Sıcaklar bir yandan, dert, tasa öte yandan insanın tatil günlerinde bile evden dışarı adım atası gelmiyor.

Hele bir de tanıdık bir yüzle, ahbapla, arkadaşla karşılaşma endişesi var…

Yandığının resmidir.

Kızgın güneşin bayıltıcı etkisi yetmiyormuş gibi “Duydun mu’’ diye başlayacaktır söze, daha halhatır sormadan da önce

Siz yanıt vermeye fırsat bulamadan “Yandık dostum. Yandık ki ne yandık’’ deyip, sıralayacaktır son zam haberlerini.

Hadi bakalım gör gününü…

Biraz soluklanma isteği nelere mal oluyormuş gör.

“Duydum’’ desen de faydasız.

İçini dökecek ki rahatlasın.

Sana kim dedi “çık dışarı biraz hava al’’ diye.

Bir türlü akıllanmıyorsun…

Dün bir bugün iki.

Maaş zammı konusunda “havanı’’ almadın mı?

Daha ne havası.

Otur evinde…

Parkta dolaşıp, stres atacakmış…

Hadi bakalım at şimdi.

Gökyüzüne bakıp bakıp mırıldandın:

Bari yağmur yağsa öyle mi?

Al sana yağmur!

Sağanağın da ötesi…

Git çarşı-pazara

Dolaş marketleri bir bir…

Bol bol ıslan…

Sırılsıklam ol.

Hatta, bekle ki biraz, havuz keyfini de çıkar.

Ne oldu?

Keyfin kaçtı değil mi?

Zaten olmayan keyfin…

Surat asma öyle…

Bozulma…

Dırdır etme kızgın güneş altında.

Al sana serinlik,

Al sana yağmur…

Sen istedin…

Sen ektin

Şimdi de sen biç…