İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) Psikoloji Laboratuvarı’nda çalışmalar yürüten İTBF Dekanı Prof. Dr. Ayşe Ayçiçeği Dinn ve Arş. Gör. Şeyma Aydın Öztürk, beynin temel işlevlerinden biri olan bellekte çeşitli nedenlerle ortaya çıkan bozulmalar ve tedavi yaklaşımlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Ayçiçeği Dinn, bellek bozulmalarında yalnızca ilaç tedavilerinin değil, psikologlar, nörologlar ve rehabilitasyon uzmanlarının da dahil olduğu çok yönlü müdahale programlarının iyileştirici etkisine vurgu yaptı.
Amnezi, şemsiye bir terim
Belleğin, psikoloji biliminin en önemli araştırma alanlarından biri olduğunu belirten Prof. Dr. Ayşe Ayçiçeği Dinn, “Bellek bozulmalarını ifade etmek için kullanılan amnezi kavramı, şemsiye bir terimdir. Yeni bilginin öğrenilmesinde veya eski bilginin geri çağrılmasında yaşanan zorlukları kapsar. Zekâ, dikkat ya da karar verme gibi bilişsel süreçlerde eksiklik olmaksızın belleğin ciddi şekilde bozulmasıyla tanımlanır” dedi.
Amnezinin yalnızca yaşlılıkla ilişkili olmadığını vurgulayan Ayçiçeği Dinn, “Psikolojik travmalar, beyin hasarları, nörolojik bozukluklar veya bazı ilaçların yan etkileri de amneziye yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Bellek Eğitimi ve Rehabilitasyonu Tedavinin Bir Parçası
Arş. Gör. Şeyma Aydın Öztürk, bellek bozulmalarında genellikle ilk adımın farmakolojik (ilaç) tedavi olduğunu ancak bunun tek çözüm olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Farmakolojik tedaviye ek olarak bellek odaklı müdahaleler de uygulanıyor. Bu müdahaleler; yaşlı yetişkinler ve hafif bilişsel bozukluğu olan bireylerin günlük yaşam işlevselliğini artırmak amacıyla teknolojiyi de içeren bellek eğitimi ve bellek rehabilitasyonu uygulamalarını kapsıyor.”
Aydın Öztürk, ilaç dışı yöntemler arasında egzersiz ve fiziksel aktivite, müzik terapisi, tekrarlayan transkraniyal manyetik stimülasyon, aromaterapi, ışık terapisi, duyusal bahçeler ve akupunktur gibi uygulamaların da yer aldığını belirtti.
Birleştirilmiş Müdahale Programları Etkili Sonuçlar Veriyor
Bellek bozulmalarında en etkili sonuçların birden fazla yöntemin birlikte kullanıldığı programlarla elde edildiğini belirten Prof. Dr. Ayşe Ayçiçeği Dinn, “Psikologların, nörologların ve hasta yakınlarının desteğiyle hastane, laboratuvar ve ev ortamlarında uygulanabilen farmakolojik ve farmakolojik olmayan müdahalelerin bir arada kullanılması, yalnızca bellek işlevlerini değil, günlük yaşam becerilerini de güçlendiriyor” dedi.
Bu alanda farklı tedavi türlerinin birlikte değerlendirildiği uzun süreli bilimsel araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu belirten Ayçiçeği Dinn, “Bellek bozulmaları yalnızca unutkanlıkla sınırlı değil; bireyin yaşam kalitesi, kimlik algısı ve bağımsızlığını doğrudan etkileyen çok boyutlu bir süreçtir. Güncel bilimsel veriler, ilaç tedavileriyle birlikte uygulanan psikososyal müdahalelerin hem bilişsel hem de duygusal iyilik halini desteklediğini göstermektedir” diye konuştu.
Bellek sağlığı, günlük işlevselliğin anahtarı
Prof. Dr. Ayşe Ayçiçeği Dinn ve Arş. Gör. Şeyma Aydın Öztürk, bellek sağlığını korumaya yönelik çalışmaların yalnızca klinik bir hedef değil, aynı zamanda bireylerin günlük yaşam becerilerini sürdürmelerinin de temel bir parçası olduğunu vurguladı.




