Yeniden layık olduğu Süper Lige dönüş yapan Ankaragücü'nde Karagümrük hezimeti sonrası tufan koptu.

Teknik Direktör Mustafa Dalcı'nın sorumluluğu tek başına üstlenip istifası, kopacak tufanın ilk habercisi oldu. Bazılarına göre de Dalcı, Başkan Faruk Koca'nın isteği doğrultusunda görevini bıraktığını, böylece tepkinin odak noktasına konularak, ortamdaki hararetin biraz azaltılabileceği hesaplandı. Öyle ya suçlu, suçunu kabullenerek kulüpten ayrılmıştı.

Ama bilinmeli ki geçen sezon kadroda olup da gönderilen futbolcular kadar, transfer edilenlerin de sorgulanacağı bu süreçte, öyle sorumluluk bir kişinin sırtına vurularak bu işten sıyrılamayacağı da bir gerçek.

Mali kaynak yaratmada büyük işler başaran, kulübün transfer tahtasını açtırarak, bir transfer hovardalığı içinde alınan 16 futbolcuile süper ligde ilk sırayı alan Başkan Faruk Koca, sorumluluk açısından kolay kolay hedef saptıramayacak gibi görünüyor.

Bu işte onay mercii olan Koca ve Dalcı kadar, geldikleri günden beri 'Ne futbolcu' diyebileceğimiz bir kişi bile çıkmayan (Kusura bakılmasın kimse alınan isimlerin mazisine bakmıyor artık) yeni transferleri bulan Sportif Direktör Emre Yıldız'ın da sorumlulukta baş rolü oynadığı da gözden kaçırılmamalı…

Savunmayı gördük, bugüne kadar yan top organizasyonunda bu kadar hata yapan bir anlayışa tanıklık etmedik doğrusu…Kötü oyundan sadece Kaleci Bahadır'dan sağbekine, stoperlerine kadar markaj konusunda yetersiz ve aciz kalan bir savunma organizasyonu mu sorumluydu. Elbette ki hayır. Her tehlikeyi yaratan Caner'e önlem almayı aklından bile geçirmeyen kenar yönetim ile yol geçen hanına dönen bir orta saha ve rakip savunmayı rahatsız etmekten çekinen forvet elemanları da işin tuzu-biberi oldular. Dalcı Hoca, ilk iki maçta olumlu futbollarıyla dikkat çeken ve Karagümrük maçının ilk 11'ine alınmayan Abdullah Durak, Tasos ve Lamine Diack 3'lüsünü, 46'da oyuna sokarak dengeyi kurmaya çalıştı ama atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmişti. İstanbul ekibinin maçı erken koparmanın rehavetinden mi yoksa oyuna giren bu 3'lünün dirayetinden mi Ankaragücü, maçın istatistik sonuçlarındadurumu birazcık toparlayabildi.

Bir de tüm bunlar yetmezmiş gibi Karagümrük maçında sergilenen futbola bakmadan Ankaragücü'nün sosyal medya hesabından yapılan 53.dakikadaki 'Gol' paylaşımına dikkati çekelim. 3 haftada atılan tek golün rakip oyuncu Baniya'dan gelmesine rağmen bu durumun bu şekilde paylaşılması, statta ve ekranları başında üzüntüden kahrolan taraftarları adeta çıldırttı.

Şimdi gerçek yaşama dönelim. Haftaya Beşiktaş maçı var…

Bunun için çok acil, Ankaragücü'ndeki bu yangını söndürme kudretinde ve yeteneğinde teknik adamlara yönelinmeli… Samet Aybaba ve Ömer Erdoğan yönetime yakın çevrelerce ilk isimler olarak ortaya atıldı. Acaba gelen tepkilere göre mi durum tespiti yapılacak bilemem ama bence taraftarlardan gelen Ersun Yanal istemi de kulak ardı edilmemeli.Çünkü Ersun Yanal'ın görev yaptığı 2000/2001 ile 2001-2002 sezonlarında tercih ettiği ve başarıyla uygulattığı ofansif futbol anlayışıyla taraftarların gönlünde taht kurmuştu.

Yalnız unutulmamalı ki hangi isim görev başına gelirse mutlaka ve mutlaka kadroya takviye isteyecektir. Bu durum zaten kesinin ağzını iyice açan Ankaragücü'nün borç miktarını da hatırı sayılır bir ölçüde artıracak. Son 3 haftada sergilen futbol özellikle savunmaya ve orta alana hatta mümkün olursa forvete de takviye şart görünüyor.