Dünkü yazımızda YSK'nın ilçe seçim kurulları ile ilgili olarak aldığı yeni kararın seçimlerin iptali yönündeki kararıyla çelişmesinin yarattığı durum üzerinde durmuş...
Ve bu kararın yalnız YSK'nın çelişik kararlara imza atan üyelerini değil söz konusu gerekçeyle 'oylarının çalındığını' ileri süren AKP'li yetkilileri de zor durumda bıraktığını söylemiştik...
Kararın nasıl alındığını CHP'nin YSK Temsilcisi Hadimi Yakupoğlu'nun şu açıklamasından öğreniyoruz: 'Epeyce tartışıldı ancak yine topu mecburen taca attılar ve; kurulların oluşumu yasalarla düzenlendiğinden, yapılacak işlem olmadığına karar verildi.'
***
Peki, bu durum soruşturmaya tabi tutulan ilçe seçim kurulları başkanları ve seçim müdürlerinin durumunu nasıl etkilerdi?..
Yakupoğlu'nun bu konudaki açıklaması da şöyleydi:
'YSK İstanbul ilçe seçim kurulları başkanları, seçim müdürleri ve üyeleri için önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Daha sonra yapılan duyuruyu, işlemsiz olarak geri çekti. Şimdi ise 2802 Sayılı Kanunun 86.maddesine dayanarak 10 Haziran'da HSK'ya suç duyurusunda bulunacak. Süreç sürekli değişiyor ama son durum, an itibariyle böyle.'
***
Cumhuriyet Halk Parti (CHP) Parti Sözcüsü Faik Öztrak ise YSK'nin yeni kararından sonra ortaya çıkan durum karşısında işi biraz alaya vurdu ve YSK'ya iki soru yöneltti:
'İlçe Seçim Kurulu Başkan ve müdürlerinin kusuru varsa aynı Başkan ve müdürlerle seçimi yenilemek neden?
Başkan ve müdürlerin bir kusuru yok ise seçimi yenilemek neden?'
***
Bu durum karşısında AKP, YSK temsilcisi Recep Özel aracılığıyla haklarında savcılık soruşturması yürütülen ilçe seçim kurulu üyelerinin 23 Haziran seçimi öncesi görevden alınmaları için YSK'ya başvurdu...
Özel'in yaptığı başvuruda şu ifadeler kullanıldı:
'31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimin iptaline esas hususların tekrar yaşanmaması, kamuoyunda şüphe ve kuşkuya tekrar yer verilmemesi bakımından... 31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlerde görevli olup, halen görevleri başında bulunan ilçe seçim kurulu başkanı hakimlerin de geçici olarak görevlerinden alınarak, 23 Haziran 2019 tarihinde yapılacak seçim iş ve işlemlerinin aynı yargı çevresi içerisinde görevli başka hakimlerce yürütülmesi için gerekli görevlendirme durumun Hakimler ve Savcılar Kuruluna iletilmesi konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımızla arz ederiz.'
***
Bu gelişmelerin ardından YSK Başkanı Sadi Güven bir açıklama yaparak, 'İstanbul seçim müdürlüklerinde görev yapan müdürler ve diğer sorumlular hakkında disiplin soruşturması başlatıldığını' duyurdu...
Güven, suç duyurusunun geri çekilmesi ile ilgili olarak da şunları söyledi:
'İlçe seçim kurulu başkanı hakimlerle birlikte suça iştirak eden diğer sorumluların da soruşturma ve kovuşturmaları Hakimler ve Savcılar Kurulunca yapılması gerektiğinden, suç duyurusuna ilişkin yazımızın Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) gönderilmek üzere işlemsiz olarak iade edilmesi istenilmiştir'.
***
Açıklama akla şu soruları getirdi:
YSK gibi bir yüksek yargı makamı daha önce bu durumu bilmiyor muydu?..
Biliyorsa neden ilk başvuruyu Cumhuriyet Başsavcılığına yapmıştı?
***
Hemen ardından 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde İstanbul'a bağlı seçim müdürlüklerinde görev yapan müdür ve diğer sorumlular hakkında, seçimin iptaline dayanak oluşturan usulsüz işlemler nedeniyle disiplin soruşturması başlatıldığı açıklandı...
Açıklamada, 'Sandık kurulu başkanlarının ve memur üyelerinin usulsüz olarak belirlenmesindeki yoğunluk dikkate alınarak, 13 seçim müdürü başka illere görevlendirilmiştir' ifadesi yer aldı...
Sonuçta, iktidar kanadında ortaya çıkan tepkiler sonucunda, YSK, 23 Haziran'da yapılacak seçimlerde 'ilçe seçim kurulu başkanı, seçim müdürü ve seçim personelinin görev değişikliği hususunda bu aşamada yapılacak bir işlem bulunmadığı' şeklindeki kararını fiilen ortadan kaldırırken çelişkili hüküm ve tutumlarına bir yenisini daha eklemiş oldu!