İnternette sörf yaparken dikkatimi çekti.

Güleç yüzlü adamın bisiklet sporu için pek de uygun olmayan kıyafetiydi göze çarpan.

Ceket, kravat…

Bir de bisikletin yan tarafına tutturulmuş el çantası.

Fotoğrafın altındaki yazıyı okuyunca durum anlaşıyor.

Görüntü İngiltere eski Başbakanı David Cameron'ait

Görevinin başına gitmek üzere bisikletiyle arşınlıyor Londra caddelerini.

Belli ki ahali alışık bu tür görüntülere…

Kafasını çevirip bakan bile yok.

Herkes işinde gücünde…

Hem spor, hem tasarruf, hem trafikte akışkanlık, hem de hava kirliliğiyle mücadele...

Bir başka görüntüde Kraliyet Sarayı'na bisikletle giden Hollanda Başbakanı Mark Rutte yer alıyor....

O da, takım elbiseli, kravatlı...

Daha nice bakanlar, başbakanlar…

Kıskanç bir tebessümle izledim.

Bizde böyle bir görüntüye tanık olmak mümkün mü?

Bırakın başbakanı, bakanı, üst düzey bir bürokrata görevinin başına gitmek üzere başkent cadde ve bulvarlarında pedal çevirirken rastladınız mı?

Rastlayamazsınız…

Bakan denilen, bürokrat denilen kişinin ağırlığı olmalı…

Makam otosu dururken, bisiklete binmek de neymiş?

Bir bakanın kabine toplantısına bisikletle gittiğini düşünebiliyor musunuz?

Ya da milletvekillerinin TBMM'ye, bürokratların da çalıştıkları kurumlara gitmek üzere başkent caddelerinde pedal çevirdiğini...

Öyle ya…

Makam otosu dururken bisiklete binmek de neymiş?

Yok efendim savurganlıkmış!

Benzin israfıymış!

Keyif için trilyonlar boş yere akıtılıyormuş!

Sessiz kalsan sabaha kadar sayacak…

Bir dakika sus…

Devam edersin yine…

Şu konvoy geçsin hele…