Günlerdir ekranlarda çocukları PKK tarafından kaçırıldığı iddia eden anneler Diyarbakır'da HDP binasının önünde eylem yapıyor… Her ne hikmetse annelerin duyarlılığı son kayyum atamaları sonrası depreşti… Aynı şekilde yönetenlerin de bu konudaki hassasiyeti Diyarbakır, Van ve Mardin Belediyelerine kayyum atanması sonrası arttı!

Annelerin çocukları ile ilgili acısı elbette hassasiyet gösterilmesi gereken bir husus… Elbette anneler çocuklarını kaybetmesin… Elbette hiçbir annenin çocuğu faili meçhul olmasın… Bu konuda hassasiyetin standardı aynı olsun elbette… 'Diyarbakır Anneleri' gibi 'Cumartesi Anneleri'ne de aynı hassasiyet gösterilsin…

Çok değil daha 2018'in Ağustos ayında Cumartesi Anneleri 700'üncü buluşmayı gerçekleştirmek istedi… Ancak Cumartesi Anneleri'nin Beyoğlu Kaymakamlığı'nca yasaklanan Galatasaray Meydanı'ndaki 700'üncü toplanmasına polis göz yaşartıcı gaz ve boyalı mermi ile müdahale etti…

Berfo Kırbayır'ı hatırlatmak gerek tam da bu hassas yaklaşımlar içerisindeyken! Namı diğer Berfo Ana… Oğlu Cemil Kırbayır, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında gözaltına alınıp bir daha haber alınamayan Cumartesi Annesi… Oğlunun mezarını görmeye bile razıydı ama… Bilemeden, göremeden 2013'te göçüp gitti…

Şimdi tüm bu gerçeklerimiz varken Diyarbakır Anneleri ile ilgili durum… Kayıp çocukları için HDP binası önünde toplanan annelere, her ne hikmetse polis sempati ile dokunuyor! Sakinleştiriyor, su veriyor! Üstelik anneler çözüm için yanlış adreste olmalarına karşın… İçişleri Bakanlığı'nda olmaları gerekirken bir siyasi partiden medet uman, tepki gösteren anneler!

Sadece bu konuda değil, işten atılmalar ile ilgili de mevcut hükümetin bakış açısı, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında ciddi bir evrilme içerisinde…

Mesela son verilere göre OHAL ile yönetildiğimiz dönemde, KHK'lar ile işten atılan kamu çalışanı sayısı 125 bini aşmış bulunuyor… Binlerce geçim sıkıntısı çeken, psikolojik travmalar ile hayatlarına son verenler… Aileleriyle kim bilir kaç yüz binleri bulan mağduriyetler…

Başkentin göbeğinde Yüksel Caddesi'nde, 1000 günü aşkındır işini isteyen KHK mağdurları… Üstelik günde iki posta polis tarafından itile kakıla gözaltı yapılarak…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart sonrası belediyelerden işten çıkartıldığı ifade edilen çalışanlar ile ilgili olarak oldukça hassas! Beştepe'de 29 belediye başkanına birlikte hareket etme erdemi gösterilebileceğine ilişkin ifadeleri… Ortak çabanın millete umut vereceğini söylüyor… Bu bağlamda demokratik uzlaşmanın ilk adımının atılacağını anlatıyor! AKP'li dönemimize baktığımızda Erdoğan'ın 'Ülke için birlik olacağımıza inanıyorum' görüşü ne kadar destek görebilir?

Bugüne kadar vicdan yaralayıcı uygulamalar karşısında aynı duyarlılık neden gösterilmedi diye sormazlar mı? 'Kapının önüne konulanların ahı üzerinden siyaset olmaz'ı yeni mi anladık?

Peki şimdiye kadar 'yuvaları başlarına yıkılanların ahları' ne olacak? Diye sormazlar mı?

Salt hassasiyet ile değil de samimiyetle ilerlemek gerekmez mi?