Son yazımızda THK'nın envanterinde bulunan yangın uçakları ile ilgili tartışmaları aktarmış,Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli'nin 'envanterimizde yangın söndürme uçağımız yok' açıklamasının yarattığı tartışmalara değinmiştik.
Yangın uçaklarıyla ilgili çelişkili açıklamaların altında bazı teknik ayrıntılar olabilir. Örneğin hangardaki uçaklar Bakanlığın değil de THK'nın envanterinde görünebilir. Ancak bu uçakların Üzerinde 'Orman Genel Müdürlüğü' yazması, bu uçakların Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yangınları söndürmekle görevli genel müdürlüğünün yetkisi altında bulunduğunu ve ihtiyaç halinde kullanılabileceğini göstermektedir.
Dolayısıyla bu uçakların bakımlarının yapılmamış ve son yangınlarda kullanılmamış olmasının (bürokratik gerekçeler ne olursa olsun) haklı bir yanı yoktur.
***
Bu meseleyle ilgili çelişkili açıklamalar ve yanlış uygulamalar geniş bir tepkiye neden olmuştur...
Nitekim, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden geçen yıl istifa etmesine karşın AKP'nin etkili isimlerinden biri olan Bülent Arınç, 'Yetkililerin birbiriyle çelişen beyanları, yangınların söndürülmesinde kullanılacak uçak ve benzeri envanter üzerine tartışmalar, sorumsuz belediye başkanının şuursuz ifadeleri ve halkın endişesinin giderilememesi, afet ile mücadelenin iletişimi boyutunda zayıf kalındığını göstermektedir. İçinde bulunduğumuz hassas süreç içerisinde yapılan bu gibi münferit hataların ise siyaset kurumu ve yangından zarar gören vatandaşlarımız arasındaki gönül bağına halel getirdiği aşikardır.' demiş...
Ardından yangınların söndürülmesi sırasında yaşananlarla ilgili bir Meclis Araştırması Komisyonu kurulması ve komisyon raporu neticesinde ortaya çıkacak sonuç ve önerilerin gereğini ve takibini yapacak bir iç denetim mekanizması kurulması önerisinde bulunmuştur.
***
Yangınların söndürülme çabaları sırasında dikkat çeken konulardan biri de Belediyelerle Hükümet yetkilileri arasındaki 'koordinasyonsuzluk' olmuştur. Başta Tarım ve Orman Bakanı olmak üzere yetkililer yerleşim alanlarında yangın söndürmenin belediyelerin görevi olduğunu bu süreçte sık sık vurgulamışlardır...
Yerleşim yerlerindeki sıradan yangınlar açısında bu doğrudur, ancak orman yangınları bu tür 'resmi' sınırları tanımamaktadır. Ormanda başlayan yangın söndürülmediği takdirde yerleşim alanlarına sirayet etmekte ateşlerin nerede başlayıp nerede bittiği her an rüzgara göre bile değişmektedir. Ormanlık alanlarda yangın söndürme işleminde kullanılması zorunlu olan uçak ve helikopterler yetersiz kalması ya da başarısız olması durumunda yangın yerleşim merkezlerini sarmakta, bu durum belediyelerle hükümet yetkililerinin ortak bir koordinasyon merkezi oluşturmalarını ve işbirliği yapmalarını zorunlu kılmaktadır...
Hal böyleyken hükümet yetkilileriyle belediyeler arasında bırakın işbirliğini kimi zaman iletişim bile kurulamaması üzerinde dikkatle durulması gereken bir konudur.
***
Bu iletişimsizlik nedeniyle son yangından etkilenen bölgelerdeki bazı belediyeler bir araya gelerek uçak kiralayarak kendi önlemlerini kendileri alma çaresi aramışlardır...
Örneğin, yangından en çok etkilenen Antalya'nın Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, belediyeye bağlı bir vakıf aracılığıyla Antalya'da orman yangınlarında kullanılmak üzere helikopter kiralama girişiminde bulunmuş, ancak başvurusuna yanıt alamayınca şu açıklamayı yapmak zorunda kalmıştır:
'Muratpaşa Belediyesi Adalya Vakfı'mız adına bölgemizde devam eden orman yangınlarıyla mücadelede kullanmak üzere helikopter kiralama talebimize yaklaşık 2 gündür Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan resmi cevap alamadık. Bakanlık bunun yerine, sosyal medya paylaşımıyla 'ilgili devlet kurumlarından' bir izin gerekliliğinin olmadığı şeklinde mevzuata göre gerçeği yansıtmayan bir paylaşımla bizi zor duruma düşürmeyi hedeflemiştir. Halbuki, helikopterin Türkiye'ye getirilmesi, gümrük işlemleri, test, intikal ve kabul işlemlerinin yapılması, uçuş izni alınabilmesi için, tıpkı 4 Haziran tarihli örnek yazıda olduğu gibi Orman Genel Müdürlüğü'nden Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne ulaştırılan 'Yangın söndürme helikopterleri geçici ithal müsaadesi' yazısına ihtiyaç vardır.'
(Devam edecek)