Deprem felaketi tüm ülkenin olduğu gibi Gençlerbirliği'nin de ruh halini bozmuş…

Ligin 2.devresini bir kurtuluş mücadelesi olarak ilan eden ve 4 haftalık periyotta Altınordu deplasmanı hariç 3 maç üst üstte galibiyet alarak uzun süredir demir attığı ligin dibinden kurtularak taraftarlarını oldukça umutlandıran Başkent'in asırlık çınarı, Tuzla karşısında bir anlık konsantrasyon eksikliği sonucu yediği golle hem seriyi sonlandırdı hem de hedefinden küçük bir sapma yaşadı.

Halbuki felaket nedeniyle verilen zorunlu arayı Antalya'da yaptığı kampla iyi değerlendirmiş, özellikle Galatasaray ile oynadığı hazırlık maçında da aldığı sonuç kadar sergilediği futbol ile de umutları tazelemişti.

Fakat çok şey beklenen ve kazanıldığı takdirde kurtuluş mücadelesine çok katkı sağlayacağı apaçık belli olan Tuzla deplasmanında Gençlerbirliği, Bolu, Pendik ve Göztepe mücadelelerine göre farklı bir görünümündeydi. Bir kere o gördüğümüz hırs ve azim futbolcularda yoktu. Sanki bir ağırlık çökmüş, umutlar beraberliğe bağlanmış gibiydi. İşin garip tarafı saha avantajını elinde bulunduran Tuzla da aynı görüntüdeydi. Her iki ekip de maçın kaderini kafalarında beraberlik olarak belirlemişlerdi sanki. Biz bu tabloyu özellikle ilk yarıda ruhumuza kadar hissettik. Yayıncı kuruluş bile koca 45 dakikada, Tuzla adına İmbula'nın ceza alanı dışından çektiği cılız şut ile Gençlerin Mete Kaan'ın savunma tarafından kornerle kesilen atağından başka gösterecek pozisyon bulamamıştı… Hadi bakalım yorumlayın kolaysa.

İkinci yarıda Tuzla biraz olsun mücadeleye ağırlığını koymak için vitesi büyüttü ama bu da ancak 10 dakika sürdü. Bundan sonra sahada kırmızı-siyahlıların eskileri hatırlatan etkili futbolundan esintiler vardı.

60.dakika da yaşananlar her iki ekip açısından maçın kırılma anıydı. O ana kadar Gençlerbirliği'nin en etkili görünün oyuncusu Mete Kaan Demir'in müthiş volesinde kaleci Kurtuluş, köşeyi kapayarak tehlikeyi korner ile önleyebildi. Ama atış hazırlığı sırasında Mustafa Dalcı 'sen misin bunu yapan' diye adeta cezalandırırcasına bu futbolcuyu oyundan aldı. Maçın en iyi hareketi ve doğurduğu art arda 3 korner artçısını Tuzlaspor yara almadan savuşturduğu gibi kendini en çok zorlayan futbolcudan da kurtuldu.

Bir de kazandığı 9 kornerden bir sonuç çıkaramayan Başkent ekibine karşın Tuzla, 2 kornerden birini gole çevirerek çok önemli 3 puanı hanesine yazdırma olayı yaşandı ki bu durum Mustafa Dalcı hocaya duran topların etkili kullanma konusuna daha da ağırlık vermesi gerektiğini hatırlatmıştır mutlaka.

Her şeye rağmen, Gençlerin son dakikalarda kurduğu baskıyla sonuca ulaşamadıysa da futbolcularında kaybedilmiş gibi gördüğümüz hırs ve sonuna kadar mücadele azmini yeniden kazanmaları doğrusu bu çarşamba günü Eryaman'da oynayacağı ve mutlaka kazanması gerekli Denizli maçı için bence iyi işaretler. Çünkü bu mücadele koca çınar için köprüden son çıkış kadar önem taşıyor.

KEÇİÖRENGÜCÜ PLAY-OFF'U GARANTİLEME YOLUNDA

Başkent'in 1.ligdeki diğer temsilcisi Keçiörengücü ise son dönemlerde aldığı ilginç sonuçlarla dikkat çekiyor. Teknik kadroda yapılan kan değişiminden sonra çıktığı 5 maçta sadece Sakarya'ya yenilen Mor-beyazlılar; Eyüpspor ve Bodrumspor'u aynı skorla 2-1 yenerken Ç.Rize ve Altay ile berabere kaldı. 24.haftada karşılaştığı Bandırmaspor'u ilk yarıda penaltı kaçırmasına ve 59'da 1-0 geriye düşmesine rağmen son derece başarılı bir futbol sergileyerek geri dönmesini bildi.

40 puana ulaşarak play-off'u garantileme yolunda önemli bir engeli aşan Keçiörengücü, gözünü kendisine süper lig kapısını direkt olarak açacak olan ilk 2 olarak güncelledi. Başkent temsilcisi, çarşamba günü Erzurumspor ile deplasmanda karşı karşıya gelecek.