Bobby McFerrin, Zeki Müren, Modern Folk Üçlüsü, Asia Minör, Cinuçen Tanrıkorur, ve Yıldız İbrahimova'nın da bulunduğu olağanüstü sanatçılarla birlikte aynı sahneyi paylaşan Kanun Sanatçısı Tahir Aydoğdu, kanununu caz, sufi müziği ve flamenko ile buluşturduğunuifade etti. İlk kanun derslerini ünlü kanun sanatçısı olan babası Gültekin Aydoğdu'dan alan Tahir Aydoğdu,aslında ODTÜ Fizik Bölümü'nden mezun olduğunu dile getirdi. İlk solo albümü 'Hasret'in Kalan Müzik'ten satışa sunulduğunu belirten Aydoğdu, babası Gültekin Aydoğdu ile beraber hazırladığı Kanun Metodu'nun ise 2004 yılında yayımlandığını belirtti. ABD'den Japonya'ya, Rusya'dan Hollanda'ya 60 ülkede konserler veren Aydoğdu, 16 ağustos 2018'de TRT Ankara Radyosu'ndaki kanun sanatçılığı ve koro şefi görevlerinden emekliye ayrıldığını belirterekşu an ise ODTÜ Mezunları ve TAİ-TUSAŞ Türk Müziği korolarının şefliğini sürdürdüğünü söyledi. Ayrıca Ankara'da kurulan 'Türk Musikisi Federasyonu'nun Başkanlığını da yürüten Aydoğdu, hayallerinden birininAmerika'dan Japonya'ya her ülkenin müziklerini içeren bir albüme imza atmak olduğunu ifade etti.
37 yıl TRT Ankara Radyosu'nda kanun sanatçısı olarak görev yapan aynı zamanda Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı, ODTÜ Müzik ve Güzel Sanatlar Bölümü ve Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nda da bir dönem akademisyenlikyapan Tahir Aydoğdu ile müziğe dokunuş anını, aynı sahneyi paylaştığı Zeki Müren'i 60'a yakın gezdiği dünya ülkelerinin müziklerini, kısacası kanuna verilen 41 yılı yani bir ömrü konuştuk.
• Kanun çalmaya nasıl başladınız?
Babam kanun çaldığı için evimizde müzik hiç eksik olmazdı. Gerçi babam müzikle uğraşmamı pek istemiyordu. Çünkü onun müzik yüzünden eğitimi yarıda kalmıştı. 'Oğlum sen de bizim gibi yapma.Eğitimini yarıda bırakma. Muhakkak üniversite oku' diyordu. Bu nedenle kanun çalmaya geç başladım.O dönem lise 1'deydim. Atatürk Lisesi'nden mezunum. Lisede bir anda kanun ilgimi çekmeye başladı. Çünkü, eve çok önemli sanatçılar gidip geliyordu. Ahmet Yatman, Vecihe Daryal gibi isimler... Sonrasında ise gazinoya başladık. Biz üç kardeşiz. Üç kardeşli bir evde tek maaşla yaşam çok zordu. Babam o yüzden gazinolarda çalışıyordu. 'Hadi gel seni de götüreyim sende piş gazino kültüründe' dedi. O zamanlar bir gazino kültürü vardı gerçekten. O dönemler çok önemli sanatçılar çok ciddi eserler seslendirirlerdi.
41 YILDIR KANUN ÇALIYORUM
• Babanızdan mı eğitim aldınız?
