Dolar krizi ile başlayan tehlikeli sürükleniş karşısında iktidar ve muhalefet partilerinin görüşlerini ele aldığımız yazılarımızın ilkinde konunun tam olarak anlaşılabilmesi için ekonomik tablonun genel bir görüntüsünü sunmuş ve dolardaki yükselişin en başta dövizle borçlanan özel sektörü vurduğunu belirtmiştik...

Hal böyle olunca iktidar partisinin kriz karşısındaki çözümlerini açıklayacağı belirtilen toplantıya özel sektörün en büyük kuruluşlarının özel bir ilgi göstermesi doğaldı...

Toplantıya katılan bazı isimleri hatırlatalım:

TÜSiAD Başkanı Erol Bilecik, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Şekip Avdagiç, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, DEİK Başkanı Nail Olpak, TOBB Başkan Yardımcısı Tamer Kıran, Yapı Kredi Bankası YKB Gökhan Erün, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, Vakıfbank GM Mehmet Emin Özcan, ISO Başkanı Erdal Bahçıvan, TİM Başkanı İsmail Gülle, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Sanko Holding Yönetim Kurulu Abdülkadir Konukoğlu, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı, Yıldız Holding Başkan Yardımcısı Ali Ülker.

***

Bakan Albayrak'ın yapacağı merakla bekleyen katılımcılar, beklediklerini bulabildiler mi bilemiyoruz...

Ancak bakanın konuşmasına baktığımızda, bu konuşmanın bir program dailinde iyi hazırlanmış bir acil önlemler paketinin sunulmasına yerine bir takım genel ilkelerin tekrarlanmasına ayrıldığını görüyoruz...

Ki, bunların içinde dolaysız vergilerin artırılması gibi katılımcıların duymaktan pek hoşlanmayacakları maddeler de var.

***

Böylesi programlar, genelde toplumun tüm örgütlü kesimlerinin katıldığı toplantılarda açıklanır...

Çünkü zor durumlarda bir takım can acıtacak önlemler de alınır ve bunların toplum kesimleri arasında nasıl paylaştırılacağı önemlidir...

Bakan Bayraktar'ın toplantısında toplumun çalışan kesimini temsil eden hiçbir kuruluşun yer almamasının nedeni sanıyoruz, yazımızın başında da belirttiğimiz gibi döviz krizinin en başta dövizle borçlanan büyük sermaye kesimini ilgilendirmesi ve hükümetin öncelikle bu kesimin desteğini almaya önem vermesiydi.

***

Hal böyle olunca en azından toplantı sonrasında dövizin ateşinin biraz dinmesi beklenirdi...

Ancak bu beklenti gerçekleşmedi...

Dövizdeki yükseliş toplantıdan sonra da hız kesmedi... Bunun nedeni, büyük ihtimalle tam da konuşma devam ederken ABD Başkanı Donald Trump'ın atmış olduğu bir 'tweet'ti... Mesajda, Trump, ''Türk lirası, çok güçlü dolarımız karşısında hızla değer kaybederken, Türkiye'den çelik ve alüminyum ithalatında gümrük vergilerinin iki katına çıkarılmasına onay verdim! Alüminyumda oran %20, çelikte de %50. Türkiye ile ilişkilerimiz bu dönemde iyi değil' ibaresi yer alıyordu.

***

Özel sektörün döviz borçlarının bir bölümünün önceden devlet garantisi kapsamına alındığı biliniyor...

Toplantıya katılanların beklentilerinin başında hiç kuşkusuz bu 'şemsiye'nin genişletilmesi ve 'sanayiciye ucuz döviz sağlanması' gibi somut talepler geliyordu...

Bayraktar, konuşmasında bu konulara girmedi; ama Eski Hazine Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil, açıkça dile getirilmeyen bu beklentiye karşı bir açıklama yaptı. 25 yıllık Hazine bürokratı Emil, 'Özel sektörün borcunu kamunun sırtına yüklemeyin' uyarısında bulundu.

***

Dövizin atağının toplantı sonrasında da devam etmesi karşısında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bankalar ve ticari kuruluşların kullandıkları döviz hacmini genişletmeyi hedefleyen bazı 'palyatif' kararlar aldı...

Bu kararların açıklanmasının ardından Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak önceden hazırladıkları aksiyon planının uygulanmaya başladığını duyurdu.

Albayrak, konuşmasında şunları söyledi:

'Bu geceden itibaren aksiyon planımızı uygulamaya başladık. Piyasaları rahatlatmak amaçlı olarak kurumlarımız gerekli adımları atacak. Mevduatlara el konulmayacak. Hesaplardaki dövizler TL'ye döndürülmeyecek. Ama bu yalanlarla sonuna kadar hukuki alanda mücadele edilecek... Bu hassasiyet için gerekirse hedeflenen göstergeler için Mali Kural uygulayacağız.'

(Devam edecek)