Piyano sanatçısı Dengin Ceyhan, çocukluğundan beri piyano çalıyor. Piyanoda başarılı olmanın yollarını Başkent’e anlattı. Ceyhan, müzikte ilham konusunun önemine değinerek, “Çocukluğumdan beri konserlere gitmeyi çok severim, bu durum bana sahnede olma arzusunu hep aşılamıştır. Bunu gerçekleştirebilmenin yolu da çok çalışmaktan ve hayatı piyanoya adamaktan geçtiğini farketmemi sağlamıştır.” dedi.

Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Müzikle ilk temasınız nasıl oldu?

Piyano derslerine 8 yaşımda başladım. Antakya’da yaşıyorduk. Benden 3 yaş büyük olan ablam bir müzik kursunda ders alıyordu. Ailem ablamı derslere getirip götürürken yanlarında ben de oluyordum. Enstrümanları ve müziği keşfetmeye orada başladım. Bir süre sonra ailem bana müzik dersi almak isteyip istemediğimi sordu. Büyük bir heyecanla evet dedim. Kurs yerinde beni bir odaya götürüp piyanoyu göstermişlerdi ve o sırada başladım piyanist olma yolculuğuma. Zor bir çocuktum ve ilk 3-4 hafta farklı hocalar girdi dersime. Sonra da Moldova’dan gelen bir hoca ile devam ettik uzunca bir süre. 11 yaşıma gelince konservatuvar sınavlarına hazırlandım. İlk olarak Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı’nın sonra Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nın sınavlarına girip kazandım. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı piyano bölümünde Prof. Binnur Ekber ile çalışmalara başladım. Mezun olduktan sonra konser çalışmalarının yanı sıra Hacettepe, Bilkent ve Ankara Üniversiteleri’nde ders verdim. Pandemi döneminde de İstanbul’a taşındım ve çalışmalarımı İstanbul’da sürdürüyorum.

Deng3Cd4

Eğitim sürecinizde size en çok ilham veren, bakış açınızı değiştiren bir anı var mı?

Çok var aslında ama özetle çocukluğumdan beri konserlere gitmeyi çok severim. Bu durum bana sahnede olma arzusunu hep aşılamıştır. Bunu gerçekleştirebilmenin yolu da çok çalışmaktan ve hayatı piyanoya adamaktan geçtiğini farketmemi sağlamıştır.

Kendi yolculuğunuzda sizi “Dengin Ceyhan” yapan kırılma anını nasıl tanımlarsınız?

Müziğin özgürce yapılması gerektiğini kendime hatırlatmam oldu. Konservatuvardan mezun olduktan sonra çok düşünmeden yapmak istediklerime odaklanma fikri kendi içimdeki kırılma anlarından biridir.

Deng52A5

MÜZİSYENİN İLHAMI...

Sizce bir müzisyenin ilham aldığı şeyler zamanla değişir mi?

Kesinlikle, insana dair temel şeyler hep kalsa da yaşam sürekli güncellenen bir döngü. Özellikle şu süreçte yeni olan şeyler sürekli değişiyor. Haliyle ilham alabileceğimiz, öğrenebileceğimiz, esinlenebileceğimiz olgular zamanla yenilenebiliyor.

Müzik dışında sizi en çok besleyen sanat dalı hangisi?

Fotoğraf çekmeyi seviyorum. Zihnimin dinlenmesinde çok yardımcı oluyor. Bunun dışında sinema da beni beslemekten çok etkileyen bir sanat dalı. Çünkü etkileyici bir film sizi başka başka dünyalara götürebiliyor.

Dengnn

Kendi yolculuğunuzu bir metaforla anlatsanız, nasıl bir yolculuk olurdu?

Sırt çantama müziklerimi koyup, bir sonraki uçağın nereye gittiğini bilmeden bir uçağa binip sürpriz bir yolculuğa kendimi bırakmak enteresan olurdu. Kendi yolculuğumu bir metaforla anlatacak olursam, heyecanlı bir hayalin, bazen sakin bazen de türbülanslı geçen yolculuğun sonunda, ulaşmak istediğim yere adım atmak olarak nitelendirebilirim.

Önümüzdeki dönemde yeni projeleriniz nelerdir?

Bu sene yeni bir proje ile sezona başlıyoruz. Türk müziğinin her tarzının piyano ile harmanladığı “Echoes of Anatolia” projesi. Aralık ayının sonuna kadar yurt dışı konserlerinde olacağım. Avustralya, Japonya, Güney Kore, Hong Kong, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda ve Belçika konserlerini gerçekleştireceğim. 2026 yılı için de bu projeyi Türkiye turnesi ile pekiştirmek istiyorum.

Kaynak: BAŞKENT GAZETESİ - Zehra ŞAHİNDOKUYUCU