TBMM’ye sunulan madencilik çalışmalarına ilişkin düzenlemeler getiren “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne ilişkin www.baskentgazete.com.
Madencilik sektörünün, sadece yerli üretim ve sanayi için değil, enerji arz güvenliği ve cari açığın azaltılması açısından da stratejik öneme sahip olduğunu kaydeden Yılmaz, “Küresel gelişmeler, ülkelerin kendi doğal kaynaklarını azami düzeyde değerlendirme yönündeki politikalarını hızlandırmıştır. Türkiye’nin de bu süreçte yerli kaynaklarından sonuna kadar faydalanması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu nedenle, madencilik faaliyetlerinin çevreyle uyumlu, yatırımcı dostu ve öngörülebilir bir yasal çerçeveyle desteklenmesi büyük önem taşımaktadır” değerlendirmesi yaptı.
Yılmaz, söz konusu teklifte yer alan bazı düzenlemelerin, sektörün uzun süredir dile getirdiği yapısal ihtiyaçlara kısmi de olsa yanıt verdiğini de vurguladı. Yılmaz, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin daha öngörülebilir hale getirilmesi, izin başvurularının belirli süreler içinde sonuçlandırılmasına yönelik yaklaşım ve stratejik-kritik maden tanımlarının yasal bir çerçeveye oturtulması sektörümüz açısından olumlu gelişmeler olduğunu kaydetti. Yılmaz “Ayrıca, ihale usullerinde sürecin kısaltılması da yatırım ortamının şeffaflaşması bakımından yerinde adımlardır” ifadelerini kullandı.
Sektör olarak teklifte yer alan bazı maddelerde iyileştirmelerin yapılması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz şöyle devam etti:
“Ruhsat bedelinin yüksek olması. Devlet hakkı oranlarındaki artışların diğer ülkelere göre çok yüksek olması. IV. Grup bir ruhsat sahasına, birden fazla üst üste ruhsat verilmesi (örneğin; kömür ruhsatı üzerine, yüzde 25’ten fazla Al2O3 içeren kil ruhsatı, kuvars/kuvarsit ruhsatı üzerine altın, bor ruhsatı üzerine metalik maden veya toryum, uranyum ruhsatı gibi). Ruhsat temdit edilme kriterlerinin yönetmelikle belirlenmesi. Arama ruhsatlarında yatırım teminatı zorunluluğu ve ağırlaştırılmış iptal gerekçeleri. Zeytinlik düzenlemesinin yalnızca belirli sahaları kapsaması. Tüm orman alanlarının özel alan kapsamına alınması gibi konuların madencilik sektörü yararına yeniden gözden geçirilmesi isabetli olacaktır.”
Maden Platformu olarak beklentilerinin teklifin hem kamu yararını hem de yatırım iklimini gözeten dengeli bir düzenlemeye dönüştürülmesi olduğunu kaydeden Mehmet Yılmaz “Sektörümüz, ülkemize daha fazla katma değer sağlamak ve sorumlu üretim ilkeleriyle hareket etmek için her türlü katkıyı sunmaya hazırdır” değerlendirmesi yaptı.