Merkez Bankası, Türkiye’ye döviz getirilmesini ve TL olarak yatırılmasını sağlayacak bir düzenlemenin hayata geçirilmesini istiyor. Bunun temel nedeni de kur korumalı mevduatlar çözüldükçe dövize kaçışı önlemek. Cumhurbaşkanı’na yüzde 40 vergi oranına çıkarma yetkisinin getirilmesini Merkez Bankası istedi.

Bu kapsamda geçen hafta birçok haber sitesinde borsa dahil, döviz hesaplarından elde edilecek kazançlardan yüzde 40 oranında vergi kesintisi yapılacağı haberleri çıktı. TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen torba yasada yer alan 12’inci madde ile ilgili haberler kafaları iyiden iyiye karıştırdı.

Öncelikle ekonominin başına nihayet ekonomiden anlayanlar oturdu da; Türkiye’nin başına bela edilen Kur Korumalı Mevduatın (KKM) biran önce çözülmesinin sağlanmaya çalışıldığını belirtelim.

Ancak, KKM’den çıkacak TL hesaplarının ve döviz olarak KKM’ye getirilen tutarların yeniden dövize dönme ihtimali var.

Şu anda Cumhurbaşkanı’nda dövizden faiz ve kazançlara yüzde 30’a kadar vergi kesintisi yapılması yetkisi bulunuyor. Bu yetki oranının uygulanmasında sınıra yaklaşılmış durumda. Şu anda yüzde 25 olarak uygulanıyor.

Getirilen düzenleme ile Türk Lirası’ndan dönüşlerin dövize kaçışını önlemek için Cumhurbaşkanı’na döviz türü yabancı paraların faiz gelirinden yüzde 40’a kadar vergi kesintisi yapılması yetkisi getiriliyor.

Cumhurbaşkanı’na yüzde 40 vergi kesintisi oranı koyma yetkisinin getirilmesini Merkez Bankası istiyor. Çünkü Merkez, Türkiye’ye döviz getirilmesini ve TL olarak yatırılmasını sağlayacak bir düzenlemenin hayata geçirilmesini istiyor.

Gelelim borsada hisse senedi alım satımına da yüzde 40 vergi kesintisi yapılacağı haberlerine…

Borsada 2006 yılından itibaren elde tutulan hisse senetlerine vergi kesintisi yapılıyordu. Bu kesintiler hissenin elde tutulma süresine göre değişiklik gösteriyordu. Borsada halka açık hisselerde vergi kesintisi sürecini AK Parti 2012 yılı Nisan ayında sıfıra (0) indirdi. Yani şimdi de uygulamada yüzde 30 vergi kesintisi (tevkifat) var ancak, sıfır olarak uygulanıyor.

Enflasyonla mücadele etmeye çalışan ekonomi yönetimi bir yandan parasal sıkılaştırmaya giderek, kredileri sınırlandırıyor. Şirketler de ihtiyacı olan nakit olanaklarını bu nedenle borsa üzerinden sağlanmaya çalışılıyor. Hep eleştiri konusu olan ‘kasabın, manavın halka açılmasına imkan sağlandı’ laflarının altında işte bu parasal sıkılaştırmayı bozmamak adına şirketlerin halka arzlara yönlendirilmesi ve borsada hisse senetlerinin alım satımı ile şirketlerin nakit ihtiyacının karşılanmasının amaçlandığını belirtelim.

Borsada halka açık şirketlerin hisse senetlerine olan talep, şirketler açısından neredeyse sıfır maliyetli kredi imkanı sağlıyor. Bu nedenle, borsada da hisse senetlerinden 2012 yılından bu yana sürdürülen vergi kesintisinin sıfır olarak uygulanmasının şimdi de devam edeceğini belirtelim. Borsaya herhangi bir vergi tevkifatı beklenmediğini vurgulayalım.

Zaten ekonomi kurmayları da “Borsadan elde edilen kazancın vergisini almasak da büyük bir kaybımız yok” ifadesini bu nedenle kullanıyor.

TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen torba yasa önümüzdeki günlerde Genel Kurul sürecinin ardından yasalaşacak. Böylece Cumhurbaşkanı’na Gelir Vergisi Kanunu’nun 67’inci maddesinde yer alan vergi tevkifatlarına yüzde 40’a kadar yetki verilmesi de yasalaşacak.