Can Gox, hem müzisyen kimliğiyle, hem farklı sesi ve yorumuyla dikkat çekiyor. 12 sene boyunca özel bir firmada çalışıp yıllık iznini alarak yaptığı 'My Woman' şarkısı ile yaşamı değişen Can Gox Neşet Ertaş, Ahmet Kaya, Cem Karaca, Müslüm Gürses, Barış Manço gibi önemli isimlerin eserlerini kendine has sesi ve tarzıyla yeniden yorumlayarak büyük bir dinleyici kitlesine ulaştı. Can Gox ile müziği, sokağı, mahalle kültürünü ve de popüler olduktan sonraki süreçte yaşamındaki değişiklikleri konuştuk.

Sizi ilk gördüğümde JimiHendrix'e çok benzettim sever misiniz?

Saçlardandır...Jimi Hendrix'i severim. Hatta son zamanlarda onun kayıp şarkıları çıktı. Jimi Hendrix, dünya müziğinin gidişatını değiştiren adamlardan bir tanesi. Hem rocksoundunda, hem icatlarıyla, hem de sahne performanslarıyla müzikte ikondur. (Hendrix, sahnede gitar yakardı) 27'ler Kulübü'nde olduğu için intihar mı etti yoksa öldü mü bilmiyorum amao kendine özgü gitar çalışı ve kişiliğiyle, birçok müzisyen için idol oldu. Janis Joplin, Jimi Hendrix, Jim Morrison Kurt Cobain, Jacop Miller, BrianJones son olarak da Amy Winehouse eklendi 27'ler Kulübü'ne. Allahtan geçtim 27 yaş sınırını kurtardım.

MÜZİK YOLCULUĞUNA BLUES MOBİL İLE BAŞLADIM

Bugün birçok kişi isminizi Kaybedenler Kulübü filminin müziklerinden tanıyor ama bunun öncesi de var. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Can Gox kimdir?

Daha öncesinde sahne performansı yaptığım 'Blues Mobil' diye bir grubum vardı. Onlarla uzun süre blues, swing ve rock'nroll tarzı şarkılar yaptık, dinledik, eğlendik, eğlendirdik. O dönemler Bilgi Üniversitesi'nin Caz Bölümü'nde okuyordum. O süreçte hem sahne hem okul devam ediyordu. Sonrasında kısa bir dönem müzikten ayrı kaldım. Bir dönem müziği hobi olarak yaptım. 12 sene boyunca müzik yapmadım. Sadece haftada 1 gün sahneye çıktım. O bizim hastalığımız çıkmadan yapamıyoruz. Paslanmadık hep hazır tuttuk kendimizi. 'Kaybedenler Kulubü'nün rüzgarı dolayısıyla ve sonra da 'Kuzey Güney' dizisinde seslendirdiğim 'Haydar Haydar'ın rüzgarı ile birlikte müziğin kefesi ağır bastı.12 sene boyunca gıda üzerine bir şirkette çalıştım. Orada satın alma işleri müdürlüğüne kadar yükseldim. Elemanlıktan geldim. Ondan sonra sanat tarafı ağır basınca işten ayrılıp müziğe tekrar geri döndüm. O da hayatımda bir keşke olmasın diye. Keşke şarkı söylemeye devam etseydim diye bir ukde kalmasın istedim. Bu şekilde tekrar Can Gox oldum. Gerçek soyadım Göksun. Göksun'den tekrar Can Gox'a dönüş oldu.

Can Gox'un geçmişini bilmek istesek neler anlatmak istersiniz? Müzik ile nasıl yolunuz birleşti? Aileniz mi yönlendirdi müziğe sizi?

Müzik konusunda ailem beni hep destekledi. Hiç önümü kesmediler. Babam akordiyon çalardı. Biraz babamın akordiyonuyla haşır neşir olduk. Ama asıl alanım gitar.

3 KERE SINAVA GİRDİM KABUL EDİLMEDİM

Başka hangi enstrümanları çalıyorsunuz?

Çok az piyano.İlkokul zamanlarımda minik bir klavyem vardı. Ufak ufak onunla çalıştım. Ortaokul zamanlarında okuldaki gitar kursunagittim sonrasında ise okul orkestrası ile devam ettim.Sonraki süreçte de konservatuar denemeleri... 3 kere konservatuar sınavına girdim Opera Şan Bölümü'nekabul edilmedim. 'Kulağın yok' dediler. Onlardan ümidi kesip askere gitmeye hazırlanıyordum ki bir anda Bilgi Üniversitesi'nin kontenjanları açıldı. Sonrasında Bilgi Üniversitesi'nin Jazz Vokal ve Performans bölümünü tam burslu kazandım.

Sınava üç kere girmişsiniz aslında bu sizin pes etmediğinizi gösteriyor...

Sanatçı, gerçekten oraya ait hissediyorsa kendini 'Ben bu işi yapacağım' derse evet vazgeçmez. Vazgeçmemeli zaten.

Peki müzikle uğraşan gençlere ne söylemek istersiniz?

Vazgeçmesinler. İki üç sene gitar kursuna gidiyorlar sonra bir bakıyorsunuz ki gitarı bir köşeye atmış. Üç senesi heba olmuş. Bunu yapmasınlar. Çünkü müzik sabır ister, ağır bir yüktür sebat etmek gerekir. Vazgeçmeden inatla devam etmeleri gerekiyor.

Kaybedenler Kulübü filminde Gülce Duru ile 'My Woman' şarkısına vokal yaptınız. Kaybedenler Kulübü sizin için bir dönüm noktası mıydı?

Evet 'Kaybedenler Kulübü' filmi benim için dönüm noktasıydı. Şarkı değil film benim için dönüm noktası. Film için yapılmış filmin karesi olan ve aşk sahnesinin gerektirdiği bir şarkıydı 'My Woman'.

GÖKSUN'DEN GOX'A UZANAN YOLCULUK

Soyadınızı Gox olarak kullanıyorsunuz. Neden?

Kendim buldum Gox soyadını. Öğretmenlerim ya Kanadalı ya da Amerikalıydı. Onlarda 'ü' ve 'ö' yok. Hep de soyadınızı kullanırlar isim söylemezler. İşte bana 'Gox', 'Gax' diyorlar bir türlü olmuyordu. Bende Gox olarak hotmailden bir adres aldım. Ondan sonra 'Gox' dediler.Gox yukarı Gox aşağı soyadım öyle kaldı. 'Ö' ve 'Ü' yok adamlarda.'Üzüm' dedirtmeye çalıştım ama bir türlü olmadı dünyanın en zor şeyi Amerikalıya 'Üzüm' dedirtmek.

Aslında blues ve jazz söylüyorsunuz ama son dönemde daha çok cover yapıyorsunuz. Popüler olmak adına mı coverler yapıyorsunuz?

Cover için özel şarkılar seçiyorum. Toplasanız, 3-4 tane cover yapmışım. 'Cover'cı adam' dediler. 'Unutama Beni', 'İçimde Ölen Biri Var', 'Haydar Haydar', 'Neredesin Sen' 4 tane cover var. Başka ne var. Albümde 12 tane beste var.

Peki neden öyle biliniyorsunuz?

Çünkü çok dinleniyor. 'Haydar Haydar'ın yeri çok farklı. Biz de gönülden süzerek elimizden geldiğince güfteci ve bestecisine saygısızlık etmeden kendimizce onları yüceltmek için yaptığımız minimal çalışmalar. Onun için de bu hediye insanlar tarafından kabul gördü.

Şimdi ortaokula giden çocuklar 'Haydar Haydar'ı söylüyor. Ben niye vazgeçeyim bundan. Deyişleri elden ele ulaştırmak görevimiz değil mi? Gelenek göreneği onlara hatırlatmak Neşet Ertaş'ı tanıtmak görevimiz. Beste yapmaktansa Neşet Ertaş'ı, Cem Karaca'yı, 'Barış Manço'yuhatırlatmayı tercih ederim. Bunlar bize ait hazineler. Bu hazinelerin asla unutulmaması gerekiyor. Ben internetten 15 milyon tık alıyorsam demek ki insanlar dinliyor. Ortaokulda bir konsere gidiyorum çocuklar haykıra haykıra 'Neredesin Sen'i söylüyor gözlerim yaşarıyor ve mutlu oluyorum.

Bunun için hem beste yapacağım hem de cover yapmayı da bırakmayacağım. Bu özel şarkıları ve kişileri bırakmayacağım. Bu toprağın yetiştirdiği kişileri hatırlatmamız gerekiyor. Yeni jenerasyon sadece tabletlerde ve bilgisayarın içerisinde saklı. Ve maalesef Neşet Ertaş'ı tıklamıyorlar. Dünyada ve Türkiye'deki moda olan şarkıları tercih ediyorlar. Tamam moda olarak bizi de dinlesinler ama önce geleneğini bileceksin ki ondan sonra yeniliği yüklenip taşıyabilesin. Bu toprağın zenginliklerini ve hazinelerini bilmesek altı boş olur teknoloji ve yeniliğin.

TOPLU TAŞIMA KULLANIYORUM

Sokak sizin için ne ifade ediyor?

Sokak en büyük ilham kaynağım. Gerçek hayatın nabzını tutabilmemiz için sokaktan uzaklaşmamız gerekiyor. Sokakta olan insanlarla iletişimimiz kesildiği zaman çok farklı bir yere sürükleniriz onun için ben hala günlük hayatımda toplu taşıma araçlarını kullanıyorum.Bizim büfeden her zaman yediğim sosisli sandviçi ve o ağlatan hardalı unutmuyorum. Çünkü hayattan kopmak istemiyorum.Yoksa hayali şarkılar yapabiliriz. Evet hayali şarkılar çok önemli fakat balon gibi bir anda yükselir bir anda nereye gittiğini bulamazsınız.

'MY WOMAN' ŞARKISINI SENELİK İZNİMDE YAPTIM

Geleceğe yönelik planlarınız nedir?

Şu an gelecek planlamıyorum. Geleceği planlamamayı öğrendim. Hayal kurmayı minimize ettim. Çünkü insan plan yaparmış kader gülermiş. Onun için ben şu an insanlara ne yaşadıysam ne yaptıysam ürettiğimle ayakta durup insanlara sunarsam gelecek ona göre kendini çok iyi düzenliyor. Ana göre duruşa göre gelecek planlanıyor. Eğer ben geleceği planlamaya çalışırsam ona göre çalışmaya başlarım. Onun içinde bu benim için hedef olur. Ama o hedefte yanlış bir hedefse hayat tekrar başa döner. Ve tekrarını gerektirir. Ondan sonra bir kod daha gerekir. 40-50 senelik emeğitekrar baştan süzmek gerekir. Ama şu anı yarın ölecekmiş gibi yaşamamız gerekiyor ki gelecek kendini planlasın. Hayat hiçbir zaman planlamaya gelmez. Hayat evirir çevirir o döngü sizi atar istediği yere de koyar. Ne oldu 12 sene çalıştım müdürlüğe geldim, direktörlüğüm gelmişti araba vardı altımda girdiğimiz yerde ticketımız vardı ayın 1'inde tak diye maaşımız yatıyordu ne oldu şimdi.Şarkıcıyım. Demek ki bir sebebi varmış ve bende hiç bir zaman önünde durmadım. 'Hayır canım ben şarkıcı olur muyum benim işim var, kariyerde kastıracağım' desem belki işten kovulmuştum. Bu şartların hiçbiri oluşmayacaktı. 'Ne Haydar Haydar' olacaktı, 'Ne Kaybedenler Kulübü' diye bir film olacaktı. 'Abi kusura bakma benim işim var yapamam' demedim senelik iznimi aldım da yaptım Kaybedenler Kulübü filmindeki 'My Woman' şarkısını. 21 günlük senelik iznimi aldım eve kapandım ve şarkıyı öyle yaptım. Onun için hayatla uğraşma hayatı akışına bırak sen bugününü en doğru şekilde geçir ki yarın nasıl olsa kendini çok çabuk yeniliyor ve düzenliyor. Level gibi. Her şeyi sana göre planlıyor. Ben hiç uğraşmıyorum hayatla. İki tokat yedim üçüncüyü yemeyeyim artık.

VAZGEÇİLMEZİM SOKAK

İdolünüz ya da müzik dünyasında yakın hissettiğiniz isimler kimler?

FreddieKing, Etta James, Koko Taylor, Kani Karaca, Kazancı Bedih, Ahmet Aslan...

Yaptığınız müziği nasıl tanımlıyorsunuz? Tanınmış bir kişisiniz ama bir taraftan da popüler olmak istemiyor gibisiniz yanılıyor muyum? Bu anlamda kendinizi koruyor musunuz?

Korumuyorum hayatımı değiştirmiyorum. Ben nasıl geldiysem öyle gideceğim. Hayatımda çok büyük değişiklikler olmadı. Çünkü ben değişikliklere alışkın değilim. Oturduğum sandalye bile bir alışkanlık yaratıyor bende ve bu sandalye değiştiği zaman yadırgıyorum. Mesela beni sokaktan kopartamazsınız. Sokakta olmalıyım. Hareketi görmeliyim hareketin içinde olmalıyım.Sokağın içinde olmalıyım ki yaşayabileyim. Farklı bir kademe ve farklı bir alana girmek istemiyorum. Bu şekilde kalayım bir de sevgi olsun işin içinde. Benim amacım kucaklaşmak ve birleştirici olmak. İnsanlığı öğrenmeye çalışıyorum gerçekten çok zor çünkü insan olabilmek. Nefsinle mücadele, insanlarla mücadele, hayat şartlarıyla mücadele, disiplinsiz yozlaşmış insanlarla karşı karşıya gelip onlara iyilikle cevap verebilmek gerçekten çok yorucu benim de görevim bu demek ki. Şimdi gidip kendime villamı alayım insanlardan kopayım mı veya arabamı değiştirip çok acayip bir şey ile mi dolaşayım. Benim üstümdeki pantolonum hep o pantolon. Gidip 20 tane pantolon almam. Çünkü ben öyle gördüm anamdan babamdan bu eğitimi aldım. Anamızdan babamızdan bize katlar yalılar villalar kalmadı.

Daha önce Nesimi, Ömer Hayyam ve Neşet Ertaş, Ahmet Kaya, Cem Karaca gibi isimlerin eserlerini yorumladınız. Sırada kim var?

O kadar türkü var ki söylemek istediğim. Dinlediğim o kadar türkü var ki bana uyanını bulmak önemli.O kadar zor ki benim tarzıma ve gırtlağıma uygun türkü bulabilmek. Mesela, Grup Abdal'ı çok seviyorum ve dinliyorum. Muhteşemler. Rusya'dan da, Çin'den de, Suriye'den de türkü dinliyorum. Olmadan da insanlara hediye etmek istemem. Çünkü ayıp olur onlar mahremini açıyor bizlere odalarına davet ediyorlar.

Kadıköy sizin için özel bir yer? Nedeni nedir?

Aslında doğma büyüme Beşiktaşlıyım. Sülalemizin 160 yılı Beşiktaş'ta. Arnavut'um. Hem de kök Arnavutlardanım hem de en inatçılardanım. Kadıköy'e billur çağında taşındık. Çocukluktan büyüme çağına doğru Beşiktaş'taydık.Ondan sonra babamın işi dolayısıyla karşıya taşınmak zorunda kaldık. Kadıköy'de büyüdük insanın billur çağını palazlandığı dönemi Kadıköy'de yaşaması çok özel anılar bırakıyor. Belki başka bir yerde de olabilirdim. Tokat'ın bir köyünde de yaşayabilirdim orası özel olurdu. Gençlik dönemimi yaşadığım için Kadıköy'ü sahiplenme başladı. Kadıköy'de ve Beşiktaş'ta mahalle kafası var. Mahalle çok önemli bir kavram. Gerçi son zamanlarda bir dejenerasyon başladı tabii. Kadıköy'ün gidişatını çok iyi görmüyorum. Ama oradaki insanlar sevgi ile alanını sahipleniyorlar.

Muhabir: Haber Merkezi