Tabii, babamın sanatçı olması önemli bir avantaj. Onunla zaman zaman çalışırdık. Babamla çalışmak kolay değildi. Sanatçı olduğu için bir çok şeyi sorar danışırdım. Yönlendirirdi beni. Dolayısıyla üslubumda, kişiliğimin gelişmesinde babamın etkisi çok. Bu arada Zeki Müren'den Sevim Tuna'ya, Filiz Akın'dan İzzet Günay'a kadar birçok kişi ile çalıştım. Gençlik Parkı'nın eski zamanlarında gazino kültürü vardı. Orada çalıştım. 1977 yılında ODTÜ Fizik Bölümü'nü kazandım. Babam çok arzu ediyordu eğitim görmemi. Biraz mecburiyetten yazdım açıkçası üniversiteyi ama sonrasında ODTÜ benim hayatımda çok önemli çığırlar açtı. Bu arada fiziği çok sevmiyordum. ODTÜ'ye girdikten sonra fiziğe karşı büyük bir ilgi duymaya başladım. Fizik, kimya, matematik bir taraftan müzik. 41 senedir kanun çalıyorum. Üniversiteye adım attıktan sonra bir taraftan da Modern Folk Üçlüsüile çalışmaya başladık. İlk aldığım tekliftir. Hatta şöyle bir hikayesi var: Bir Amerika turnesi vardı. Benim de okulda final dönemimdi. Teklifin şartları çok güzeldi reddedemedim. Finallere yetişebilir miyim? kaygısı içerisindeydim. Yetişemedim. İkinci sınıftaydım.Bir sene tekrar etmek zorunda kaldım. Ama iyi ki gitmişim. Çok güzel bir turneydi çok özel sanatçılarla çalıştım.
ZEKİ MÜREN İLE AYNI SAHNEYİ PAYLAŞTIM
O zamanlar Modern Folk Üçlüsü çok revaçtaydı. Doğan Canku, Ahmet Kurtaran ve Selami Karaibrahimgil... Doğan Canku ile özel çalışmalar da yaptım. O dönemde Bodrum Kalesi'nde Zeki Müren'e de eşlik ettim. O sahne bana çok şey kazandırdı. Heyecanımı attım, şimdilerde olmayan Adab-ı muaşereti öğrendim. Üslubumuzu tekniğimizi geliştirdik. Sonrasında ise 1981 yılında TRT sınavını kazandım. Stajyer olarak Ankara Radyosu'na girdim. Ciddi bir komisyonun önünde hem makam, hem usul, hem edebiyat, hem hece, hemde aruz yani her şeyi didik didik sordular.
Hatta hocalarımızdan biri rahmetli FeridSıdal, 'Yap bakalım baba Tahir' dedi. 'Baba Tahir' dediği neva makamının eski adı. Taksim istedi benden. Çok güzel bir tesadüf mü diyelim artık ODTÜ'den mezun oldum mezun olurken de TRT'deki sanatçılık unvanını kazandım sınavları vererek işte. Ondan sonra TRT Ankara Radyosu'nda sanat hayatına profesyonel olarak başladım. Stajyerliği de katarsak 37 yıl çalıştım Ankara Radyosu'nda. 16 Ağustos 2018 tarihinde de emekli oldum.
KANUN ÇOK PAHALI BİR ENSTRÜMAN
• Kanun nasıl bir enstrüman?
Kanunun 72 teli var bu nedenle 'Kanun 72 milleti temsil eder' derler. Anadolu halkı 'Üstünde kedi gezinse müzik olur' demiş. Güzel bir ifade. Kanun komplike bir enstrüman. Çok zengin aynı zamanda piyanonun yaklaşık yarı oktav değerine sahip. 3.5 oktav. Ama kanun piyanonun yapamadığı şeyleri de yapıyor. Piyano ile caz çalarsınız çeşitli dünya müziklerini çalarsınız ama kanunla bütün Türk müzikleri örneklerini çalarsınız bir de üstüne üstlük bütün dünya müziklerini de çalabilirsiniz. Piyanoya göre kanun daha üstte. Kanunun çok ilginç bir geçmişi var. Orta Asya'ya mal edilen bir geçmiş de var ama araştırıp baktığınızda kimin bulduğuna dair kesin söylemlere rastlamak mümkün değil.
