Türkiye-Rusya ve Türkiye-ŞİÖ ilişkilerinin geleceğini ele aldığımız yazılarımızda bu ilişkilerin gelişmesini kendi amaçları açısından 'tehlikeli' gören ve önlemeye çalışan ABD-Yunanistan ve Ukrayna'nın harcadığı çabaların siyasal, ekonomik ve dinsel boyutlarını ortaya koymaya çalıştık...
Yazılarımızın başında konunun bir de finansal yanı bulunduğunu belirtmiş ve Rusya'nın iç ödeme sistemi Mir'e entegre olan Türk bankalarının Rusya'ya uygulanan yaptırımların delinmesine imkan verebileceği gerekçesiyle ABD yetkilileri tarafından mercek altına alındığını söylemiştik...
Bu konudaki haberlerin Financial Times'a sızdırılmasının ardından Türkiye'nin Batılı finans kurumlarına bağımlılığı ve siyasi iktidarın ABD'de görülmekte olan Halk Bankası davası nedeniyle Vakıfbank, Ziraat Bankası, İş Bankası, Denizbank ve Halkbank sistemden ayrıldıklarını açıkladılar.
***
Kremlin'den yapılan açıklamada, Mir kartlarının kullanımının durdurulması kararının 'ABD'nin eşi benzeri görülmemiş baskısı altında' alındığı belirtildi...
Karar, ABD finans kurumlarının Türkiye ile Rusya bankaları arasındaki finansal ilişkileri kesme ve Türkiye'ye yönelen Rus turistlerin ekonomiye yaptığı katkıyı önleme girişiminin başarısı olarak yorumlandı...
Genelde AKP'nin politikalarına destek veren Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de, 'MİR kararı, Türkiye'nin ihracatını ve turizmini dinamitliyor. Rusya'dan ucuz enerji fırsatı harcanıyor. Sebze ve meyvecimiz için geniş dışsatım fırsatı kaçırılıyor. İstanbul'un Rusya ile dünya arasında bankacılık ve hava trafiği merkezi olarak değerlendirilmesi şansına kapılar kapanıyor' sözleriyle kararı kınadı.
***
Aynı günlerde yaşanan bir başka ilginç gelişme de Kuzey Akımı 1 ve 2 doğal gaz boru hatlarında yaşanan patlama sonucu büyük bir sızıntının meydana gelmesiydi...
Hatırlanacağı üzere Ukrayna Savaşı'nın patlak vermesinin ardından Almanya'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar dolayısıyla Kuzey Akım 2'nin inşası durdurulmuş, Rusya buna karşılık Kuzey Akım 1'den pompaladığı gazı kısıtlamıştı...
Bu karar üzerine Almanya'da bir enerji krizi ortaya çıkmış ve hattı döşeyen Alman enerji şirketi Uniper, borçlarını ödeyemediği için iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Almanya hükümeti iflası önlemek için vatandaşlardan milyarlarca Euro vergi toplamak için kolları sıvamış, bu girişim başarısız olunca da Uniper'i kamulaştırmıştı. Bu gelişmeler sonrasında Alman Hükümetinin yaptırım politikasına kendi kamuoyundan yönelen eleştiriler artmıştı.
***
Kuzey Akımı 2 doğal gaz boru hattının hiç kullanılmadan patlamış olması, aynı esnada Kuzey Akımı 1'de sızıntı meydana gelmesi İsveç, Danimarka, Almanya, Polonya ve Avrupa Birliği tarafından 'Rusya'nın yaptığı sabotaj' olarak değerlendirildi...
Ancak daha sonra kısıntılardan etkilenen ve kendi kamuoylarından gelen eleştiriler karşısında bunalan hükümetlerin patlamayı kendilerine yönelen eleştirilerden kurtulma amacıyla kullandığı şüphesi yaygınlaştı. Hatırlanacağı üzere ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna krizi üzerine 'Rusya Ukrayna'yı işgal ederse, Kuzey Akımı 2 ortadan kalkacak. Buna bir son vereceğiz' demiş, bir gazetecinin 'Bunu nasıl yapacaksınız? Boru hattı Almanya'nın kontrolünde…' sorusu üzerine 'Bunu yapabilecek durumdayız' ifadesini kullanmıştı. Bu sözlerin ardından ABD Deniz Kuvvetleri'ne bağlı 6. Filo'nun, 10-14 Haziran'da o bölgede insansız araçlarla su yüzeyine mayın döşeme ve temizleme tatbikatı yaptığının ortaya çıkması şüpheleri kuvvetlendirmişti...
Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Blinken, olayı Avrupa'nın Rus gazına bağımlılıktan kurtulması için bir fırsat olarak gördüğünü söyledi. Alman Tagesspiegel gazetesinde yer alan bir haberde ise Alman istihbarat kaynaklarının yaptığı ön değerlendirmenin Ukrayna veya Ukrayna bağlantılı güçleri işaret ettiği bildirildi.
***
Bu gelişmelerden sonra NATO'nun karar alma organı Kuzey Atlantik Konseyi, bir açıklama yapmak zorunda kaldı...
Açıklamada, 'Şu anda mevcut olan tüm bilgiler tahribatın kasıtlı ve sorumsuzca yapılmış bir sabotaj eyleminden kaynaklandığını göstermektedir.' ifadesiyle dolaylı olarak Rusya suçlandı...
Bu suçlama üzerine Rusya Ukrayna üzerinden Avrupa'ya gaz taşıyan hattı kapattı... Ve Avrupa'da doğal gaz fiyatları yüzde 22 oranında arttı.
(Devam edecek)