Deprem felaketinin futbol camiasının üzerinde oluşturduğu olumlu tablonun acımızı biraz hafifletip, moral motivasyonumuzu düzeltme yolunda önemli adımlar atılmışken, dayanışma konusunda tek yürek olunmuşken, nedeni ne olursa olsun, boyutu küçük de olsa ilk çatlağın Ankara'da verilmesi doğrusu canımızı sıktı…
Tam bir haftalık süreçte birbirlerine tamamıyla zıt tavır içinde olan futbol ailesinin, bu sevindirici değişimine; tüm ulusumuza tarifsiz bir acı yaşatan, 10 ilimizi etkisi altına alan deprem felaketi neden oldu. Depremden önce3 büyük kulüp başkanlarının başlattığı sonra da tüm kulüpleri etkisi altına alan bildiri savaşı içine giren camia, depremden sonra 180 derece ters dönerek büründükleri olumlu davranış büyük bir mutluluk yaşatmıştı. Taraftarların da yardım hareketlerine inanılmaz bir istekle katılmaları kadar daha düne kadar düşmanca duygular besledikleri rakiplerinin mabetlerine gidip ortak hareket etmeleri ve ardından Trabzon'un Basel ile oynadığı Konferans ligi play-off ilk maçında bir olup kenetlenmeleriyle yaşanan olumlu tablonun zirve yapmasına neden oldu.
Sonunda yaşadığımız acı, ulus olarak bizi kendimize getirmiş ve olmamız gereken noktaya getirmişti. Herkesin ortak düşüncesi ve temennisi de bu olumlu tablonun artık sürekli olmasıydı.
Futbol başta olmak üzere tüm spor camiası, üzerlerine düşeni fazlasıyla yerine getirme gayreti içinde. Her kesim gücü oranında her yaraya merhem olma çabasını gösteriyor. Kimi hazırlık maçları organizasyonlarıyla kimi çadır- konteynır kenti kurma çabalarıyla çoğunluğu da halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacak yardım tırlarını yurdun dört bir yanından felaket bölgesine göndererek devletine ve milletine kötü gününde destek olmaya çalışıyor.
Elbette ki bunların arasında Başkent kulüplerinin katkısı da hatırı sayılır düzeyde idi. Başta Ankaragücü ve Gençlerbirliği gibi Ankara'nın simgesi olan kulüplerimizin gerek bireysel olarak yaptıklarının yanı sıra gelirlerini depremzedelere göndermek üzere 25 Şubat Cumartesi günü Eryaman'da bir hazırlık maçı oynamayı kararlaştırdıkları açıklandı. Ancak bu konuda anlaşan iki kulüpten Ankaragücü'nün bu maçtan vazgeçtiği bildirildi.
Doğrusu Ankaragücü'nün ruh hali bu aralar pek de iyi değil. Son karşılaşmasından sonra bir teknik direktör sorunu yaşadı ve bu durum Ömer Erdoğan'ın istifasıyla sonuçlandı. Başkan Faruk Koca'nın dışardan bir hoca arayışı içinde olmadığını ve kulübün antrenörlerinden Sedat Ağçay'ın bu görevi sürdüreceğini ifade etti.Takımın kendi sahasında art arda aldığı yenilgilerle de düşme hattının averajla üstünde yer almasının yarattığı kötümser hava, Sedat Ağçay'ın üstlendiği bu büyük sorumluluğutecrübesizliği nedeniyle kaldıramayacağı söylemleri çığ gibi büyüdü. İçine düşülen bu durum da yönetimi de iyice zorlamaya başladı.
Başta da belirttiğimiz gibi nedeni ne olursa olsun; dayanışma ve yardımlaşma amaçlı böyle karşılaşmadan vazgeçilmemesi gerekirdi. Dileriz ki Başkentin buiki güzide kulübü, düştükleri bu hatayı daha yararlı bir girişimde bulunularak giderme yolunu bulurlar.