Ankara sevdalısı, Kahramankazan eski Belediye Başkanı Seyfettin Aslan’ın kişisel çabaları sonucu ortaya çıkarılan “Ankara’nın Beş Beyazı” kitabında, Kıbrıs’ta bir gömüde bulunan Ankara Kedisi iskeletinin, karbon14 tekniği ile M.Ö 3000 yılına tarihlenmiş olduğuna vurgu yapılıyor.

ANKARA KEDİSİ ‘YOK OLMA’ RİSKİ İLE KARŞI KARŞIYA

www.baskentgazete.com.tr’ye Ankara’nın Beş Beyazı kitabında Ankara Kedisini anlatan Seyfettin Aslan, dünyadaki yarı uzun tüylü en eski özel iki ırk kedilerden Ankara Kedisi ile Van Kedisi’nin en çok karıştırılan türler olduğuna vurgu yaparken, Ankara kedisi neslinin ‘yok olma’ riski taşıdığına dikkat çekiyor. Aslan, asırlardır Anadolu’da yaşayan Ankara kedisinin kanunen yurtdışına çıkarılma yasağının olmasına rağmen kısırlaştırılma yasağının olmamasını ‘trajikomik’ olarak nitelendiriyor. Yine sayıları çok az olan bu türün Ankara Hayvanat Bahçesi dışında bir yerde koruma altında da olmadığını kaydeden Seyfettin Aslan, “Dünyanın en sağlıklı, problemsiz ve en güzel kedilerine sahip olmamıza rağmen, Ankara kedisi Türkiye’de unutulmuştur. İnsanların evlerinde Ankara kedisi olmasına rağmen, bu kedileri koruyucu bir üretim programı bulunmamaktadır” uyarısı yapıyor.

BOZKIR FAUNASINA KEÇİ, TAVŞAN VE KEDİ UYUYOR

Türkiye’de Ankara kedisinin kökeni üzerine yapılan araştırmalarda Kapadokya Platosu’nun olduğunu belirlediklerini anlatan Aslan, “Bu bölgede karasal iklim hakim olup, yazları sıcak ve kuraktır. Ankara kedisinin tüylerinin ince narin yapısı ve açık rengi buradan ileri gelir. Bölgede kışlar ise aşırı soğuk geçer bu nedenle de kedilerin tüyleri uzundur” sözleriyle bu türün özelliğini anlatıyor. Aslan, Ankara keçisinin, kedisinin ve tavşanının uzun yumuşak ve parlak tüylü oluşlarının bozkır faunasının ürünü olduklarının kanıtı olduğuna da vurgu yapıyor.

Ankara kedisinin Antik Roma İmparatorluğu’ndan beri bilinen çok eski bir tür olduğu İmparator Augustus Antony’nin (M.Ö 63-M.S 14) yazışmalarında da ortaya çıktığı biliniyor. İmparator Antony’nin bir yazışmasında “Benim beyaz, uzun tüylü ve altın rengi gözleri olan beyaz kedim, narin ve rafine bir güzelliğe sahip, ruhuysa asil ve bağımsız” diye bahsettiği rivayet ediliyor. Bu anlamda Ankara kedisinin özellikle saflık, zenginlik ve incelik sembolü olarak görüldüğü, İpek Yolu’nun zengin tüccarları tarafından Avrupa’ya götürüldüğü düşünülüyor. Ayrıca, Haçlı Seferleri sırasında şövalyeler tarafından Avrupa’ya ilk defa 12’inci yüzyılda götürüldüğü yönünde emareler güçlü.

Tür olarak Ankara kedisinin hayvanlara mesafeli duranlara bile kendisini fazlasıyla sevdiren bir özelliği olduğuna dikkat çekilirken, Fransız Bilim Adamı Fabri de Peiresc tarafından Fransızlara hayranlığının 1620-1625 yıllarında kazandırıldığı düşünülüyor. Bu kapsamda ilk yavrularından birinin de Fransız devlet adamı Cardiani de Richekieu’ya verildiği ileri sürülüyor. Yine büyükbabası kanarya, papağan ve köpekleri tercih eden 1710-1774 yılları arasında yaşayan XV’inci Louis’in de her sabah odasına gelen ve kralın konsey masasında veya şömine üstünde oynama hakkına sahip olan Brillant adında bir Ankara kedisine sahip olduğu biliniyor.

