Yazdan kalma günleri tüketmek üzereyiz.

Meteorolojik tahminler de kalın giysileri kuşanmanın vaktinin geldiğini gösteriyor.

Daha düne kadar aşırı sıcaklardan bunalan ve sonbahar'ın yolunu gözleyen başkent halkı, okulların açılmasıyla başlayan, mevsimlik zorunlu harcamaların gündeme gelmesiyle katlanan harcamalar yüzünden, geride kalan günleri şimdiden arar oldu.

Dar gelirli kesimlerin sırtında büyük bir yük olan ısınma giderleri, doğal gaza gelen zam nedeniyle bu yıl daha da bunaltacak.

Mağaza vitrinlerinde yavaş yavaş yerlerini alan kışlık giysilerin üzerindeki etiketlere bakmak yürek istiyor.

Gıda maddelerinin fiyatları ise yarış atı gibi almış başını gidiyor.

Tutabilene aşk olsun.

Marketlerin sebze-meyve reyonlarının yanına yaklaşılmıyor.

Et reyonları ise sessiz sakin.

Zaten fiyatlar dar gelirlinin alım gücünü aşıyordu,

Bir de şarbon korkusu eklenince vatandaşların büyük kısmı beyaz ete yöneldi.

Tabii bu yöneliş fırsatçıların işine yaradı.

Beyaz et fiyatları bir anda ikiye üçe katladı.

Fırsatlar ülkesiyiz ya…

Al sana fırsat.

Umalım da yeni zamlar kapımızı çalmasın.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, 70 kuruştan satılan 250 gramlık halk ekmeğe zam yapılmayacağını söylerken, 'gidebildiği kadar gideceğiz' diyor.

Tuna, suya yılsonuna kadar zam yapılmayacağına dair verilmiş sözleri olduğunu da hatırlatıyor.

Peki sonrası?

Sonrası meçhul.

Giyim, kuşam, ısınma, ulaşım, gıda…

Gider kalemleri ürkütüyor.

Belli ki bu kış zor geçecek.

Hele termometreler eksileri göstermeye başlasın.

Asıl zorluk o zaman.

Bir de pastırma yazı vardı değil mi?

Sahi o ne zaman?