Neden bu başlığı kullanırken sorun değil de sorunsal sözcüğünü kullandım…

TDK'ya göre sorun sözcüğü; araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem olarak açıklanırken, sorunsal ise 1-Çözümü belli olmayan. 2-Doğru olma ihtimali bulunmakla birlikte, şüphe uyandıran, kesin olmayan, problematik şeklinde tanımlanıyor.

Süper lige yükselen Ankaragücü, yine korkulu rüya görmemek için sezon öncesi öylesine radikal bir çözüme girişti ki takım adeta baştan yaratılmak istendi. İçinde geçmişi parlak futbolcuların da bulunduğu tam 16 yeni isim transfer edildi.

Çok transfer yapmanın sorunu çözemeyeceği gerçeği tam 3 haftalık bir dönemde idrak edildi. Teknik yönetimde bir kan değişikliğine gidilirken, Transfer bitmeden, yeni hocanın da kurtuluş reçetesi için önerdiği 5 isim daha alınarak takviye yapıldı. Bunlardan Tolga Ciğerci, hemen uyum sağlayıp inanılmaz bir katkı vererek, 2.maçına tecrübesi de değerlendirilerek kaptan olarak çıktı. Kaleci Gökhan, Taylan, Antalyalı ve Emre Kılınç'ın da tek galibiyetin alındığı Sivas karşılaşmasındaki mücadeleleri umut saçtı.

'Acaba sorun çözüldü mü?' şeklindeki tatlı düşünceler kafalara yerleşmeye başlarken devreye milli maç arası girdi. Yaşanan Tolga problemi acaba takıma nasıl yansıyacak diye beklerken, son 2 haftadaki oyunuyla bağdaşmayan skorla tamamlamayı başaran Başakşehir maçı geldi çattı.

Başakşehir, kötü de oynasa skor üstünlüğünü yakalama alışkanlığını bu mücadelede de sürdürdü. Bunda da oturmuş bir kadro uyumu ve tecrübeli ayakların çoğunluğu büyük rol oynuyordu. Teknik Direktörleri Emre Belözoğlu'nun da son 2 maçında da kötü oynadıklarını kabullenmesine rağmen hala ligin yenilmeyen tek takımı olmalarından dolayı rakip takım üzerinde oluşturduğu baskıdan çok iyi yararlanıyor.

Nitekim Ankaragücü de bundan nasibini aldı. Bugüne kadar takımı çok iyi yöneten kaptanı Tolga Ciğerci'nin moral bozukluğu, daha 3.dakikada yaptığı hatanın golle sonuçlanmasıyla daha da arttı. En çok koşan oyuncu unvanını kaptırmamasına ve çok iyi mücadele etmesine karşın etkili olmadı. Eski takımına ilk gol yeme üzüntüsünü penaltıdan attığı golle yaşatan bu futbolcu, bu kez gemisini kurtaramadı.

Başkent ekibi, rakibinin gücünden etkilenip beraberliği koruma telaşına düşünce kaçınılmaz son gecikmedi. Başakşehir golden hemen sonra Serdar Gürler ve Deniz Türüç gibi ofansta etkili ve tecrübeli ayakları sahaya sürerken, Ömer Erdoğan buna ancak Ariyibi ve Zahid ile verdiği karşılık yeterli olmadı. Çünkü sarı-lacivertli ekibin benci, rakibin oyun hamlelerini bozacak kaliteden yoksundu…

Yani bunun Türkçe meali, bu takımın biraz daha takviyeye ihtiyacı var. Şimdi sezon başında yapılan rekor düzeyde 16+5 yani toplam 21 oyuncu almış bir takımın nasıl transfere ihtiyacı var derseniz, işler iyice karışır. Bunun hakkında çok değişik söylemler var ama biz Ankaragücü'nün kurtuluşu konusunda neler yapılmalı gerektiğinin daha yararlı olacağı düşüncesindeyiz. Bir de bu durumu kulübün iç hesaplaşması olarak görüyor ve sorunun da genel kurulda çözümlenmesinin daha hayırlı olacağına inanıyoruz.

Bu nedenledir ki takımının transfer sorunsalı var diyor ve zaman geçirmeden şapkalar önüne konularak çözüm yollarının aranmasını bekliyoruz. Yoksa durum o kadar iç açıcı değil.