Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) bünyesinde vefa temalı yepyeni bir oluşumun kurulması, farklı bir heyecan yarattı.
TMOK ruhuna ve amacına uygun olarak tarihinde ilk kez “Anma ve Onurlandırma Komisyonu” kurulmasını kararlaştırdı.
Bu yeni oluşumla; “Geçmişine değer vermeyenler, geleceklerine yön veremezler” sözü doğrultusunda başarılarıyla bizleri gururlandıran ve ülkemizi tanıtan olimpiyat madalyalı şampiyonlarımıza duyduğumuz vefa gereği, genç nesillere tanıtılması, ebediyete intikal edenlerin de, ailelerine onların tarihin tozlu sayfaları arasında unutulamadıklarının gösterilmesi amaçlanmaktadır.
Yapılacak etkinliklerle de Türk Sporu tarihine iz bırakan sporcu, antrenör ve yöneticilerin ödüllendirilerek yeni şampiyonların çıkmasına katkı verilmesi hedeflenmektedir.
Anma ve Onurlandırma Komisyonu başkanlığına da şampiyon ve milli atletlerimizden Necdet Ayaz’ın seçilmesi de tesadüf değildir. TMOK seçim sürecinde Ankara’da yapılan toplantılarda bu konu gündeme getirilmiş ve Ahmet Gülüm bu konuyu seçim vaatleri arasına koyarak ne kadar önemsediğini de ortaya koymuştu. Seçimlerden sonra da kurulan bu oluşumun başkanlığına da önerinin sahibi Necdet Ayaz’ı getirerek, gereğini de yapmış oldu.
Aslında bu oluşum, komisyonda yer alan Başkan Necdet Ayaz, üyelerden Haldun Domaç ile benim de hiç yabancısı olmadığımız bir konu… O zamanki adı IAAF olan Dünya Atletizm Birliği (WA) tarafından tam 196 ülkede uygulanan IAAF Çocuk Atletizm Projesinde, Ayaz koordinatör, ben ve meslektaşım Haldun Domaç da dünyanın en büyük altyapı organizasyonunda gönüllü olarak çalışıyorduk. 2011’den 2019’a kadar projeye eklenen çok önemli değişiklikler, IAAF tarafından olumlu bulanarak takdir edilerek, diğer ülkelere de önerildi. Aynı zamanda TMOK tarafında fair-play ödülüne de layık görüldü. Bu proje o kadar benimsendi ki valilerimiz de seminerlerin illerinde yapılabilmesi için seferber olmuşlardı.
Ancak yapılan bir ilave daha vardı ki inanılmaz ölçüde ses getirmiş ve IAAF tarafından da büyük ilgiyle karşılanıp, büyük övgü de almıştı. O da “Eskimeyen Değerlerimiz” projesiydi. Türk sporuna yön vermiş son derece kıymetli değerlerimiz yurdumuzun birçok kentinde düzenlenen eğitim seminerlerine davet edilerek kursiyerlere tanıtılıp ödüllendirilmişti. Ancak dönemin federasyon başkanının kıskançlığı yüzünden maalesef bu önemli proje, Ayaz ve gönüllü ekibinin istifasıyla yürütülemedi ve rafa kaldırıldı.
İşte Anma ve Onurlandırma Komisyonunu çıkış noktası, IAAF Çocuk Atletizmi programıydı. Yani kelimenin tam anlamıyla test edilmiş ve onaylanmış bir projeydi. Ben de hem Çocuk Atletizmde hem de TMOK’un bu yeni oluşumunda görev almaktan ve dostlarımla tekrar birlikte olmaktan son derece mutluluk ve onur duyduğumu belirtmek istiyorum. Her biri çok değerli komisyon üyeleri arkadaşlarım Haldun Domaç, Ömer Gürsoy, Erol Bülbül, Mustafa Karagöl, Ersin Şiyhan, Uğur Demirkırdı, Prof. Dr. Banu Ataman Yarıcı, Musa Alioğlu, Doç. Dr. Sevda Korkmaz ve Ceyda Dönmez ile birlikte Necdet Ayaz’ın başkanlığında başarılı organizasyonlar gerçekleştireceğimize yürekten inanıyorum.