Şüphesiz bayramlar insanları birbirlerine yakınlaştıran, uzun süredir görmediğiniz çevrenizi görmenize sebep olan ve hatta bir rivayete göre küsleri barıştıran oldukça önemli günlerdir. Bu buluşmalar ve hal hatır sormalar oldukça değerli olsalar bile aşırıya giden sorular sebebiyle istemeden birinin bayram gününü hüzünle doldurabilirsiniz. İşte bizler de bu soruları derledik:
Öncelikle o ailede işsiz birisi varsa kendileri konuyla ilgili açıklama yapana kadar sizin soru yöneltmemeniz gerekir. Kendileri açıklama yapmak zorunda da değil elbette bu merak da sakin olunuz sizi hendekten atlatmaz. “Sen halen atanamadın mı, senin iş ne oldu?” gibi soruları sormak kişiyi rencide edebilir. Özellikle kalabalık içinde bu soruları yöneltmek oldukça kırıcı sonuçlar yaratabilir.
Henüz çocuk yapmamış çiftlere “Çocuk ne zaman?” gibi sorular sorulmaz. Öncelikle çocuk olmuyor olabilir, bu açıklamayı kimse size yapmak zorunda değil. Oldukça özel hayata müdahaleci bir soru... Öte yandan çiftler buna kendilerini henüz hazır hissetmiyor olabilirler. Her durumda inanın sadece onları ilgilendiren bir durumdur.
Bekar ve okuyan gençlere yönlendirilen “Neden evlenmiyorsun? , Daha mezun olamadın mı sen?” soruları ise bu listede üçüncü sırada yer alıyor. Bunu bir genç olarak sormamanızı şiddetle öneririm. Malum Z kuşağının dili biraz sivridir, ava giderken avlanmayınız.
Listemize eklenmesi gereken bir başka önemli madde ise kilo ve boy başta olmak üzere vücuda yapılan yorumlardır. Siz her ne kadar karşınızdaki kişinin iyiliğini isteseniz de ne kadar incitici olabileceğinizi tahmin edemezsiniz... O yüzden kişiye fiziğine yönelik değiştirebileceği veya değiştiremeyeceği şeyleri söylememelisiniz.
Boşanmış kadın ve erkeklere yöneltilen o can sıkıcı sorular listemizde beşinci sırada yerini alıyor. “Neden boşandınız? , Nafaka veriyor mu? Ne kadar nafaka veriyor?”... Artık ciddi anlamda toplumca bu soruları rafa kaldırma vaktimiz geldi de geçiyor. Bu tip sorular gerçekten tahmin ettiğinizden çok daha fazla yaralayıcı olabilirler.
Bir diğer soru ise maddiyat ile alakalı sorular. Birinin ne kadar kazandığı kesinlikle o kişi dışında kimseyi ilgilendirmez. Bu o kadar yaygın bir soru ki metroda, otobüste bile sorulduğunu duyuyorum. Yani can sıkıcı merakın kesinlikle bir başka örneği...
Özetle birinin özel hayatına yönelik sorular özellikle toplum içinde yöneltilmemelidir. Kişiyi açıklama mecburiyetinde bırakmak veya size karşı agresifleştirmek... İki seçenek de oldukça korkunç. Gelin bu bayram ağzımızın tadı bozulmasın ve böyle soruları sormamanın bir görgü kuralı olduğunu artık kültürel düzeyde de kabul edelim. Sevdiklerinizle birlikte huzurlu bir bayram diliyorum ve bu huzur için inanın çabalıyorum, esen kalın...