Hemen her sokakta bir, hatta birkaç nakliye aracı.
Boy boy…
Taşınacak eşyanın durumuna göre kimi küçük kasalı, kiminin kasası orta büyüklükte, kimininki geniş hacimli…
Küçük kasalılar gariban işi…
Daha çok öğrenciler için uygun…
Yatak-yorgan, karyola, varsa bir de çalışma masası…
Tek göz odada adım atmayı güçleştirecek kadar da defter, kitap.
Kasası orta büyüklükte olanlar daha çok orta gelirliler, büyük olanlar da çalışanı beş-altı kişiyi bulan şirketler için elverişli.
Zamlardan nakliye ücretleri de nasibini almış.
Kira ücretleri gibi onun fiyatlaı da kanatlanmış.
Taşıma ücretleri sekiz-on bin liradan başlayıp 15-20-bine kadar yükseliyor.
Kimi nakliyeciler 30-40 binden dem vuruyor.
İşin aslını bilmeyip de ücreti duyan sanır ki istenilen miktar, eşya değil organ nakli için talep ediliyor...
Aşina yüzler taşıma sektörüne de sızmış…
Suriyeli sığınmacılar nakliye konusunda da kendini gösteriyor.
Hemen her taşıma ekibinde bir ya da iki Suriyeli göçmen bulunuyor.
Uyanıklar da… K
aş-göz arasında fırsatını bulup, bahşiş için kene gibi yapışıyorlar.
Tabii bir de kırıp-dökme olayı var.
Nakliye aracına yüklenen eşyalardan bir kısmı, taşıma işleminin sonunda kullanılamaz hale geliyor.
Özetle taşınma sorunu, insanları canından bezdiriyor.
Üçe-beşe katlanan, hatta çok daha miktarlara ulaşan kira artışları karşısında çareyi taşınmakta bulanlar, bir de fahiş oranlı artış gören nakliye ücretlerinin yüksekliği yüzünden zor günler yaşıyor.
Ev sahipleri ile astronomik ölçekli artış talebini kabul etmeyen kiracılar arasındaki ücret anlaşmazlıklarına ilişkin dava dosyalarının sayısı ise giderek artıyor.
Sorun büyük
Sorun çözüm bekliyor.