'Dolara kaçış'ın ekonomi politiği ile ilgili son yazımızda, konunun faiz ve enflasyon gibi olgularla ilişkisine değinmiş, ardından 'bütçe ve dış ticaret açıklarına da bakmak gerekir' demiştik...
Bu noktada 'cari açık' kavramı da işin içine girmektedir...
Çünkü 'dış ticaret açığı' bir ülkenin ithalatı ile ihracatı arasındaki açığı gösterirken, 'cari açık' hizmetler' sektörü ve cari transferlerin de hesaba dahil edilmesiyle bulunmaktadır.
***
Bu hatırlatmadan sonra bütçe, dış ticaret ve cari hesaplardaki duruma bir göz atalım...
2021 yılının Ocak-Kasım döneminde Türkiye'nin bütçe gelirleri 1 trilyon 272 milyar 328 milyon lira olurken, bütçe giderleri 1 trilyon 318 milyar 829 milyon liraya çıktı. Böylece merkezi yönetim bütçesi ocak-kasım döneminde 46 milyar 500 milyon lira açık verdi...
2021 yılı Ekim ayı itibariyle dış ticaret açığı ise %39 oranında azalarak 1 milyar 463 milyon dolar olarak gerçekleşti... Eylül ayı itibariyle yıllandırılmış cari açık da 18.4 milyar dolara geriledi...
Bu rakamlar, Ekim-Kasım aylarında kısmi düzelmeler yaşansa da, bütçe açıkları, dış ticaret açıklara ve cari açığın 'kronik'leşmiş bir biçimde devam ettiğini gösteriyor.
***
Peki, dış ticaret ve cari açık rakamlarında son aylarda bir iyileşme olmasına rağmen neden tam da bu dönemde döviz fiyatları birden rekor üstüne rekor kırdı ve şiddetli bir 'dövize kaçış' olayı yaşandı?..
Bunun bir sebebi faiz indirimleriydi...
Ama tablonun bütününü görebilmek için kısa vadeli dış borç ödemeleri alanına da bakmak gerekiyor... TCMB'nin Eylül 2021 tarihinde yayınlanan Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri raporu, Eylül sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun, 2020 yıl sonuna göre % 9,4 oranında artışla 124,9 milyar ABD doları olarak gerçekleştiğini, aynı dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stokunun % 1,2 oranında artarak 58,0 milyar ABD dolarına yükseldiğini, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stokunun da % 15,1 oranında artarak 40,9 milyar ABD dolara çıktığını gösteriyor.
***
Bir de borçların ve borçluların 'kompozisyonuna' göz atalım:
2021 Eylül sonu itibarıyla vadesinin dolmasına 1 yıl veya daha az kalmış kısa vadeli dış borç stoku, 168,0 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiş. Bu borçların % 42,6'sı ABD doları, % 25,4'ü Euro, % 12,9'u TL ve % 19,1'i diğer döviz cinslerinden oluşmuş...
Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün payı % 22,2, Merkez Bankası'nın payı % 15,5, özel sektörün payı ise % 62,3 olmuş.
***
Bu tablo son aylarda yaşanan dolar istifleme olayanın ardındaki etkenleri bulmak açısından bize önemli ipuçları veriyor...
Türkiye'nin görüşleri en çok dikkate alınması gereken ekonomistlerinden biri olan Mahfi Eğilmez, geçmişte yaşanan deneyleri değerlendirerek bu tablonun yaratabileceği sonuçları şöyle özetliyor:
'Ekonomiler krize girince ya da krize gireceğine ilişkin belirtiler yani riskler artınca bu tablo sıkıntılı bir görünüme bürünüyor. O zaman yabancı kaynak girişi, borç verme arzusu düşüyor. Bunun tipik örneği 1980'lere gelirken Türkiye'nin yaşadığı 70 cent'e muhtaç ekonomi durumudur. Böyle bir durum ortaya çıktığında eldeki TL tasarrufları versek de ellerinde yeterli döviz bulunmayan bankalar bize döviz veremiyor. O zaman döviz fiyatı yani kurlar hızla yükseliyor ve ithalat durma noktasına geliyor. Ya da ancak ihracattan ve diğer döviz kazandırıcı işlemlerden elde edilen döviz kadar ithalat yapılabiliyor.'
***
Özetlersek, ülkemizde son yıllarda sürekli bir yükseliş halinde olan, zaman zaman da şiddetli ataklara dönüşen döviz fiyatlarındaki artışın arkasında yatan en önemli neden, ekonomideki risklerin artması sonucunda ülkeye giren yabancı kaynaklardaki azalma ve vadesi gelen ödemeler için kaynak bulmakta zorlanmadır...
Bu gelişmelerin olduğu ve döviz fiyatlarında şiddetli atakların yaşandığı dönemlerde ithalatın ve cari açığın azalması doğaldır...
Böyle dönemlerde yapılması gereken şey ise dış ticaretteki, dolayısıyla cari açıktaki azalmayla avunmak yerine borç ödemelerinin sıkıştığı bir dönemde döviz rezervlerinin tükenmesinin yarattığı sorunlara gerçekçi çözümler bulmaktır.
(Devam edecek)
Dolar neden istif ediliyor?.. (III)
Ertan GÜNÇiNER
Yorumlar