Kanun en ileri tekniğini Türkiye'de kazanmış diyebiliriz. Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Asya'da, Amerika'da düzenlemiş olduğum kanun sempozyumu festivallerinden biliyorum.Ciddi sayıda da icracısı var. Bir tek dezavantajı biraz pahalı bir enstrüman olması. 7-8 çeşit özel ağaçtan yapılıyor. Özellikle kanunun göğsü çınar ağacından yapılıyorsa çok daha başarılı oluyor. Babam sayesinde yapımıyla da uğraştım. Babam hem kanun sanatçısı hem de yapımcısıydı. Babamın atölyesi vardı.
ELİNİZİN ALTINDA BİR DÜNYA VAR
Atölyedeki birikimini ve sanatçı olduğu zamanki edindiği birikimi birleştirip birlikte bir 2004 yılında 'Kanun Metodu' yayınladık.Bizim kültürümüzde şöyle bir sıkıntı var: 'Bir çok insan bilgisini paylaşmıyor. Herkes ölüp gidecek halbuki paylaşmak ne kadar anlamlı. Bu süreçte biz bütün bilgi birikimimizi paylaştık.
Bir gün, İsrailli bir öğrenci geldi 'Hocam ben sizi dinleyerek çalışıyorum' dedi. 'Çal bakalım' dedim. 'Utanarak ben sizin yanınızda nasıl çalacağım' dedi. 'Çal ki tanıyayım ben seni' dedim. Çocuk çalmaya bir başladı benim gibi çalıyor. Çok yetenekliydi 'Nereden öğrendin?' diye sordum. Youtube ve kanun metodu kitabından çalıştığını ifade etti. İnternet doğru kullanılırsa çok doğru bir kaynak.
2012 ve 2015 yılında iki tane uluslararası sempozyum düzenlemiştik. Şu anda dünyada bir çok kanuni beni tanıyor bende onları tanıyorum. Bilgilerimizi paylaşıyoruz. Bu arada en güzel enstrümanlar Türkiye'de yapılıyor biraz pahalı ama. Ortadoğu ve Balkanlar gelip Türkiye'den alıyor enstrümanlarını. Kanun çalmaktan çok mutluyum elinizin altında bir dünya var. 60 ülkede konser veren bir sanatçı olarak 'dünya kanunu' adını kullanıyorum,hatta bu adı Türkiye Patent Enstitüsünden marka olarak tescil ettirip isim hakkını da aldım. Web sitemin adresi:www.tahiraydogdu.com
60 ÜLKE DOLAŞTIM
• Kanun ile Latin müziği yapılabilir mi?
Evet, her müziği yapabilirsiniz. Ben 60 ülke dolaştım. Amerika'dan Japonya'ya her ülkenin müziklerini içeren bir albüm düşüncem var. 60 ülke olduğu için içlerinde çok ilginç ülkeler var. Hemen hemen gittiğim her ülkenin müziklerinin çoğunu ezbere biliyorum. Hatta bir etkinlikte bir heyet vardı. Zannediyorum Merkez Bankası'nın konuklarıydı. 12 ülkeden katılım vardı. İstanbul Boğazı'nda yaklaşık 25-30 tur attık. O turda o ülkelerin müziklerini çaldım çok büyük bir ilgi gördü. Kısacası kanun ile her dilden müzik yapabilirsiniz.
• 60 ülke gezdim dediniz bütün bu ülkelerin hepsinde konserler mi verdiniz?
Çoğu ülkede konserler verdik, bazılarında ise atölye çalışmaları yaptık. Bir kısmı özel bir kısmı resmi konserlerdi. Dışişleri Bakanlığı kanalıyla gittiğimiz konserlerdi. Ülkemi ve müziğimizi başarıyla temsil ettim.
• Türkiye ile farklı ülkelerdeki kanun çalma sitilleri arasında teknik olarak ne gibi farklılıklar var?
