleriyle değil, uluslararası bağlayıcılığı olan kurumsal mekanizmalarla da düzenlenmesi mümkün hale geliyor. ILO’nun bu adımı, işverenleri sadece üretkenlik hedefleriyle değil, aynı zamanda çalışanlarının görünmeyen tehditlere karşı korunmasıyla da sorumlu tutuyor.

Kayıtdışılık dünyada yüzde 58, Türkiye’de yüzde 26.5

ILO’nun kayıtdışılık konusunda da sonuç önleyici bir karar aldığını hatırlatan Hassan, kayıtdışılığın yapısal bir engel teşkil ettiğini, sosyal korumanın olmadığı yerlerde geçerli olduğunu, üretkenliğe bir tehdit oluşturduğunu, kamu gelirlerinde de ilerlemeye bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Hassan, dünya genelinde kayıtdışılık oranının yüzde 58’lerde, Türkiye’de ise yüzde 26.5 seviyelerinde olduğunu belirlediklerini söyledi. Hassan, 4 Şubat 2025 tarihli “2025-2028 yıllarını kapsayan Ulusal İstihdam Stratejisi”nde, 2028'de kayıt dışı istihdam yüzde 23,4'e düşürüleceği kararını da önemli bulduklarını ifade etti.

Sohbette her 10 istihdamdan 8’inin kayıtdışı olduğunu dile getiren ILO Türkiye Direktörü Yasser Ahmed Hassan, “Yoksulluk, eşitsizlik, gelir düşüklüğü, kayıtlı çalışmaya geçişi zorlaştıran ortam, kamu ve düzenlemelere etkili politikalardaki tutarsızlıkta kayıtdışılığı teşvik ediyor” tespitinde bulundu.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU