'Avrupa Süper Ligi' gibi bir oluşumun, gözü kara bir şekilde her şeyi göze alarak futbol devleri tarafından kurulması, Avrupa futbolunu derinden etkileyen bir depreme dönüştü.
FİFA, UEFA ve destek vermeyen ulusal federasyonların şiddetle karşı çıkmasına, boykot, men, ihraç hatta milli takımların bile bundan etkilenmesi tehdidine karşı, bu oluşumu güçlü kılan en etkili şey menfaat.
Aslında biz bu filmi 2000'li yılların başında görmüştük. NBA'in gölgesinde kalan ve pastandan istediği payı alamayan Avrupa'nın basketboldaki güçlü kulüpleri, Avrupa Basketbol Ligleri Birliği (ULEB) önderliğinde Euroleague oluşumunu kurdu. Avrupa'nın dev kulüpleri Uluslararası Basketbol Federasyonu'nun (FİBA) tüm tehditlerine rağmen bu ligin içinde yer aldılar. Başlangıçta bu iki kuruluşun ayrı Euroleague'leri organize edildi. Sonunda para tatlı geldi ve ULEB ve FIBA birleşti ve Euroleague en büyük kupa konumuna geldi.
Zaten Avrupa Süper Ligi'nin çıkış noktası da Euroleague oldu. Bu oluşumun daimi üyeleri ve geride kalan kontenjanı kapmak için ulusal liglerinde mücadele eden birkaç takımın tatlı hayalleri, futbolu yöneten ve gözlerini para hırsı bürüyen patronlara ilham oldu.
Öyle ya; Şampiyonlar Ligi'nde toplam 2-2,5 milyar Euro dağıtılıyor. 2024-25 sezonundan itibaren uygulanacak yeni formata göre takım sayısı da 32'den 36'ya çıkacak; yani alınan paylar azalacak. Oysa Avrupa Süper liginde sadece kurucu üyelere 3,5 milyar dağıtılacak ki kısa sürede gelirin 10 milyar Euro seviyesine ulaşacağı iddia ediliyor. Üstelik bu işin içinde süper güç ABD'de de açık şekilde yer alıyor. İngiltere'deki kulüplerin yavaş yavaş Amerikalı patronların eline geçmesi ve bu organizasyona ABD'nin yatırım bankası JP Morgan'ın destekçisi olması, oyunun büyük oynandığının açık bir göstergesi değil mi? İşin içindekilere bir bakalım da ona göre ahkam keselim… Avrupa Süper Ligi projesinin başındaki isim Real Madrid Başkanı F. Perez, yardımcıları da Juventus Başkanı (Aynı zamanda Avrupa Kulüpler Birliği Başkanı) A.Agnelli ve Manchester United Başkanı J.Glazer…
2017'de Tunus'un Club Africain taraftarlarının PSG ile yaptığı maçta açtıkları 'Fakirler yarattı, zenginler çaldı' yazılı pankart, bugünkü koşullar için ne kadar da cuk oturdu.
Bakmayın siz FIFA'nın UEFA'nın sert çıkışlarına, yaptırım tehditlerine, sonuçta para kazanacak.
Ankaragücü için önemli maç
Arka arkaya aldıkları başarılı sonuçlarla tehlike bölgesinin üzerinde yer alan Ankaragücü, bugün kurtuluş için elzem olan 6 puanın 3'ünü alması gerektiği bir rakiple karşılaşacak. Ligde kalması mucizelere bağlı olan Denizlispor, kağıt üzerinde kolay bir rakip olarak görünse de aslında çok tehlikeli bir konumda. Çünkü kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan takımlar her zaman farklı sonuçlar alırlar. Bunun için çok dikkatli olmak gerekiyor.
Ligin ilk yarısında herkesin kesin küme düşer gözüyle baktığı Başkent ekibini, bugünkü duruma getiren Teknik Direktör Hikmet Karaman ile futbolcular kadar, 'Hep destek, tam destek' sloganıyla takımı yalnız bırakmayan Başkan Fatih Mert ile yönetiminin katkısı büyüktür.
Daha önce 3 kez Sarı-lacivertlileri bu pozisyondan alıp, küme düşmekten kurtaran Hikmet Karaman, bunu 4.kez başarmak üzere… Bu durum gerçekleştiği takdirde de kırılması güç bir rekorun sahibi olarak Ankaragücü tarihinde yerini alacak…