Ben dahil Başkentteki tüm yazarlar, Sivas karşılaşmasını Ankaragücü için çıkış maçı olarak göstermişlerdi. Herkes kendisine göre nedenleri sıralayıp, bu maçın kazanılmasını; 'olmazsa olmazlar' listesinin en tepesine koymuşlardı.

Çünkü yeniden yükseldiği süper lig için rekor düzeyde yapılan ve dünya yıldızı ayarında lanse edilen transferlerin verdiği gazla sarfedilen iddialı konuşmaların ardından gerçekleşen kötünün de ötesinde bir başlangıç, Karagümrük maçındaki skandal skor sonrası teknik yönetiminde yaşanan kan değişimi, sarı-lacivertli renklere gönül verenleri derin bir endişeye sevk etti.

Göreve getirilen Ömer Erdoğan tarafından, Dalcı dönemindeki 16 futbolcunun üzerine 5 deve dişi transfer yaptırıldı. Kadroya acil koduyla yapılan ilk takviye Tolga Ciğerci'nin 40 yıllık Ankaragücülü gibi tam bir aidiyet duygusu içinde takımı bir maestro edasıyla yönetmesine, dünya yıldızları kenarda sinek kovalamaca oynarken, adı sanı duyulmayan Macar Ujpest takımından transferi Gigi lakaplı Giorgi Beridze'in sergilediği olağanüstü oyunla takıma katkı vermesine rağmen Beşiktaş ve Alanya maçları da puan açısından olumsuz geçti.

Tüm umutlar Sivas maçına bağlanmıştı. Öyle ki Sivas da tıpkı Ankaragücü gibi sezona kötü başladığı gibi iki kulvarda mücadele etmesinin verdiği yorgunluk ve talihsiz sakatlıklar yüzünden 4 beraberlikle topladığı 4 puanla tehlike hattının bir sıra üstünde averajla yer alması, Başkent ekibinin bu karşılaşma için beklentisini artıran faktörlerdi.

Ankaragücü'nün en büyük dezavantajı ise '12. Adam' rolündeki muhteşem taraftarının Beşiktaş mücadelesindeki olaylar nedeniyle bir maç ceza yüzünden tribünlerindeki yerlerini alamamalarıydı… Sivas teknik direktörü Rıza Çalımbay da maç öncesi bu olayı değerlendirmiş ve bunun kendileri için bir şans olduğunun da altını çizmişti.

Maça tamamı bu sezon transfer edilmiş bir 11 ile başlayan Ömer Erdoğan, transferinde ön ayak olduğu 5 futbolcudan hazır olmayan Malcuit dışındaki 4 futbolcuya da yer vererek sanki birilerine mesaj gönderiyor gibiydi.

Mücadeleye adeta 1-0 önde başlayan sarı-lacivertliler, Beridze'nin 'En iyi açı belirleme' mücadelesi ve becerisi maçın kazanılmasındaki en büyük etkendi. Sol kanattan geliştirilen her atakta yer alan ve rakibini rahatsız eden Gürcü futbolcu, kalabalık savunma arasında, kaleyi en iyi gördüğü açıyı bulana kadar yaptığı hareketlerden sonra şut atması, Sivas savunmasına korkulu anlar yaşattı. Hem 1.40 dakikada bulduğu 1.goldeki vuruşu ve 43.dakikadaki kalecinin çelmeye çalışması sonucunda direkten patlayan vuruşunda topun, Ali Sowe'ye gol için ikram durumuna dönüşmesi de bu futbolcunun maçın kazanılmasındaki katkı oranını artıran pozisyonlardı.

Her ne kadar Tolga Ciğerci ile Giorgi Beridze'nin maçın kahramanları rolünü üstlenip, galibiyette etkin oldularsa da ikinci yarıda görünüm gelecek için pek de iç açıcı değildi. Sivas'ın devrenin hemen başında bulduğu golle morallenmesi ve Ankaragücü'nün skoru koruma içgüdüsüyle kapanarak buna çanak tutması da bu görüntünün yaşanmasında büyük rol oynadı.

Başkent ekibinin taraftarları olsaydı acaba durum farklı olur muydu diye düşünmek bile abesle iştigaldir. İtici güç görevini üstlenen, moral motivasyonu arttıran her takıma nasip olmayan bir taraftara sahip olan Ankaragücü'nün bu durumda olmazdı, olamazdı da… İzleyene keyif veren bir şov olarak kabul edilen futbolda, tribünlerin ceza sonucu sessizliğe mahkûm edilmesi şovun eksik olarak sergilenmesine neden oluyor. Türk futbolunun marka değerini artırma için konserler filan organize etmeye çalışan federasyonun bu durumu bir kez daha gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ankaragücü için bu maç sergilenen futboldan ziyade alınan sonuç bakımından önemliydi. İlk galibiyet alındı ve çıkışa geçildi. Önemli olan da bunun sürdürülmesi. Şimdi milli maç arası, Ankaragücü için uyum sorunun giderilmesi için bir şans…

Bir de bir Tolga Ciğerci gerçeği var ki buna değinmeden geçmemek gerekir. Başakşehir ile yaşadığı sorun nedeniyle uzun bir zaman bireysel olarak kendini hazırlamasına rağmen Ankaragücü ile çıktığı ilk maçta sergilediği futbol ile kalitesini gösteren Tolga Ciğerci'nin bu formu, Alanya maçında da sürdürmesi sonucu Milli takıma davet edildi. Bu da milli takıma 13 yıl önce Ceyhun Eriş'i gönderen Ankaragücü için de negatif olan bir durumun pozitife dönüştürülmesine neden oldu.