'Yılan hikayesi' deyimi ünlüdür...
Hikayeye göre adamın biri diğerine sana bir hikaye anlatayım mı, diye sorar... Karşısındaki 'anlat' da dese, 'anlatma' da dese, 'Öyle demekle olmaz, sana bir yılan hikayesi anlatayım mı?' diye sonunda karşısındakini çatlatır!..
O nedenle, bu deyim bitip tükenmek bilmeyen, uzayıp giden, sıkıntı uyandıran, bir türlü sonuca vardırılamayan sorular ve sorunlar için kullanılır.
***
ABD de Türkiye'yi neredeyse çatlattı çatlatacak... S-400'ler gündeme geldiğinden beri 'Alırım demekle olmaz; şu S-400 meselesini bir daha konuşalım mı' demekten yorulmuyor!..
Peki, bu kadar inat ve ısrar nereden kaynaklanıyor?..
Türk yetkililer, bu ısrar karşısında 'Tamam, senin patriotlarından da alacağım' dediği halde baskılar bitmediğine göre mesele silah satışı meselesinin ötesine uzanıyor.
***
ABD'nin S-400 meselesinden ötürü Türkiye ile bağları koparacak ya da iyice kötüleştirecek hamleler yapması ihtimali zayıf...
Çünkü böyle bir durumdan en az Türkiye kadar ABD de zarar görür...
Özellikle de Ortadoğu'da bulutların giderek karardığı koşullarda!..
***
Belli ki, ısrar, Türkiye'nin bu işten vazgeçirilebileceği düşüncesinden kaynaklanıyor...
Bu düşüncenin nereden kaynaklandığına gelince...
Geçmişte bu olayın yaşanmış bir örneği var.
***
Hatırlanacağı üzere 2013 yılında Türkiye, uzun menzilde ve alçak/orta/yüksek irtifada hava savunmasını sağlamak amacıyla Çin'in CPİMEC firması ile füze alımı ihalesi görüşmelerine başlamış; iki yıllık müzakere süreci sonunda 4 milyar dolar bütçeli ihaleden ani bir kararla vazgeçmişti...
O zaman iptalin, Çinli şirketin teknoloji transferini reddetmesinden ve Çin füzelerinin NATO savunma sistemine entegre edilemeyecek olmasından kaynaklandığı söylenmişti...
Ancak kararın alınmasının en önemli nedenin ABD'nin bu konuda yaptığı baskılar olduğu biliniyor.
***
Halen satın alınacağı ısrarla söylenen S-400'lerde de teknoloji transferinin söz konusu olmayacağı Rus yetkililer tarafından defalarca ifade edilmiş bulunuyor...
Ancak ABD'nin Türkiye üzerindeki baskısını göz önüne alan Rus yetkililer, 2020'de gündeme gelecek olan ikinci parti S-400'lerin bazı kısımlarının ortak olarak üretilebileceğini söylüyor...
Örneğin Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin'in basın sözcüsü Dmitry Peşkov: bu konuda 'S-400'ün bütünü ile Türkiye'de üretilmesini konuşmuyoruz, konuşamayız da. Çünkü yeni bir sistem. Fakat bazı parça ve bileşenlerinin üretimi konusunda görüşebiliriz' diyor.
***
S-400'lerin NATO savunma sistemine entegre edilmeyeceği de açıkça belirtiliyor...
Böylece teknolojik sırlarının karşı tarafın eline geçebileceği endişesi taşıyan ABD ve Rusya rahatlatılmak isteniyor...
Sonuçta, şunu söylemek mümkün: Çin füze ihalesinin iptaline yol açtığı belirtilen sebeplerin ikisi de S-400'ler konusunda geçerliliğini koruyor.
***
ABD'li yetkililer bu durumda 'Bir kere oldu; bir daha olabilir' diye düşünüyor olabilir...
Bu ısrarda, Türkiye'deki ABD ve NATO'ya yakın bazı güçlerin aynı düşünceyi paylaşması da rol oynayabilir...
Nitekim, iki gün önce Deutsche Welle'nin Türkçe yayınında, ilginç bir haber yayınlandı...
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen iki üst düzey Türk yetkiliye dayandırılan Reuters mahreçli haberde, S-400'lerin alınması durumunda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik olası bir ABD yaptırımı ve F-35 uçaklarının teslimatının iptal edilmesiyle ilgili endişelerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iletildiği iddia ediliyor...
Haberden anlaşıldığı kadarıyla 'iki yetkili' ihalenin iptal edilip edilmeyeceği konusunda farklı düşüncelere sahip; biri ihalenin iptal edilebileceği, diğeri ise iptal edilmeyeceği kanaatini taşıyor.
***
Öyle anlaşılıyor ki, S-400 konulu yılan hikayesi kolay kolay bitmeyecek!