Yüreği nasır bağlamış,

Ar damarı çatlamış,

İnsanlıktan nasibini almamış fırsatçılar iş başında.

Bu vicdan yoksunlarıyla ilgili haberleriTv bültenlerinde izliyor, gazete sayfalarında okuyor, eşten-dosttan duyuyor ya da bizzat tanık oluyoruz.

Kısa yoldan köşe dönme hesapları…

Acıları, kara dönüştürme kurnazlığı…

Vicdan tatile çıkmış…

El insaf…

Zorunlu deprem göçü, uyanık geçinen bazı vicdan yoksullarına fırsat oluşturmuş.

Vur vurabildiğin kadar,

Soy soyabildiğin kadar.

Düne kadar 2 bin liraya kiracı bulamayan mülk sahipleri, şimdilerde 5 bin-6 bin liralık aylık kira ücretlerine bile burun kıvırır hale gelmiş.

Uç uçabildiğin kadar.

Ne koparabilirsen.

Şimdi voli zamanı.

Utanmasa, bahçesindeki kümesi de ''kakalayacak'' ev niyetine.

Bu gidişe dur denilmeli.

Öyle kuru demeçler soruna çare değil.

Hat bildiren, gözü dönmüşleri insafa getiren önlemler gerekli.

Bir yanda deprem, öte yanda hayat pahalılığı, millet zaten perişan.

Bir de bu fırsatçıların eline terkedilmemeli çaresiz insanlar.

Bazı alış-veriş merkezleri, marketler ve mağazalar da ayrı bir dert.

Meydanı boş bulan kafasına göre takılıyor.

Düne kadar 50-60 lira olan birçok gıda maddesinin 250-300 liraya varan rakamlarla satışa sunulması artık kanıksanır hale geldi.

İnsanlar, zamlı rakamlar karşısında ''fena değilmiş'' çaresizliğinde.

Nasıl olsa alamıyor, ''bari itibar zedelenmesin'' noktasında.

Pusulası şaştı herkesin.

Sarsıldıkça sarsılıyoruz…