Trendyol 1. Ligde mücadelenin bitimine bir hafta kala sezonun sürprizini Gençlerbirliği yaptı.
Zorlu maratonun başlangıcında, hakkındaki en iyimser düşünce, mütevazi kadrosu nedeniyle “kümede kalsın yeter” şeklindeydi. Ankara’nın önemli değerlerinden biri olan, cumhuriyetimizle yaşıt koca çınar, sadece çok akılcı tek hamleyle bir ekibin kaderinin nasıl değişebileceğini tüm futbol camiasına kanıtlamayı başardı.
Yönetimin, maddi olanaksızlıklar yüzünden beklentileri karşılayamayacak bir kadro kurmasının yanı sıra ekibi de ilk kez teknik direktörlük kariyerine başlayan Recep Karatepe’ye teslim etmesi hatasından, rahmetli Cavcav’dan kalan mülklerin satışı sayesinde maddi darboğazdan kurtulmasıyla döndü. Ayrıca Altınordu gibi futbolcu fabrikasını yıllarca başarıyla çalıştıran ve geçen sezon da Samsunspor’u şampiyon yapan deneyimli ve kariyerli Hüseyin Eroğlu’nu göreve getirerek idari anlamda tek başarısını gerçekleştirdi.
Gençler; Karatepe ile 17 haftalık süreçte 23 puanla 13.durumda ve ateş hattından sadece 2 puan uzaklıktayken, Eroğlu ile futboluyla da göz dolduran ve 20 maçta 12 galibiyet, 6 beraberlik, 2 mağlubiyetle 42 puan toplayan, çıkışı önlenemeyen bir ekip haline geldi. Sportif Direktör Ali Ekber Düzgün ile birlikte kadroya makul ücretlerle nokta atışı transferler de yaptıran Eroğlu, 5 futbolcuyu da kısa sürede takıma monte etmeyi de başardı. Ofansif açıdan oldukça sıkıntı çeken ve 17 maçta 17 gol ile maç başına 1 gol ortalaması olan Gençlerbirliği’nde Eroğlu, 20 maçta 35 gol ile maç başı ortalamasını 1.75’e yükseltti. Ayrıca -2 olan averajını da +20’ye çıkarttı. Bir diğer kazanım da yine Eroğlu döneminde, özellikle 2’ncilik mücadelesi verdiği Kocaeli başta olmak üzere play-off’ta mücadele ettiği tüm rakipleriyle 2’li averajını da lehine çevirmesiydi.
Yaşadıkları maddi sıkıntıları sorun etmeyip, müthiş bir aidiyet duygusuyla hareket ederek bu başarıda en büyük pay sahibi olan futbolcuları ve tüm kulüp emekçilerini yürekten kutlarken, hala onların hak ettikleri alacaklarını ödemedikleri halde başarıdan kendilerine pay çıkarmaya çalışan başkan ve yönetimi de kınıyorum.
Can derdindeki Pendikspor’un Karagümrük’ü 29 dakikada bulduğu 2 golle 2’ncilik yarsında devre dışı bırakmasıyla moral bulan Gençler, psikolojik ağırlığı çok yüksek olan Sakarya mücadelesinde Metehan- Sinan ve Popa’nın ortak ürünü olan ve kendisine süper lig kapısını ardına kadar açan 39’da gelen gole 4 elle sarılarak maçı tamamladı. Bunu yaparken de özellikle 2.yarıda skoru koruma düşüncesinin ağır basmasıyla topla oynamayı rakibine bırakmasına rağmen tüm istatistiklerde ezici üstünlüğü vardı.
Süper ligde tam 48 sezon mücadele etmiş olan Gençlerbirliği, son haftada deplasmanda karşılaşacağı, tek bir galibiyeti ve beraberliği bile olmayan, düşmesi haftalar önce kesinleşmiş olan Malatya ile berabere bile kalsa, direkt olarak 4 sezon ayrı kaldığı Süper lige dönecek. Tabi hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz ama Başkent’in süper ligde temsil edilememe ayıbını ortadan kaldırmaya bir hafta kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
KAPLAN, ÜMİDİ SON HAFTAYA TAŞIDI
Göreve getirildiği gün, https://www.baskentgazete.com.tr/kotu-gun-dostu-mustafa-kaplan diye yazmıştım. Başkent futbolunu en iyi tanıyan teknik adam olduğunu ve kimsenin giymeye cesaret edemediği ateşten gömleği, hiç düşünmeden üzerine geçirdiğini belirtmiştim.
Ruhunu yitirmiş bir Ankaragücü’nü teslim almasına rağmen, taraftarın da desteğiyle kısa sürede toparlamaya çalıştı. Önce Çorum’u yenerek, futbolcuların kendilerine olan güveni kazandırarak, taraftar-takım bütünleşmesini sağladı. Ardından bu sezon her teknik direktör değişiminde 3’er maçlık galibiyet serisi yakaladıktan sonra yeniden yenilgi serisine dönerek ilginç bir döngü yaşayan Keçiörengücü’ne de 3-2’lik bir üstünlük sağlayarak takımın kümede kalma ümidini son haftaya taşıdı.
Bir ilginç tesadüf de Mustafa Hocanın her galibiyetinde rakip teknik direktörün işini kaybetmesi… Önce Tuncay Şanlı Çorum’dan, bu hafta da Sedat Ağçay Keçiörengücü’nden istifa etti.
Buna rağmen Başkent ekibinin işi çok zor… Öncelikle play-off şansı bulunan Amed’i mutlaka yenmesi gerekiyor. Bu durumda puanını 48’e çıkaracak olan Başkent ekibi Manisa’nın Ümraniye deplasmanında puan kaybetmesine ya da Amed ile berabere kalması durumunda Manisa’nın mutlaka yenilmesini bekleyecek. Bu en kestirme sonuca ulaşma tahmini… Aksi takdirde diğer olasılıklar devreye girecek. Eşit puan durumunda sarı lacivertlileri işi gittikçe zorlaşıyor. Çünkü ikili averaj siteminde hem Manisa hem de Pendik’in gerisinde kalan Ankaragücü, bir tek Sakarya’ya üstünlük kurmuş durumda.
Şu anda tek düşünce Amed maçından 3 puan alınması olmalı…