Geçen hafta, ısrarla görmezden gelinen ekonomik kriz gerçeğinin pırtladığı bir açılış oldu. AKP Milletvekili Mahir Ünal, Elbistan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nin açılışı için seçim bölgesi Kahramanmaraş'taydı. Coşkulu bir kalabalık görmek istemişti ama gelin görün ki, çok az sayıda insan vardı; onlar da parti teşkilatlarının yöneticileriydi. Şoka girmiş olmalıydı kendisi, sitemli bir şekilde parti yöneticisine hitaben 'Zaten kimse gelmemiş ki bir siz gelmişsiniz. Demek ki bu Elbistanlılar herhalde bu hastanenin açılışına pek mutlu olmadılar' dedi.
O arada yüreği kavrulmuş bir çiftçinin feryadı duyuldu:
'Sayın Bakanım geleceğimiz kalmadı. Gübreye yüzde 500 zam'
O ses, milyonlarca çiftçinin sesiydi. Bugüne kadar sosyal medya hesaplarında ürününü çöpe atan, satamadığı sütü borçlu olduğu kamu bankasının önüne döken üretici görüntülerine tanıklık edilmişti ama bu başkaydı. Zira, AKP'li Mahir Ünal'ın kulaklarının duyabileceği bir çığlıktı ve sesin sahibinin perişanlığı kaydedilmişti. 20-30 lira daha ucuza benzin almak için akaryakıt istasyonlarında kuyruğa girenler için 'Araç sayısı fazla, kuyruklar ondan ' diyen AKP Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, yurtdışına gitmek isteyen gençler için ''Gençlerimiz yurt dışına kaçmak için değil gezmek için gidiyorlar' diyen Çalışma Bakanı Vedat Bilgin gibi bir tuhaflık göstermedi Mahir Ünal... 'Konuşacağız, her şeyi konuşacağız' diyerek çiftçiyi sakinleştirme yoluna gitti.
Bu vesile ile gübre konusu da gündemin ilk sıralarına yerleşmiş oldu. Sorun, bir diş hastanesinin açılışını gölgede bırakacak denli yakıcıydı.
Gönül, bugün bağrı yanmış çiftçilerimizin, kamunun elinde bulunan gübre fabrikalarının, 2000'li yıllarda başlayan özelleştirme furyası içinde haraç mezat satılıp, piyasanın insafına nasıl terk edildiğini sorgulamasını bekliyor ama şimdilik oraya girmeyelim.
Kapımıza dayanan tehlike o kadar büyük ki... Gübre fiyatları uzaya fırlatılmış roket hızında yükseliyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği açıkladı. Son bir yılda, amonyum sülfat gübresi yüzde 441, üre gübresi yüzde 394, amonyum nitrat gübresi yüzde 373, DAP gübresi yüzde 259 ve 20.20.0 kompoze gübresinde yüzde 236'lık bir artış yaşanmış. Bu zamların çoğu da son 4-5 ayda yapılmış zamlar. Tarım Kredi Kooperatifleri, daha iki gün önce üre gübresine tonda 3 bin lira zam yaptı. 10 bin 800 liradan kooperatiflere verilen gübrenin taban fiyatı 13 bin 300 liraya, tavan fiyatı 13 bin 884 liraya çıkarıldı.
Merak edip, altın fiyatlarına baktım. 2021 ocak ayı başında 454 lira olan gram altın fiyatı 784 liraya çıkmış; yani fiyat yüzde 170'in üzerinde artmış. Sayılara bakılırsa, gübre, altını çok hızlı şekilde sollamış ve alıp başını gitmiş. Demek ki neymiş? Altın yerine gübreye yatırım yapmak varmış...
Fiyatların nerede duracağı belirsizliğini korurken zorlanan çiftçinin gübre kullanımında azaltmaya gittiği veya daha az gübre isteyen farklı ürünler yetiştirmeye yöneldiği haberleri alınıyor. Bunun elbette ki acı sonuçları olacak.
O da, buğday ve arpa üretiminde ortaya çıkacak rekolte kaybının 2022 yılında durdurulamayan fiyat artışlarına yol açması, zincirleme etki ile unun, makarnanın, ekmeğin daha pahalıya temin edilmesi belki de karneye bağlanması... Yüksek döviz kuru nedeniyle ithalatın çok pahalı hale gelecek olması, hatta küresel iklim krizlerinin etkisiyle ülkelerin kendi iç tüketimlerine öncelik tanıyacağından ihracatı kısıtlama olasılıkları, tabloyu daha da karamsarlaştırıyor. Nitekim, fırıncılar gelecek yıl ekmeğin fiyatının 5-6 liraya çıkacağını söylüyorlar ki bu bir felaket duyurusu...