Kim ne derse desin futbol dünyanın en çok sevilen oyunu… Çok basit kuralları olduğu için herkesin çok çabuk kavradığı ve üzerinde kritik yapma şansı olduğundan tercih edildiği futbol; içimizin yandığı, herkesin kan ağladığı dönemde, dayanışma ve yardımlaşma duygusunu öne çıkararak sergilediği güzel tablo ile adeta kimlik değiştirdi.
Böylelikle futbol, fanatizmin tavan yaptığı, düşmanlık tohumlarının saçıldığı, fair-play ruhundan uzak, toplumu adeta bir felakete sürükleyen bir ortamdan kendisini sıyırmayı başardı.
Spor Kulüplerinin bir sivil toplum kuruluşuna dönüşmesiyle, taraftarların elleriyle hazırladığı yardımların tırlarla afet bölgelerine taşınması, yaşanan bir trajediyle gönüllerin güzel bir amaç etrafında birleşmesini getirdi.
Hele Trabzon'daki Basel maçında başta 4 büyükler olmak üzere tüm kulüplerin, başkanlar ve en önemlisi de taraftarlar düzeyinde yaşanan 'futbol dünyasının en güzel tablosu' doğrusu içimizi ısıttı. Trabzonlu, Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı hemen hemen tüm kulüplerimiz temsilcilerinin bir araya gelerek, 'kardeşlik' temasıyla gelecek adına müthiş bir mesaj vermesi,inanılmaz bir hava estirdi. Sahada sadece bordo-mavililer değil, bir tek ay-yıldız vardı.
Basel maçı bize gösterdi ki istenilince tek yürek olunuyormuş… Sanki biz bu büyük acıyla olgunluğa eriştik.Büyük bir felaket yaşayan ve bundan en çok etkilenen çocukların ruhundaki derin yaraları iyileştirmek için oyuncak toplanan, tüm maçhasılatı ile şifresiz olarak yayınlanarak elde edilen tüm reklam gelirleri depremzedelere bağışlanan ve hatıra bileti satılan maça, futbol camiasının öncü isimleri de katılarak destek oldu.
Buna ülke olarak gerçekten büyük ihtiyacımız vardı. Umuyoruz ve istiyoruz ki bu güzel tablo hiç bozulmasın…
Bir umut da UEFA sıralaması için
UEFA Konferans Ligi'nde son 16 turuna kalmak için Play-off ilk maçında İsviçre temsilcisi Basel'i evinde 1-0 mağlup eden Trabzonspor, kritik bir galibiyete imza attı. Bordo-mavililerin rakibini mağlup etmesi, UEFA ülkeler sıralamasında ilk 10 yolunda bizi umutlandırdı.
Karadeniz ekibinin bu galibiyetiyle ülke puanımız 31.500'e yükseltmesi, üstelik hemen altımızda olan İsviçre'nin takımını yenmesi de büyük avantaj sağladı. Eğer Bordo-mavililer, İsviçre'nin Avrupa kupalarında kalan tek temsilcisi Basel'i elerse 12'nci sıramız garanti olacak ve UEFA turnuvalarında son 16'da ilk kez 4 takımımız birden yer alacak.
11. sırada olan Sırbistan'ın da şu an 31.875, 10. sıradaki Avusturya'nın da 34.000 puana sahip olmaları her iki ülkenin de tek temsilcisi bulunması şansımızı oldukça yükseltiyor.
Temsilcilerimizin bu sezon Avrupa kupalarında aldıkları puan, 2024-25 sezonunu etkileyecek. UEFA sıralamasında bu sezon ilk 10'a girersek 2023-24 sezonu Süper Lig şampiyonumuz Şampiyonlar Ligi'ne yine direkt katılacak. Eğer 11. sırayı alabilirsek, yine direkt Şampiyonlar Ligi'ne gitme ihtimali olacak ve ancak orada da çeşitli kriterlerin olması gerekecek.
Geçtiğimiz sezon UEFA sıralamasında 20. sırada kalan Türkiye'nin 2022-23 sezonunun şampiyonu, gelecek yıl Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalabilmek için tam 4 eleme turu oynamak zorunda... Türkiye Kupası Şampiyonu, lig 2. ve 3.sü ise 2023-24 sezonunda UEFA Konferans Ligi'nde gruplar için 3 farklı eleme oynaması gerekecek.
Futbolumuz bir efsanesini daha kaybetti
Trabzonspor'u'büyük takım' yapan isimlerin başında yer alan Ahmet Suat Özyazıcı'yı da yitirdik. Karadeniz ekibini l.lige taşıyan ve görevde olduğu sürece kazandırdığı 4'ü lig şampiyonluğu olmak üzere 18 kupa ile tarih yazan büyük futbol adamı gerçek bir efsaneydi. Hocamıza Allah'tan rahmet, ailesine ve Trabzonspor camiasına başı sağlığı diliyorum.