YÜZMEYİ SEVİYORLAR ANKARALILAR VE VANLILAR DA KARIŞTIRIYOR

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atilla İlhan, Aka Gündüz, Turgut Özakman ve Nazım Hikmet gibi Türk edebiyatının duayenlerinin yanı sıra, Gabriel Garcia Marquez gibi dünya edebiyatının saygın isimlerinin eserlerine girmiş olan Ankara kedisi, benzer birçok özelliği olan Van kedisi ile de karıştırılabiliyor. Benzerliklerinden dolayı bu iki kedi ırkını karıştırmak çok kolay. İkisi de sevecen, çekici ırklar oluşunun yanı sıra, ortak bir özellikleri de yüzmeyi seviyor olmaları. Bir başka genetik bileşen ise bu iki kedi türünün sıklıkla sağır olmalarında ortaya çıkıyor.

Dünya kedi ırkları arasında özel bir yere sahip olan Van kedileri, orijinal göz renkleri, uzun beyaz saçları ve sevecen tavırları ile insanların beğenisini kazanan bir tür. Göz rengi genellikle turkuaz mavi olurken, kehribar rengi tonlar da birçok farklılık gösteriyor. Ağırlıklı beyaz gövdelere renkli baş ve kuyruklara sahip Ankara kedisine oranla daha iri ve kemikli yapısı olan Van kedisinin olgunlaşması da daha uzun sürüyor. Omuz yüksekliği de uzun olan Van kedisinin erkek olanı Ankara kedisinden de ağırdır.

Buna karşılık Ankara kedisinin beyaz uzun tüylü türünün yanı sıra, başka birçok rengi de bulunabiliyor. Bu kapsamda klasik Ankara kedilerinin gözleri mavi olabiliyor. Ankara kedisinin göz renkleri ile tüy renkleri arasında ilişki olmadığı gibi her göz renginin çok fazla varyasyon içermesi ile bilinir. Bu çerçevede yeşil, Bektaşi üzümü rengi, zümrüt, yeşil altın veya kehribar olabiliyor. Yine tek göz mavi diğeri yeşil veya yeşil altın veya kehribar, altın sarısı ya da yoğun bakır rengi olabiliyor. Yine Ankara kedisinin mafsal uzunluğu ve göğüs çevresi Van kedisine göre daha yüksektir. Dişi Ankara kedisi ise daha ağırdır.

ÖZELLİKLER

VAN KEDİSİ

ANKARA KEDİSİ

Tüyler

İpeksi uzun, orta ve kısa uzunlukta olur.

İpeksi uzun parlaktır

Kafa

Kısa, belirgin yanaklar. Yavrularda kulaklarda iki siyah nokta olur

Üçgen şeklinde kafa vücuda göre küçüktür.

Kulaklar

Yüze uygun uzun dik pembe

Uç kısmı sivri ve kıllı orta boydaki kulaklar arasında mesafe geniştir

Bacaklar

Orta derecede uzun ve gelişmiş kaslı. İnce yuvarlak pençeli

Uzun ve gelişmiş kaslı ince yuvarlak pençeli. Arka bacaklar biraz daha uzun

Gövde

Orta derecede uzun. Geniş ve derin göğüslü. Ön gövde ana gövdeden daha geniş

Orta derecede uzun gövdeli. Kemikler ince uzun. Güçlü kaslı

Kuyruk

Kalınlığı uca doğru incelir. Genellikle beyaz veya kırmızı sarı lekelere sahiptir. Kısa ve uzun saçlı olabilir

Uzun ve tamamen kıllarla örtülüdür.

Göz

3 gruba ayrılır. Her iki göz mavi. Her iki göz kehribar (sarı ve tonları) bir gözü mavi diğeri kehribar

Gözün biri mavi olabilir, diğeri kehribar renginde. Ya da her ikisi de mavi veya sarı renkli olabilir. Büyük ve yukarı doğru eğiktir.

İlgi

Her zaman insan ilgisine ihtiyaç duyar. İlgisizlik halinde oldukça vahşileşir. Okşanmaktan, oyun oynamaktan hoşlanır. Farklı çevre koşullarına uyumda başarılıdır. Yemeğinin sıcaklığını yemeden önce patisiyle kontrol eder. Avlanma yeteneği çok güçlüdür. Kümes hayvanlarına asla saldırmazlar.

Sadece sahibinin yakın ilgisi altında olmayı ve ailesiyle birlikte olmayı sever. Sesi ve vücut hareketleri ile kendisini belli eder. Annelik ve avcılık içgüdüleri güçlüdür. Yemek konusunda seçicidirler.

Muhabir: Cemil Cahit Saraçoğlu