Her gün yeni bir ürün ile dışa bağımlılığımızı güçlendiriyoruz! Çok şükür ithal etmediğimiz ürün sayısını giderek minimize ediyoruz…

Her ne kadar milli mücadelemizi bir yandan sürdürüyor olsak da! Çin'in çekirdeği ile birlikte ABD'nin pamuğuna da bağlandık sıkıca…

Oysa dünyanın en kaliteli pamuğunu üreten bir ülke konumundayken… Bir çok üründe olduğu gibi pamuk üretim alanlarının da daralması bizi ABD'ye bağlayan en önemli etkenlerden birisi…

Üreticisini desteklemek yerine, ithalata yönelmeyi tercih eden anlayış, pamukta da değişmiyor ne yazık ki…

Pamuğumuzun kurtuluşu için formül açık ve net; Üreticinin pirim desteği artırılacak ve de pamuk gümrük birliği tarım ürünleri kapsamına alınarak yeniden gümrük vergisi uygulamasına geçilecek… Yerli pamuğun korunması ancak bu koşulların sağlanması ile olabilecek…

Ülke pamuğunun rakamlarla tablosu şöyle;

2000 yılında 566 bin ton, 2017 yılında 914 bin ton ithalat…

İthalatın yüzde 43.22'si ABD'den…

'Pamuk çekirdeğinden bitkisel yağ elde edilir. Yem sanayinde kapçık ve küspesinden yararlanılır. Linteri ile selüloz sanayinde, kağıt ve mobilya sanayinin de hammaddesidir pamuk. Katma değer ve istihdam olanakları ile ekonomiye etkisi büyüktür. Pamuk üretimi ve üretici sorunlarının çözümü, tarım ve sanayi için önemlidir. Pamuk üretim miktarı ülke ihtiyacına yeterli değildir' diye anlatıyor CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer. Pamuğun lifinin tekstil sanayi için önemli bir hammadde olduğuna dikkat çekiyor ayrıca Gürer altını çizerek…

Pamuk üretilen bölgelerde alternatif ürün çeşitliliğinin üreticiyi kazancına göre farklı ürünlere yönlendirdiğini ve pamukta prim hak edişlerindeki değişkenliğin çiftçiyi olumsuz etkilediğine de işaret ediyor Gürer… Ve de çiftçilerin evrak hazırlamasından, primin miktarının geç açıklanmasına değin birçok sorunun çözüm beklediği uyarısını yapıyor… Bu kadar katma değeri olan bir ürün pamuk… Ama kimin umurunda ki bu katma değer…

Varsın atın ölümü arpadan olsun… Pamuğumuz da ABD'den geliversin…