Herkesin hayatında dırdır edip de sonuca varmayan konular açmayı seven, hayat kalitenizi düşürdüğüne emin olduğunuz, sevimsiz ama görmezden gelemeyeceğiniz kadar da olayların içinde birisi vardır. Elbetteki bunun başlığımızla hiçbir alakası yok. Biliyorsunuz efendim ben alakasız girizgahların yazarıyım...

Neyse konumuza geri dönelim... Gündemden kesinlikle düşmeyen İsrail - Filistin meselesi ülkelerin yaptığı açıklamalar ile temelli sap ile samanın karışmasına sebep oldu. Yaşanılan acı olayların en kısa sürede sona ermesini temenni edip oldukça hümanist yazılar kaleme almaya çalışırken eksik olmasınlar siyasiler kaostan beslenmeyi inatla tercih etmektedirler.

ABD Başkanı Biden, yaptığı açıklamada yaşanan olayları körüklerken sanıyoruz ki tepkisini kendince göstermeye çalışıyordu... Umuyoruz ki daha barışçıl açıklamalar yapmaya yönelir çünkü böyle gergin bir dönemde tavrının pek de bir faydası olmuyor.

Sürecin barışçıl yollarla ve mümkünse devlet hükmünde değil de bir üst kuruluş yani Birleşmiş Milletler öncülüğünde çözüme kavuşması benim kişisel temennim. Kim kazanırsa kazansın rövanşist bir tavır sergileyeceği gayet açıkken dünyanın gözü önünde yeni katliamlara sebebiyet vermek benim gözümde cinayete ortak olmaktır. Her şeyin bu kadar şeffaf ve ulaşılabilir olduğu bir çağda buna göz yuman herkesin de bu zulümde payı olacaktır.

Sadece kural koymaktan bahsetmiyorum. Açık konuşalım yıllardır uluslararası insan hakları normları var ve özellikle bu bölge ile ilgili alınmış spesifik kararlar mevcut. Ben bunların yeterince uygulandığını düşünmüyorum. Eğer birbirimizi birbirimizin vicdanına bırakacaksak insanlık tarihini çöpe atmamız gerekir keza devleti de, uluslararası örgütleri de ve kurumsallığı da yaratan insanın ta kendisidir. Öyleyse kimseyi kimsenin vicdanına bırakmayınız. İşleyen bir sistem ve hukukilikle insanlara yaklaşımı sağlamak gerek.

Öteki türlü rövanşist yapılanmalar olacaktır ve bu süreç sonsuza kadar “kan davası” şeklinde devam edecektir. Bunun olmaması için otorite her kimse “Aaaa, sakın bunu yapma tamam mı cıs!” ikazları yerine daha yapıcı ve insan haklarına saygılı kararlar alınmalı ve denetlenmelidir.

Bazen kendi kendime tarihsiz bir millet olmanın ne kadar güzel bir şey olabileceğini düşünürüm. Öyle ki bir sabah uyanmışız kin duyduğumuz veya gururlandığımız bir şey kalmamış... Henüz yaşım 23 ama inanın bu anlamsız kindarlıktan ve koca dünyaya sığamayan insanlardan şimdiden çok sıkıldım...