Japonya'da Kürt popülasyonuna / diasporasına karşı yükselen nefret söylemi Japon medyasının anlatımına göre 2023 yılından itibaren toplumda oldukça bilindik bir fenomen haline gelmiş. Geçtiğimiz 2025 Mayıs ayında ise etnik Kürt bir restoran sahibine telefonda hakaretler edilmesi ve bu konuşmanın basına sızdırılması tüm dikkatleri bu konunun üzerine topladı. Sistematik olarak aranan restoran sahibine yöneltilen ifadeler aynen şu şekilde:" Japonya'dan defol ter*rist!".
Bu oldukça açıklanamaz bir durum çünkü Japonya'daki etnik Kürt popülasyonun ortalama olarak 2000 ila 3000 kişi arasında olduğu tahmin ediliyor. Oldukça düşük bir sayı olmasına rağmen ülkede anti-Kürt protestolarının düzenlenmesi üzerine düşünülmesi gereken bir durum kesinlikle. Bir diğer yandan Japon halkının etnik bir referans vermesi de açıkçası beni düşündüren bir başka konu. Vatandaşlık bağı ile birbirimize bağlı olan bizler için, anayasamız ve kader birliğimiz düşünüldüğünde Türk vatandaşlığı taşıyan herkes Türk'tür ve gittiğiniz başka ülkelerde de durum böyledir. Açıkçası doğrudan Kürt etnik kimliğini hedef alan bu gösteriler Japon medyasını yakından takip etmemizi gerekli kılıyor.
Oldukça homojen bir toplum olan Japon halkı, çok uluslu ve kültürlü bir senaryodan oldukça çekiniyor. Sığınmacı / göçmen statüsü için ise anayasaları nüfuslarının maksimum yüzde 1'ini geçmeyecek şekilde olmasına müsaade ediyor. Etnik Kürt nüfusunun ise ani bir sıçramaya yol açabileceğine dair kaygılarını sıklıkla paylaşıyorlar. Buna ek olarak etnik Kürt popülasyonunun suça karışma oranına sıklıkla özellikle sosyal medyada yer veriyorlar.
"Mayıs 2023'te, Kawaguchi'de Kürt olduğuna inanılan kişilerin karıştığı şiddetli bir kavga yaşandı. Olay sırasında birkaç kişi bıçakla yaralandı (cinayete teşebbüs şüphesiyle yedi kişi tutuklandı, ancak hepsi daha sonra iddianame düzenlenmeden serbest bırakıldı). Yaralıların tanıdıkları olduğuna inanılan yaklaşık 100 kişinin tedavi gördükleri hastanede toplanması olaya neden oldu." Bu olay Japonya'daki Kürt düşmanlığını anlamak açısından kilit rol üstlenmektedir. Olayın ardından Japon - Kürt Kültür Topluluğu polisin Kürtlere karşı orantısız güç uyguladığından bahsetti.
Şimdi ise etnik Kürtlere karşı protestoların düzenlenmesi sadece Japonya'da değil Türkiye'de de pek çok insanın dikkatini çekiyor, konuyu yakından takip etmesine sebep oluyor. Başlığı ilk okuduğunuzda sizin de "Japonya ve Kürtler, ne alaka?" dediğinizi duyar gibiyim. Ben de Kürtlere yönelik bu çeşit bir ırkçılığın Japonya'da yaygınlaştığını geçen yıl Japon bir arkadaşımdan öğrendiğimde aynı tepkiyi vermiştim...