Ortadoğu'da başka bir üslupta çalınıyor. Balkanlar'da daha farklı. Japonya'da bir öğrencim var.Aynı zamanda piyanist. 1 yıl sonra gittiğimde albüm yaptığını gördüm. Mesela Amerika'da çalan var ama bu işin en büyük ustaları Türkiye'de. En iyi yapımcılar ve en iyi çalanlar burada bence.
İCRACILIĞI TERCİH ETTİM
• Peki, usta sayısı yeterlimi?
Yeterli değil tabii ki,kanun sazını çalmayı bilen ve bildiklerini paylaşan ne kadar usta olursa o kadar iyi olacaktır. Ankara'da iki tane konservatuar var. 2010 yılına kadar Ankara'da Türk Müziği Konservatuarı yoktu. Türk Müziği derken halk müziğini, sanat müziğini hepsini kastediyorum. Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nda bir dönem akademisyenlik yaptım. Türkiye'de akademisyenliği ve icracılığı birlikte yürütmek çok zor. Ben icracılığı tercih ettim beni mutlu eden kanun çalmak.
30'a yakın CD çalışmam var. CD'lerde hem kendim hem de farklı gruplarla çalıştığım çalışmalar yer alıyor. Farklı gruplar oluşturduk Sufi ve Flamenko çalışması yaptık. Flamenko'nun içinde bir nevi bozlak da var, Kürdi makamı da var. Bunları bir araya getirdik. Ferit Alnar kanunu dünyaya açan bestecidir. Konçerto bestelemiştir. O konçertoyu 10'dan fazla ülkede seslendirdim hala da seslendiriyorum. Çok büyük ilgi görüyor.
Beni en çok mutlu eden şey tek başıma çalmak. Doğaçlama çaldığım zaman kendimi çok iyi ifade ediyorum. Tabi ki bestelenmiş eserleri sergilemek güzel bir şey ama en çok kendimi ifade ettiğim doğaçlamaları tercih ediyorum.37 yıl TRT'de çalıştım. TRT'ye çok şey borçluyum. Çok büyük hocalarla çalıştım. İnsan belli bir süre sonra özgür olmak istiyor.Daha özgürce çalışmak istiyor. Emekli olduktan sonra böyle bir duygu içindeyim açıkçası.
HEDEFİM DÜNYA ÜLKELERİNİN MÜZİKLERİNDEN OLUŞAN BİR ALBÜM YAPMAK
• Kanun bir gitar bir keman kadar popüler bir enstrüman değil. Nedeni ne?
Pahalı bir enstrüman olduğu için. Bir ney, bir kaval ve bir bağlamanın şansı daha fazla.Çünkü kanuna nazaran daha ekonomik. Çalınabilecek bir kanun 3-4 bin TL'den başlıyor. Ortalama bir kanun 6- 7 bin TL.
• Geleceğe yönelik projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Kanunu bütün dünyada tanıtmak istiyorum. Açıkçası bir dernek kurmak istiyorum. 2015 yılında Türk Musikisi Federasyonu'nu kurduk. Hayallerimden biri de buydu.Federasyonda Türk Müziği ile uğraşan dernekler var. Federasyona, Halk Müziği, Sanat Müziği, Tasavvuf Müziği derneklerini de davet ettik. Şu an federasyon çatısı altında 20 dernek var. Bir taraftan Kanun Sanatı Derneği diye bir dernek de kurmayı düşünüyorum. Federasyon olarak bütün Türkiye'ye gitmeye çalışacağız. Kısa adı TÜMFED olan Türk Musikisi Federasyonu'nun Merkezi Ankara'dadır. Konser verdiğim ülkelerin müziklerinden oluşan bir CD çalışması yapmayı düşünüyorum.
• Ankara'da kanun festivali yapmayı düşünüyor musunuz?
Evet, üçüncüsünü yapıyorduk aslında. Ama ekonomik nedenlerden kaynaklı erteledik. Sponsor olan kamu kuruluşları ekonomik krizden dolayı desteklerini geri çekti. Bütün alt yapı hazırdı 12 ülkeden katılım olacaktı. Ama olmadı maalesef.