Bugünü anlamak için düne, geleceği öngörebilmek için ise geçmişe bakmak gerekir...
Türkiye'de bugün en çok sorulan soru olan 'Nereye gidiyoruz?' sorusuna da ancak bu bakış açısıyla cevap verilebilir...
Biz de bu bakış açısıyla yaklaşık yirmi yıllık geçmişin tarihe damga vuran olaylarını hatırlıyor, geleceğimizi bu olaylar zincirinin bizi götürmesi muhtemel noktaları belirleyerek öngörmeye çalışıyoruz.
***
Son yazımızda Yıllar boyunca ülkemizin kaderini belirleyecek olan ABD'nin Irak'a müdahalesinin yol açtığı gelişmeleri hatırlatmıştık...
ABD, bu müdahale öncesinde Türkiye'nin müdahaleye destek vermesini öngören tezkereyi reddetmesinin faturasını, 'TSK içinde yer alan ve soğuk savaşın sona ermesinin ardından dış politikada daha 'dengeli' ilişkiler kurulmasından yana olduklarını çeşitli vesilelerle açıklayan bir grup üst rütbeli askere ve onları destekleyen 'ulusalcı' sivil akımlara' çıkarmış...
Bunun sonucunda, ABD'nin Türkiye'yi yönlendirmede bir araç olarak kullanacağı FETÖ güçlendirilirken, 'Ergenekon', 'Balyoz' vb. kumpaslarla orduya ve ABD planlarına karşı çıkan sivil akımlar sindirilmeye çalışılmıştı.
***
Bütün bu olaylar sırasında Türkiye'de, 2001 krizinden sonra 'sıcak para' akımının yarattığı bir 'sahte cennet' ortamı yaratılmıştı...
Dünyanın en yüksek faiz oranlarıyla ülkeye çekilen kaynaklar 'ucuz krediler' olarak toplumun her kesimine pazarlanıyor, en önemli sıcak para kaynakları olan petrol zengini Arap ülkeleriyle ilişkiler geliştiriliyor, özelleştirmelerden gelen paralar büyük inşaat projelerine ve lüks tüketim maddelerine harcanıyordu...
Bu çerçevede bir yandan Ortadoğu'da ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesine ortaklık yapılır ve cumhuriyet değerleri aşındırılırken, diğer yandan AB'ye tam katılım hayaliyle çeşitli tavizler veriliyor ve ülkede Avrupa ülkeleriyle bütünleşme hayali yayılıyordu.
***
Dönemin sloganı, 'komşularla sıfır sorun'du...
Bu politika uyarınca, ABD, Avrupa, Yunanistan ve Ermenistan gibi ülkelerle yaşanan sorunların üzeri örtülüyor, bu konuda ulusal çıkarların savunulmasına öncelik verilmesini savunanlar 'ulusalcı dinozorlar' olarak damgalanarak çeşitli gerekçelerle susturuluyor ya da cezaevlerine gönderiliyordu...
Bütün bunlar olurken AKP, 'Büyük Ortadoğu Projesi' uyarınca ABD tarafından Arap ülkeleri için bir 'rol model' olarak öne çıkarılıyordu.
***
Bu ortamda yaşanan 2008 küresel mali krizi, Türkiye'yi fazla etkilemedi...
Bunun en önemli nedenlerinden biri, krizden en fazla zarar gören ülke olan ABD'nin, içine girdiği 'deflasyon' ortamından çıkabilmek ve mali bunalımın sonuçlarını hafifletebilmek için para basımına hız vermesiydi...
Bu politika küresel alanda bir 'likidite fazlası'na yol açarken, Türkiye'ye yönelen sıcak para akımının devamını sağlamış, bu da küresel mali krizin etkilerinin o sırada fazla hissedilmemesine neden olmuştu.
***
Ancak olayın o sıralar görülmeyen bir başka yüzü daha vardı...
ABD'nin izlediği 'deflasyonist' politikalar, bizim gibi dış kaynak geldiği ölçüde 'gelişmekte olan' ülkelerde enflasyonist bir ortam yaratıyor,'sıcak para'ya dayalı 'büyüme' politikaları kısa vadede krizin etkilerini sınırlarken, artan dış borçlar faiz oranlarının sürekli yükselmesine yol açıyordu...
Bu koşullar altında ekonominin çarklarını döndürebilmek , başka bir deyişle borcu borçla ödeyebilmek için sıcak para akışının kesintisiz devam etmesi gerekiyordu.
***
Türkiye'de hal böyleyken, ABD ve Batılı ülkeler, Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde petrol üreten Arap ülkelerindeki rejimleri yeniden düzenlemek amacıyla 'Arap Baharı Operasyonu'nu başlattılar...
Operasyon başlangıçta, uzun süredir despotik rejimlerle yönetilen Tunus, Libya, Mısır gibi ülkelerde halkın birikmiş hoşnutsuzluğunun da dışa vurmasından yararlanarak başarılı bir biçimde yürütüldü. 'Eski despotik rejimler' yerlerini AKP modeline göre kurulmuş ABD ve Batı yanlısı 'ılımlı İslami' partilerin liderlik ettiği koalisyonlara bırakırken, ulusal petrol şirketleri dağıtıldı ve bu ülkelerin petrolüne el konuldu...
Ne var ki, sıra Suriye'ye geldiğinde işler farklı bir hal aldı ve sürecin tam da bu noktasında aktif olarak işin içine girmek isteyen AKP hükümeti hiç tahmin etmediği sonuçlarla karşı karşıya kaldı.
(Devam edecek)