Nisan 2011'den bu yana Suriyelilere açtığımız kapıyı bir türlü kapatamadık gitti… 'Açık Kapı Politikası' ile iç savaştan, IŞİD'den kaçan Suriyelilerin sayısı artık 4 milyonu aşarken, onlar için harcanan para 40 milyar dolarlara ulaştı… Öyle illerimiz var ki kendi vatandaşımız azınlık konumunda…

Dünyanın en borçlu ülkelerinden biriyken, yüksek faizle dış borç alırken bol keseden Suriyeliler için harcama yapmaya devam ediyoruz… Yani bir yandan seçim bütçeleri, bir yandan Suriyeliler derken, devletin 'kefen parası'na kadar hamdolsun tamah ettik! Tam bir 'Evinde yok ayran aşı, kendi gezer bölük başı' halleri…

Halimiz ekonomik sıkıntı ile de sınırlı değil elbette… Gün geçmiyor ki bir Suriyeli vakası yaşanmasın… Kavgası, cinayeti, tacizi… Şimdilerde kayıtlı olduklara illere gitmeleri konusunda bir gündemimiz söz konusu… Ülkelerine göndermek yerine yine sınır içinde kayıtlı illere gitmeleri söz konusu olan!

Oysa gerçek artık görmezden gelinecek gibi değil… Şimdilerde Anadolu'nun illerinde küçük esnaf da isyan bayrağını çekmiş… Öyle sempatik hareketlerle, gönül kırmayalım, uluslar arası sorumluluklar gibi gerekçeler işi kurtarmıyor…

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in bu bağlamda tespitleri var…

'BAĞ-KUR primlerini ödemekte zorlanan esnaf, vergi ödemede ve krediye erişmede sorunlar yaşıyor. Bu da yetmezmiş gibi bir de Suriyelilerin iş yeri açmasındaki koşulların yerel esnaf ile aynı olmamasının mağduriyetini yaşıyorlar. Hızla artan Suriyeli esnaf sayısı, tedirginlik yaratıyor. Eşit koşullarda olmayan yerel esnaf, 'Bu gidişle dükkanlarımızı tek tek kapatmak zorunda kalacağız' diyorlar' diyerek endişelerini dile getiriyor Gürer…

Yani özetle büyük kentlerdeki Suriyelileri laf olsun diye kayıtlı oldukları Anadolu illerine göndermek, sadece ve sadece kendimizi kandırmak ve bir şeyler yapıyormuş gibi görünmenin ötesinde bir iş değil!

Tam da tersine Anadolu'ya göndererek oralardaki insanları daha fazla çaresiz ve de huzursuz etmekten öte bir durum değil yapılmak istenen… Ve elbette ekonomik ve sosyolojik patlamaları hızlandırmaya daha fazla katkı sağlamak…

Ve özetle; yanlışa yanlışla gitmek, doğacak kötü sonuçları yine vatandaşa ödetmek… Ortaya konulan söz de çözüm ile…