Her 30 Ağustos'ta o kazayı anımsarım.
O kahreden kazayı…
Daha çocuk yaşlardayken tanık olduğum, her aklıma gelişinde gözlerimin dolu dolu olduğu kazayı.
Tarih 30 Ağustos 1959.
Ankara Hipodromunda Zafer Bayramı etkinlikleri var.
Tören başlamış.
Herkes tribündeki yerini almış.
Biz de üç mahalle arkadaşı bir aile büyüğünün gözetiminde Hipodrom'a girmek üzereyiz.
Yaşlarımız 13-14.
F-86'ların gösterisi yeni başlamıştı
Gösteriyi kaçırmadığımıza sevinmiştik.
Ellerimizle kulaklarımızı tıkamış, ilk geçişi hayranlıkla izliyorduk.
Alçalarak hipodromun üzerinden geçen uçaklar, yeniden yükselmeye başlamıştı…
Saniyeler içinde kulakları sağır eden bir gürültü oldu.
Bu tip uçakların geçişinde duyulan sesten farklıydı.
Bir anlam veremedik.
Ardından gökyüzünde ne olduğu anlaşılamayan bazı küçük parçacıkların uçuştuğunu gördük.
Çocukluk işte.
O zamanlar bazı bayramlarda, özel günlerde helikopterlerden reklam amaçlı atılan uçlarında eşantiyon sabunların bağlı olduğu kağıttan yapılmış mini paraşütler sandık, gök yüzünden süzüle süzüle inen cisimleri.
Sonradan anlayabildik bunun f-86'ların geçişi sırasında meydana gelen kazadan arta kalan parçalar olduğunu.
Kaza sırasında iki pilotumuz şehit olmuştu.
Üsteğmen Yunus Çelem ile Teğmen Dinçer Akkan.
Olayın birkaç görgü tanığından biriydik.
Şuursuzca parçaların düştüğü istikamete doğru koştuk.
Balgat taraflarıydı sanırım.
Yerleşim birimlerinin olmadığı geniş bir alandı.
Şehit pilotların miğferleri az ötede duruyordu.
Bir de alana yayılmış enkaz parçaları, mermiler…
Ve gövdesinde kara bir delik açılmış iki katlı metruk bir yapı…
Bölgeyi kontrol altına almak üzere çok sayıda askerin enkazın yayıldığı alana geldiğini, kulağımdan bedenime yayılan bir sızı nedeniyle fark ettim…
Olay mahalline gelen görevli askerlerden biriydi kulağımı çeken.
Zaten korku içindeydim.
Arkadaşlarımla birlikte arkamıza bile bakmadan koşar adımlarla uzaklaştık oradan.
Aradan o kadar yıl geçti.
Birçok 30 Ağustos kaldı geride…
Dün gibi hatırlarım o kararmış iki miğferin üzerinde yazılan isimleri;
Yunus ile Dinçer.
Ne zaman bir jet sesiyle irkilsem o yürek yakan kaza gelir aklıma.
Bir de o iki isim…
Gözlerim buğulanır,
Ağlamamak için zor tutarım kendimi.