Millet İttifakını oluşturan partilerin genel başkanlarının merakla beklenen 2 Şubat toplantısı gerçekleşti...

Bu toplantıdan önce CHP yetkilileri 2 Şubat'ta Cumhurbaşkanı adayının belirleneceğini ancak açıklamanın daha sonra yapılabileceğini söylemişlerdi...

Toplantıdan sonra yayınlanan bildiride şu satırları okuyanlar ilk anda gerçekten de bir başkan adayının belirlendiğini, ancak adayın kimliğinin daha sonra ayrı bir toplantı ile açıklandığını düşündüler: 'Millet İttifakını oluşturan siyasi partilerin genel başkanları olarak 28. Dönem TBMM ve 13. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak Cumhurbaşkanı adayımız ve geçiş süreci yol haritası konusunda ortak bir anlayışa ulaşmış bulunuyoruz.'

***

Önceki yazımızda belirttiğimiz gibi, İYİ Parti'nin İmamoğlu ve Yavaş konusundaki ısrarlarının beyhude olacağı toplantıdan önce Kılıçdaroğlu'nun Parti Meclisi adına aday belirleme konusunda tek yetkili olacağının açıklanmasıyla ortaya çıkmıştı...

O nedenle, Altılı Masa toplantısının sona ermesinin ardından cumhurbaşkanlığı konusunda ortak bir anlayışa varıldığını açıklayan bildiri, ilk anda Kılıçdaroğlu'nun adaylığının onaylandığı şeklinde yorumlandı...

Bunun üzerine medyada özellikle Kılıçdaroğlu'nun adaylığını destekleyenler Kılıçdaroğlu'nu hemen cumhurbaşkanı ilan ettiler.

***

Ama kısa bir süre sonra toplantının 'anlaşma' ile değil 'restleşme' ile sonuçlandığını düşündüren işaretler ardı ardına gelmeye başladı...

Bu işaretlerin ilki, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta'nın 'İsimler konuşulmuş ama bir isim üzerinde uzlaşılmamış diye düşünüyorum' sözleriydi...

Derken, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in partisinin Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleriyle Cumartesi günü bir araya gelerek 'aday konusunda netleşeceği' açıklandı...

Bu açıklamanın hemen ardından Akşener'in adayla ilgili istişarelerde bulunmak adına İYİ Partili milletvekillerini toplantıya çağırdığı haberi medyada yer aldı...

İş bu kadarla da kalmadı: daha sonra Akşener'in İYİ Parti'nin 81 il başkanını da Ankara'ya çağırdığı anlaşıldı.

***

Bu arada Akşener ekibi ardı ardına dikkat çeken paylaşımlar gelmeye başladı...

İYİ Parti Mali İşler Başkanı Ümit Dikbayır, Twitter'dan 'Millet 5'ten büyüktür' diye yazdı, ama bir süre attığı tweeti sildi...

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk 'Apoletlerini sök dedik sana…' diye tehdit tonu taşıyan bir tweet attı.

***

Bu gelişmeler üzerine 'Ne oluyor, Altılı Masa'da anlaşmaya mı varıldı, yoksa restleşme mi yaşandı?' sorusu gündeme geldi...

Daha sonra gazeteci İsmail Saymaz, toplantıda konuşulanları ve İYİ Parti'deki hareketliliği Halk TV canlı yayınında şu sözlerle aktardı:

'Temel Karamollaoğlu sözü toplantının başlangıcında sözü Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'a veriyor ve o da Kılıçdaroğlu'nun adaylığını gündeme getiriyor. Bunun üzerine Meral Akşener başka isimlerin de gündeme geldiğini söyleyip Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerini gündeme getiriyor. Kılıçdaroğlu da bunun üzerine her iki ismin de CHP'nin Büyükşehir Belediye Başkanları olduklarını ve görevlerine belediye başkanı olarak devam edeceklerini belirtiyor. Toplantıda söz alan diğer parti liderleri de Kılıçdaroğlu'nun adaylığına sıcak baktıklarını söylüyorlar. Bunun üzerine Akşener söz alarak 'Siz partilerinizden yetki aldınız ama ben almadım. Partimin yetkili kurullarına danışmalıyım' diyor.'

***

Kulis haberleri her zaman tartışmalı olsa da, bu haber olayların seyrine uygundu ve yaşanan karmaşayı açıklıyordu...

Neticede şu gerçek ortaya çıkıyordu:

Aslında beş parti son toplantıda Kılıçdaroğlu'nun adaylığını desteklemek konusunda anlaşmaya varmışlardı, ama İYİ Parti henüz bu karara katılmış değildi...

Aday üzerinde altı liderin de anlaşması şartı daha önce ilan edildiğine göre henüz ortada altı partinin üzerinde anlaştığı bir aday yoktu! İYİ Parti yöneticisi Ümit Dikbayır'ın attığı Tweet'te paylaşılan 'Millet 5'ten büyüktür' cümlesinin anlamı da buydu!

(Devam edecek)