İlk devredeki kadrosunu 7'si kiralık olmak üzere 20 yeni transferle takviye eden Gençlerbirliği, ilk 11'i tamamen yeni futbolculardan oluşturduğu takımla çıktığı son 3 maçtan da galip ayrılmasını bildi.
Bu galibiyet serisi, kurtuluş için mucize arayışındaki kırmızı-siyahlıların tehlike bölgesinin üstüyle arasındaki puan farkını 2'ye düşürmesini sağladı. Daha farklı getirisi ise her galibiyet Başkent ekibini bir sıra yukarı taşımış olmasıydı. 20.haftada 7 puanla ligin dibine demir atmış durumdaki Gençler; sırasıyla 21'deki Bolu galibiyetiyle puanını iki haneli rakama çıkardıktan sonra 22'de deplasmanda Pendik'ten alınan 3 puanla 18'inci, 23.haftada ise Göztepe'yi 1-0 ile geçerek 17'nci sıraya yükseldi.
Üzerindeki psikolojik baskıdan kurtularak artık kendini tamamen yarışın içinde bulan koca çınar için lig adeta yeniden başladı.
Nereden nereye, 4 hafta öncesine bakıldığında gerçekten bu yönetime, teknik heyete ve yenilenen futbolcu kadrosuna zerrece güven duyulmuyordu.
Ne zaman galibiyet serisi 3'e ulaşınca umuda yolculuk da sürmeye devam etti. Kulübün kendine güveni geri geldi, yüzler artık gülmeye başladı. Teknik Direktör Mustafa Dalcı'nın demeçleri tamamen değişti. Futbolcuların söylemleri de hep olumlu olmaya başladı. Oluşan bu güven ortamı da camiaya ayrı bir heyecan getirdi.
İşte tüm bunların yansıması da tribünleri de etkiledi. Kötü gidişatın etkisiyle bir avuç gönüllüye düşen seyirci sayısında Eryaman'daki son Göztepe maçıyla sezon rekoru kırıldı. Gençlerbirliği'ne gönül veren 6.500'e yakın taraftar, kar yağışının ardından oldukça soğuk bir hava olmasına karşın takımına büyük destek verdi.
Gelelim Göztepe maçına…
30 puanla orta sıralarda kendine yer bulan hatta play-off'u zorlayan İzmir ekibi, gerçekten iyi futbol oynayan kaliteli oyunculardan oluşuyordu. Maçın zorluk derecesi oldukça yüksekti. Teknik Direktör Mustafa Dalcı, 1-0 kazanılan Pendik kadrosundan bir tek değişiklik yapmıştı. Sakatlığı yüzünden riske edilmeyen Tiago Rodrigues'in yerine Enes Keskin ilk 11'debaşladı. Yeni transferler Sekou Bangoura ve Muhammed Himmet Ertürk bençte yer alarak 2.yarıda kendilerine şans tanındı.
Moral-motivasyonu üst düzeyde olan Gençlerbirliği, 26.dakikada son derece organize bir atak sonucu öne geçti. Ayobi'in Mete Kaan, Ayobi'den aldığı topu Rhasalla'a aktardı. Bu futbolcunun geriye çıkararak Uğur'u gördü. Tecrübeli oyuncu son derece kaliteli bir vuruşla ağları havalandırdı… Kırmızı – siyahlılar, 29 ve 43.dakikalarda farkı artırma şansı buldu ancak kaleci Arda gole izin vermedi.
İşinin ehli fanatik rakip taraftara rağmen Başkent ekibi ilk defa 12. Adamın varlığını yanında hissetti. Maç boyunca da bu destek sürdü. Özellikle ikinci yarıda ofansta vites yükselten Göztepe'nin kırmızı- siyahlılara baskının önlenmesinde bu desteğin katkısı oldukça büyüktü. Tabi ki kritik pozisyonlarda devreye giren kaleci Nurullah'ın kurtarışları da galibiyette etkin rol oynadı.
Bu arada çıktığı ilk Bolu maçında galibiyetin kapısını açan Uğur Akdemir'in savunma görevini başarıyla sürdürmesinin yanı sıra ofansif katkılarıyla takım için ne kadar yararlı bir transfer olduğunu da kanıtladı. Mohammed Rhasalla ile Mete Kaan Demir'in de karşılaşmada öne çıkan isimler olduğunu da belirtmeden geçemeyiz.
Ülkemizin yaşadığı son derece üzücü deprem felaketi nedeniyle tüm spor müsabakalarının durdurulmasının istim üzerindeki Gençlerbirliği'ne fren etkisi yapmayacağını umuyoruz. Çünkü bu hafta oynanması gereken Tuzla maçı, gerçek anlamda 6 puanlık maç olacaktı.
'Gençlerbirliği Haber Ajansı'nın yaptığı ilginç saptama da bugüne kadar alınan 4 galibiyetin de 100.yılını kutlamaya hazırlanan Gençlerbirliği'nin yeni sezon için çıkardığı 4 ayrı formayla elde edilmesiydi. Ligin ilk yarısında Boluspor'u beyaz formayla yendikten sonra yarım sezon galibiyet yüzü göremeyen Başkent ekibi, son üç maçında Boluspor'u kırmızı, Pendikspor'u siyah ve Göztepe'yi çubuklu formayla mağlup etti.