Başkent derbisinden büyük bir zaferle çıkan Ankaragücü, puanını 36'ya çıkararak nispeten rahat bir nefes aldı.

Spor Toto Süper ligimizde sezonun bitimine 8 hafta kalmışken barajın 45 puan civarında olacağı bekleniyor. Hatta düşme hattındaki takımların son haftalarda birbirleriyle mücadele edecek olmaları nedeniyle barajın 42-43 puana gerileyeceği de büyük bir ihtimal… Ancak yine de işi sağlam tutmak yani kurtuluş için en az 43 puana ulaşmanın şart olduğunu düşünüyorum.

Bu durumda başkentimizin asırlık çınarı Ankaragücü'nün kurtuluşu için kalan 8 haftada 7 puan almasını gerektiğini varsayıyorum.

Tabi ki düşme hattındaki 9 takımdan Kasımpaşa ile Erzurumspor'un birer hafta bay kalacağını hatta ikili-üçlü averajların da barajın daha da düşmesinde etkin rol oynayacağının da bilincindeyim.

Benim ta Hikmet Karaman'ın göreve gelişanından itibaren Ankaragücü'nün kurtulacağına inancım tamdı ve bunu defalarca da yazımda belirttim. Karaman öncesi yani 22 maçta toplanan puan 18 idi. Karamanlı dönemde ise bu rakama tam 10 haftada; 5 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 yenilgiyle ulaşıldı.

Şimdi en az 7 puan toplanması gereken Ankaragücü'nün kalan 8 maçını bir hatırlayalım:

Deplasmanda, Beşiktaş, Y. Malatya, Başakşehir ve Kasımpaşa, İç sahada ise Denizli, Gaziantep, Fenerbahçe ve Alanya maçları.

Peki Sarı-Lacivertlilerin bu mücadelelerde kurtuluş için yeterli bu puanları alabilecek gücü var mı? Son 10 haftada alınan sonuçları bir incelersekbu ekipte o güç, kalan 8 maçta 2 galibiyet ve 1 beraberlik almaya, yükselen oyun performansının yanı sıra pik yapan moral- motivasyonla ziyadesiyle mevcut. Bu durum Ankaragücü'nde gülen yüzlerden ve verilen demeçlerden de açıkça belli oluyor.

Şimdi gelelim Gençlerbirliği'ne…

Özcan Bizati ile birlikte 3 maç üst üstte galibiyet elde ederekçıkışa geçen Kırmızı -karalarda 3 gün arayla oynadıkları Erzurum ile hemşehrisi Ankaragücü ile oynadıkları son maçlar pek de iyi sonuçlanmadı. Hele hele 6 puanlık maçta Erzurumspor'dan hakem katkısıyla birlikte 90+4'te yedikleri golle 1 puana razı olmaları onlar için son derece talihsiz bir durum oldu. Bir de Başkent derbisinde istim üzerindeki Ankaragücü karşısında sergilenen iyi futbola rağmen alınan yenilgi moral bozukluğuna neden olduğu gün gibi aşikar. Gençlerbirliği'nin 2 maçta kaybettiği 5 puanın Özcan hocayı epey zorlayacağı da bir gerçek.

31puan çok kritik, asla şakaya gelmez işi çok ciddiye almak gerekir.Şapkayı masaya koyup düşünüldüğünde ve kalan maçlar 'Sivas, Kayseri (D), Ç.Rize, Hatay (D), G.Saray, F.Karagümrük (D), Göztepe ve Trabzon (D)' dikkate alındığında iş zor gözüküyor.

Ama Gençler zoru sever. 'Bu kanıya nereden vardın?' diyecek olursanız. Size deplasmanda alınan Beşiktaş, Erzurum, F.Bahçe, Alanya ile iç sahada elde edilen Alanya Kayseri, Hatay ve Kasımpaşa galibiyetlerini hatırlatırım…

Bir de tıpkı Ankaragücü'nde olduğu gibi teknik heyette yapılan kan değişikliğiyle, takım oyununda görülen düzelme, sakat ve hastaların iyileşerek takıma katılmalarıyla özellikle ofanstaki güçlenme ile oluşan artılar doğrusu beni heyecanlandırıyor.

Tek dileğim, 2 başkent ekibinin de 4 takımın veda edeceği Süper Ligimizde kalıcı olmaları.